12 Mayıs 2011 Perşembe

VARNA- SİLİSRE- ŞUMEN- PLEVEN- NİĞBOLU- VİDİN-ESKİZAGA- FİLİBE

/Bulgaristan  şehirlerinde  yok edilen ürklük ve bu şehirlerimizdeki  Şehitlerimiz ve Kanlı  tabyalar/Balkan  ülkesi Bulgaristana - Osmanlı yönetiminde ikinçi Sultan Mahmud Silistreye giderken Rusçuk şehrine uğramış.  Ronesans Bulvarında St. Vierge Kilisesinin karşısında 2.10m. yüksekiğinde 19satırlık bir kitabe bu olayı açıkça temsil ediyr.Gaziosmanpaşann ve Türk ordularının kahramança döğüşüp onbinlerce hatta yüzbinlerçe şehitimizin bu  Bulgaristan Topraklarını   kanlarınla suladıkarını,VARNADA,  Niğboluda,, Silistrede,  Eskizagrada, vidinde, Rusçukta,  şümen  ve  plevnede BU TOPRAGA  ÜRKLÜĞÜN Damğasını vurdukları gibi, şimdi ise  vurulan bu   tarihi damgalar  silinmek üzere  bir takım   oyunlarda  oynanmaktadır.. Balkanoloji Araştırmalarına göre   Türk Osananlı
hakimiyetini hatırlatıldığı ve tarih anıldığı gerekçesinle  Buradaki  Bulgar   iktidarları ve  yönetimleri   devamlı   Türklüğün ve  vurulan tarihi mimari izlerimizin  damgasını  yokederek silmeye  çalışmaktadır.  Bu ğüne kadar,  Varnada, eskiağrada, sofyada,  Silistrede,  PLEVNEDE,   Şümende,
Vidinde, vesayire   yoğun Türk ve müslüman bölğelerindeki Camilerimizi   yani 8950 adet olan cami ve mesçiten bu gün ayakta kalan yeni yapılanlarla  1992 adet cami ve mesçidimiz ayakta kalmıştır.  Mezarlıklarımızda   bu ğünekadar  var olan 11250 mezarlıktan  elde aan  5650 mezarlık  görünmektedir  çoğu arla bahçe yapılmıştır.  Şehitliklerimiz ise 10 adeten hiç bir  adet kalmayarak yanlı tarih kitaparından öğrenmekteyiz. BUNA İSTİNADEN  SON 1970/89 OLAYLARINDA  250 ADET  ŞEHİDİMİZİN MEZARLARI    ANÇAK KORUNMAKTADIR.  diğer taraftan   BURADA HARPLERDE ÖLEN 650BİN  ŞEHİDİMİZİN ANITLARI VE  MEZARLIKLARI  RESMEN YOK EDİLMİŞTİR.    Yanlız bunlarmı, hayır,  hanlaımız, hamamlarımız,  Taşyapılı  Oluku  Çeşmelerimiz,, köprülerimiz, saraylarımız, konaklarımız, kışla ve tabyalarımız v.s. olarak yerle bir edilerek ya yıkıdı veya yakıldı veya kasıtlı   istimlaklar yapılarak yok edilmeye maruz bırakılmıştır.  600 Yıllık Osmanlı
Mimari yapı sanat  tarihimizin izlerini tarihten devamlı yok etmek isteniyor. Köse Mihalin oğullarından,
gazi Ali bey, Plevnede bir cami yaptırmış. 18 camisi ve minareler şehri  Pleven de bu ğün kala kaa tek minareli bir cami kalmıştır. Sofya  buna  keza ayni  dir.  Bu cAMİLERDE    PEK OKADAR   İLĞİYİDE GÖREMEMEKTEDİRLER.  bU Camilerin tek Minarelerinden Ean  sesinide  bu ğünkü  Avrupa ülkesi olan  Bulgaristan yönetiçileri ve  atakacılar    kesmek istemektedirler. Ezanın bazı günler okunmadığı    günde olmaktadır.Gaziosmanpaşa ve Plevne Türk Tarihinde dillerde bir destandır. Plevne  Balkan ve Rumeli Türklerinin devamlı   söylediği Plevne Türküsü,,  Bulgaristanda, Deliorman, unaboylarında,  aadeniz boylarında, gerlovada, dobruçada,  GÜNEY BULGARİSTANDA, RODOPLARDA, GÜLVADİSİNDE  VELHASIL BÜTÜN rUMELİ tÜRKLERİNİN DİLİNDE SÖYLENEN VE UNUTULMAYAN BİR DESTANDIR. VE KAYBEDİLMİŞ  bALKAN topraklarında yaşayan soydaşlarımızın hatırası ve senbolüdür.Plevnedeki  Gazşosmanpaşanın  Müzesi ve bu ğünkü yeni yapılan Panorama bir tür yapıtıdır. Gaziosmanpaşanın şahsi  eşyaarı bu evdedir. Burada bulgarlar gelen ziyaretcileri Türklere karşı kışkırtıyorar.  Türk  ahalisine karşı, KİN, NEFRET, VE İNTİKAM DUYĞULARI AŞIAMAYA  ŞARTLANDIRILMAYA ÇALIŞIMAKTADIR.  Bulgaristan  topraklarında   yatan  Osmanlıdan günümüze   sayılan şehirlerimizde   harp şehidi ve   olmuş 650 binin üzerinde  şehidimiz buralarda   yatmaktadır.. Şhitlerimiz Tabyasında O kahraman Askerlerin Mezarları  Kızanlıkta, eskizagrada, Hazergradta,v.s. hep yok  edilmiştir.  İbrahim bey, Öner bey gibi tabyalar, kanlı tabyalar olmaka, ahir bey  tabyası, Pertev bey  tabyası, Sait bey tabyası, ibi pek çok tabyaarındaki alınan Türk zaferleri ve kahramanlığını hatırlataçak izler,  Balkanoloji olarak bu ğün hepten unutulmasına yüz  tutulanları  araştırılarak yeniden   yaşatmak için  tanıtımına geçmek gerekmektedir.
Silistreden,  Vidinden, Rusçuktan,, Haergradtan, Niğboludan, gelenler burada birleşirler. Kale kapısında Kır atının üzerinde şahlanan Yıldırım  Bayazıtın gür sesini duyar gibi olursunuz/Niğbolu  kalelerinde/Doğan bre,..Doğan.. Hünkar kalede mahsur kaan 2250 Yeniçeri için ta Kalenin dibine kadar gelmiş, kale dizdarı  Doğan beye seslenmektedir.  İnanmayıp sorarlar. Kimsiniz.  Tok bir ses  cevap verir..Sultan  Bayazıt..   Sonra SORAR. bRE   NİCESİZ  Krallara , Prenslere , Şovalyelere, Baronlara, Amirallere,, Marişallere, ve cevaımız da gurur verici değilmiydi.... Gök yıkılsa,Mızraklarımızla tutarız. Evet... Niğbolu da  haclıların üzerine çökmüştü. Baba vida    şehrinizdeki  Vidin  eski alesi yıkılmış müzedeki kitabele, yerli yerinde duruyor. Bunlardan birinde şöyle yazılmıştır..
Cihan Hükümdarı Sultan Ahmedin sözü kanun demektir. Sevgi dolu Mustafa paşa onun valisi ve gözetliyicisi Tuna nehri kıyısında Duşmana karşı savunulmak üzere bir sur yaptırdı. Hemde ne kale duvarı.... Burada belkide Büyük İskenderin kaesi vardı. Bu sur  ve  bu kale  cephe üzerinde  güzellik veren bir ben gibidir.1136/1723 büyük Türk Merkezi olan Tırnavada 40 cami vardı bu ğün hiç kalmadı.  Cami kalmadığı gibi birçok mimari eserimizde yok edilmiştir.  Debboy denilen Askeri Arşiv deposu vardır.  Üzerinde ise  Sultan Abdülazisin  Tuğrası ve  6 satırlık kitabe , bu ğünkü durumu ile ne büyük bir tezzat teşkil ediyor. Tırnava kenti eski bir Başkent olmakla birlikte buradaki kale ve sur duvarlarıyıkılarakta kilise ve  canlarla   kuşatıldığını  Rodolübiye/Soysevgisi/ ulgar derğisinden öğrendiğimiz kaynakladan  aldığımız bilğiler üzerinden balkanoloji merkezi olarak  Bulgaristan Türk ve müsüman  insanımıza ve tarik  sever    okuycularımıza duyurmakla     gurur duymaktayz.
 Niyai Akkııç  Balkanoloji  Kültür ve Tarih  başkanı    sayğı ve hürmetlerimizle. öneri ve yorumlarınızı  bekleriz.  niyaziakkilic@hotmail.com.tr.    www balkanolojicom.tr.    gsm/05357910694.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder