28 Mayıs 2011 Cumartesi

niyaziakkilichotmailcom: BULGARİSTANDA OSMANLI CAMİLERİ

niyaziakkilichotmailcom: BULGARİSTANDA OSMANLI CAMİLERİ: "Bulgaristandan Türkiyemize 1970 yılı göçmen vatandaşı olmamla Balkanoloji Araştırma özel merkezi sahibi olarak kendi meragım açısından g..."

24 Mayıs 2011 Salı

KOMÜNİZMDEN ÇOK ÇEKTİ

TÜRK  KAHRAMANDIR ZORBA DEĞİL.
Türk kahreder Düşmanı, Dostunu değil,
Türk büyüktür,büyüğünü bilmeyecek kadar küçük değil.
Türk Devlet kurar Tuzak değil.
Türkün karnı aç olabilir, gözü değil.
Türk  sözdür, taklit değil.
Türk yiğittir, kabakağıt da  değil, kabadayıda.
Türk afiftir,  hafif değil,
Türdeki safiyettir, zafiyet değil,
Türk inancına tam inanır, yarım buçuk değil.
Türk dindardır, kindar değil.
Türk nicelerdir hücüm hedefidir, çünkü hücümda değil.
Türk harbe davulla gider,çünkü barışın ruhuna zurna calan O değil.,
Türk büyüktür, kendini büyük bilen değil.
Türk yürüktür, çürük değil.
Türk Allah Askeridir, Rutbe umurunda  değil.
Türk kıtalar, sınırlar, aşmıştır  haddini  değil.
Türk müsamahalıdır  duşmanına , kendine değil.
Türkdüşmanını deviricidir, kendi dilini, dinini, töresini deği.
Türk en iyiye en doğruya, en güzele aşıktır, Vusalattan geces değil.
Bilerek, isteyerek,, şuurla, zevkle, tek teslim olduğu ,,İslamdır.,, Ondan, ne
yaparlarsa  yapsınlar gecesi değil.   Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç.  1976/79 YILARI
Sofya  CEZAEVİNDE  YAZDIĞI  ŞİİRİM.Hürmet ve saygılarıla.

BALKANOLOJİ BAŞKANI NİYAZİ AKKILIÇ , MI DEDİK

Balanoloji/Balkanlarda Türk  Kültür Tarihini Araştırma ve Tanıtma   Merkezi kurucu üyesi ve  Genel başkanı olan Niyazi Akkılıç-tır.Tabi  insan  oln birey her zaman olumlu ve olumsuz  yönleriyle bir bütündür.  Niyazinin  olumlu yönleri  Türk  Milliyetciliği ve tarih mimari kültürüne fazla önem taıdığından bu nedenle birkaç söz söylemek gerektiğini  duydum.  Niyazi  Balkanolojiye göbekbagıyla bağlıdır. DİYE SÖYLESEKTE  MUBALAĞA  ETMİŞ OLMAYIZ. Niyaziye öyle geliyorki, ona bu Merkez  dışında hayat yo gibidir.  Umumun yani  Balkan  Türklerinin  ve Türk Millettinin yararına çalışmak  ve özel  maddi varlığınla ve aldığı  Emekli  Maşınıda bu   milli duyğuların varlığı için ve  Balkan ve Rumeli  çoğrafiyasında bulunan  tarihi   Kültür  Mimarisi Araştırmalarına  harcaması ve çalışması  onu hatta   şereflendiriyor.. Onurlandırıyor.  Niyaziyi doğrusu.  Onun rahat  bir koltuk ve paralı bir iş kapması ihtirası hemen hemen hiç yok. Yararsızlığın çok kötü birşey olduğunu görmüş olmalıki, veya düşünmüş  olmalı ki, görevi dışında bile boş oturmak, güçlüklere hiçte yenilmek istemeyor.Verebileçeğinizin  en çoğunu  veriyor.Desek çok doğru olur.  Balkanoloji  merkez kitaplığına/ kütüphanesine/ 160  ÇİLİTLİKbir Dkümantasyon arşif hazırladığı gibi  bununla birlikte  825 üzerinde kiap ve  belğe, resim, vesika  olmak üzere kendi  özel arşivinde buundurmaktadır. Genelikle  Bulgaristandan başlanmış olmakla birikte  bütün olara    Balkan  Ülkelerinin  Coğrafiyasının   araştırmak ve  Oralardaki Türk ve MüSLÜMAN   Mimari  KÜLTÜR ESERLERİNİ    tek tek araştırarak
arşiv ve envanterini hazırlama  cabasında bulunmakla birlikte  bu  iki amacının dışında  Rumeideki  Türk  KÜLTÜRÜNÜ, GELENEK, GÖRENEK, ÖRF VE ADETLERİNLE, TÖRELERİNLE  ADAN ZEYE  ARAŞTIRMAK VE YAŞATMAK SEVDASINDA BULUNMAKTADIR. Bu nedenle   Balkan  ülkelerini  tek tek gezerek tarihi  mimari izlerimizi  resimleyererek buda yetmeyerek, Osmanlıdan bu güne  kadar  İstanbul  ve  TÜRKİYE  ŞEHİRLERİNDE  bAKANLARLA İLĞİLİ  mİARİ tÜRK İZLERİNİ TAKİBEN YAPTIĞI ARAŞTIRMALAR SAYESİNDE, Bulgar basınını  ve  kütüphanelerinide tarayarak toplayıp derlediği ve çok sabır ve gayret isteyen bu çalışmaar yanında  sadeçe bunlarmı- Değil elbet..Balkanoloji Merkezi çevresindeiler Niyazi Akkılıç kadar bir miktar daha az  fedekar olsaydık, Eksiklerimiz daha az olurdu. Merkez ve kültür tarih sanat Miarisi ile  AraştırmalarımızBalkan Türklüğü acısından bir başka düeyde olurdu.
  -Böyle güzel bir  Milli  yapılı Merkezin varlığı ve kurulması ve yaşamasında her bir üyenin kuşkusuz çok çalışması gerekmektedir.Memleketlim ve Ayni Deliorman bölğesinin bağrından yetişen böyle güzideMilliyetci kardeşimiz olan Niyazi Akkılıç  için  kendisini birkaç sözle ödüllendirmek  istememin nedeni , Kendisine daha Deliormandan göç etmezden önçe Starazağora İl  Muhabirliğinde bulunduğu zaman içersinden hatırlayarak kendisine hak etmiş olan saygıyı bir borc bildiğimden, düşündüğümü, herkesle ve Balkan Türkünle ve yöremiz Deliorman Türklerinle  ve  Gül vadisi Türklerinle Niyazinin bu   fedaarça  çalışmasını  sevinçle gururla paylaşmak benim  şahsen iseğimden dolayıdır. Ne mutlu böyle bir Bulgaristan Türkünün kendini Türk  KÜLTÜR  mİMARİSİNİN VARLIĞINA ADAYAN SOYLU DELİORMAN Türklerine  derken kendisine  daha büyük  başarılar temenisinde  bulunarak kendisine daha büyük sağlıklı başarılar  dileriz.  Yazan/Ahmet Şerif Şerefli, Deliorman Türklerinden olup Sofya Cezaevinde Totaliter Jivkof  mahkümlarından olup ayni 1975/76 yılarında birlikte yatan sadık dostuma ve  Balkanol9ji  Merkezinin o zamanki  Balkanlardan Esinti Derğisinin yazarı olup yazdığım   AKKILIÇ  ARKADAŞIMA  LÜTÜF ETTİĞİM KISA BİR  YAZIMDIR.  iSTANBUL.
Balkanoloji  üyesi  Ahmet  ŞERİF şerefli yıl-1991-Esinti dergisi. Yazar  vefat etmiş olduğundan kendisine  ALLAHTAN RAHMET DİLERİ RUHU ŞAD OLSUN DERİZ.      Balkanoloji  Merkezi ve Bakan Türkleri   daima hatıra ve eserlerinle  sizi anmaktadır.  Mekanın cennet olsun  Ahmed.rahat uyu.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

BALKANLAR DA TÜRK TARİH MİMARİ KÜLTÜR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ /BALKANOLOJİ/

Tarihimizde   Türkler kendi arasında irtibat ve dayanışmayı daha ilk çağlarda Kamlar  ve Ozanlar sağlardı.Onların meydana getirdiği manevi birliği, Yabgular, Kaganlar ve hakanlar siyasi birlik halinde  toparlandı. Türklerin Müslüman olmasından sonra irtibat ve dayanışmayı yani manevi birliği saglama görevi tarikatlar tarafından devir alındı..Ahmet Yesevi ve yakın,uzak haefleri  bu manevi birliği kurmak  ve devam  ettirmek için çok büyük ayret sarfettiler.  Bu manevi birliği sağladıkları gibi irfan hayatımıza Mevlanağibi, Yunus gibi, ölümsüzleri  kazandırdılar..Sultanlar ve padişahlar da bu manevi birliği siyasi birlik halinde teşkilatlandırdılar. Devrimimzde ve daha birkaç  asır önçesinde bu derğahlar da  manevi kısır amaclı  vakıflar, Türklük dünyasının manevi birliğini saglamaya yetmedi.. Bir bakıa manevi birliğin parcalanmasına yardımcı oldular.   Teferrut son haddine  vardı.   Şu anda  her aklı eren, manevi birliği saglayaçak iksirin  kendi   inhisarında ve imtiyazında olduğunu sanıyor. Küçük küçük  pek çok dernek, vakıf,, Merkez,,  Meçmua etrafında toplanmış insanlar Türklük dünyasına başka bir anlamda beylikler devrini yaşatıyorlar.. İşte bu safhada manevi birliği kuraçak, ileride siyasi birliği   saglayaçaklara şartları  ve imkanları hazırlayaçak bir   müessesseye ihtiyaç vardır.Bende bu  Müessesenin  şeklini Balkanlarda Türk Tarih  Mimari Kültürümüzün  Araştırma Merkezi olarak yani kısa adı  Balkanoloji merkezi  olarak meydana getirdim ve uzun zamandan  bu güne kadar    yani 1988 /93 yılları arasında resmi Dernek olarak  yürütüm. sonra kapatılarak evime özel olarak bu güne kadar  kendi ve Merhum  İdiriz  kahraman ve BİLECİKşehrinde oturan köydeşim ve öğretim üyesi Sevinç Akkınçı ile birlikte  bu günlere getirdik.Böyle güzel bir  Araştırma Tarih  kültür ve mimari  izlerimizin  Baldkanlarda ve Rumelide  Araştırılaral  tanıtılmasında  bu ğüne kadar az ve çok Reklamı yapılan ve   Göçmenler arasında bilinen,  Basın ve Televizyonda  tanınan  bir  Rumeli balkan  kuruluşu olarak   yapılan  Toplantılarımızla,  Serğilerimizle,   Tek Rumelide   Kültürel  proğramlarnla   kendini az çk  ispatlamış vetanıtmış bir merkez olarak sizlerin   önünüze  sunaktan gurur duyarak   teklifte bulunmaktayım..Böyle bir Araştırma  ve Tanıtma Merkezi Balkanlı  İnsanımızın Asırlar boyu manevi ve tarihi unsurları olan ve  bu unsurların  KÜLTÜREL VE  milli ruhu sönmeyen ve  unsurlarından, gelenek ve göreneklerinden, örf ve adetlerinle, törelerinden kopmamış bağlarını onarabilir, manevi bir birlik ve bütünlük meydana getirebilir bir  cerceve içersinde elbirliğiyle    Balkanlı ve Rumelinin yetişken Aydınlarınla,  ÖĞRETİM ADAMLARINLA,  ÖĞRETMENİYLE,   BİLİMADAMIYLA, GAZETECİSİ, TARİHCİSİ İLE,  Balkan  ve Rumeli Türk  kültür tarihine gönülden sevdalanmış kişilerlen öyle bir birlik ve bütünlük içersinde dayanışma içersinde bulunarak   BALANOLOJİ  merkezini  yürütmede öncülük edeçeğimize   kalben inarak meydana  getirebileçeğimize  güvenmekteyim.
Böyle bir hazır  kurulmuş ve bu ğüne kadar birçok belğe ve  dokümatsiyon elde edilmiş  ve kütüphanesinde 820den fazla kitabı bulunan   bir merkezin  Türkiye Cumhuriyetinde Ünüversitelerin  hariçinde    hiçbir   köşe VE BUÇAKTA KURULMUŞ OLMAYARAK BUNU BİZLERİN   gerçekleştirmesinle  birlikte Balkan ve Rumeli Türk DÜNYASINA  VE  dIŞ tÜRKLER ACISINDAN  BÜYÜK YARARLDAR SAGLAYAÇAGINDAN   tÜRKİYE  cUMHURİYETİNDE BÖYLE aNLAMLI BİR MERKEZİN HELEDE Osmanlı hükümdarlığının bağrında kurulmuş olması ve  ve herbirköeyede yayımış olaçagından seçkin Türk  insanlana hararetle ve iştiyakla teklif edilen bu merkezin kuruluş senedinin esas alınabileçek düşünçelerimizi ifade ve arz etmek istemekteyiz.
  Bakanoloji kurucu  başkanı Niyazi Akkııç  Gaziosmanpaşa/istanbul.  http://www.balkanolojicom.r/.

17 Mayıs 2011 Salı

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: VARNA- SİLİSRE- ŞUMEN- PLEVEN- NİĞBOLU- VİDİN-ESKİ...

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: VARNA- SİLİSRE- ŞUMEN- PLEVEN- NİĞBOLU- VİDİN-ESKİ...: "/Bulgaristan şehirlerinde yok edilenTürklük  ve bu şehirlerimizdeki Şehitlerimiz ve Kanlı tabyalar/Balkan ülkesi Bulgaristana - Osmanlı ..."

Osmanlıdan Günümüze Gelen Deliorman Türkleri

Balkanlar  ülkesi  Kuzeydoğu ülkesi bilinen Bulgaristanın  Deliorman bölğesi tam beşyüzyıl/5 asır/Osmanlı Türk hakimiyetinde bulunmuştur.Bu dönem  zarfında burada saglam temeller atan ve bu ğün için  ellimizden çıkan  Deliorman ve  BULGARİSTAN   Türkleri  hala  buradaki tarihin meyvaları olan  Türk kültür Mimari eserlerinle,  gelenek ve göreneklerinle, örf ve adetlerinle, kendi  binbir ceşit   töreleriyle , sanat ve  kültür etkinliklerinin devamını   hala aktif derecede sürdürmektedirler.  Böylecede  buradaki  çanlı ayakta duran  MİMARİ  eserlerimizin   varlığınıda    kotumaktadırlar.Osmanlı Türklerinin,  Balkan yarım adasınailk ayak bastıkları zamandan  bu ğüne kadar buralardaki yayılmaları, genişlemeleri,  Kendilerine  mesken tutarak  kurup imar ettikleri şehir ve köylerin  sayısıda gitikçe artmış duruma gelmiştir. İşte  Balkanların  en kutsa diyarı sayılan  Bulgaristan bu şekilde   büyüy  gelişerek  imarlaşmasınla birlikte  Anadoludan göç eden Yürük ve Türkmen Türklerinin  yerleştirilmesi ve İskanlaştırılmasınla birlikte   kUZEY DOĞU   BÖLĞESİNDE   BALTA girmedik ismi üstüne  Deliorman bölğesi böyleçe  500 yıllık Türk yurdu olara   burada niçe Nesiller görüp yetiştirmiş ve uğurlamıştır.  Bu güzel  ATAtopraklarımız niçe Şehitlerimizi  buraa  defin ederek mezar olmuştur. Niçe  ulu gazilerin, komutanların,  Türk Büyüklerinin ve ermişlerinin sinesine  girip  yerleşerek destanlaşmıştır.Balkanoloji  araştırmasına   göre Osmanlının bıraktığı  Türk medeni izlerine ve ecdatımızın yaşadığı Deliorman topraklarında  gözle görülen  Tarihi sanat mimarimizin çoğunluğunu   hazım  edemeyen Fanatikvemusamahas Milletlerin şöven  Bulgar  TOTALİTER  REJİMLERİNİN bıraktığı Kindarlıklarından tedriçen ortadan kaldırmaya, silmeye ve silinmeye  başlamış bulunan  tarihi  Türk kültür   Mimari  mirasımızın eserlerini yok etiklerinden  daha çoğu    yıkılmayarak biz ayaktayız  yıkılmadık  geliniz bizi ziyaret erdiniz diye    biz Türk ve  Müslüman halkımıza davet buyurmaktadırlar.
Bunlar  genelikle, Camilerimiz, Mescitlerimiz,  Medereselerimiz, Türk okularımı,  Mezarlık  ve şehitliklerimiz, vakıflarımız,  Müftülüklerimiz, han ve hamamlarımız, çeşmelerimiz,  saat kulelerimiz,   askeri oçakları ve kalelerimiz , kışlalarımız, köprüler, çarşı ve dükkanlarımızla birlikte  Resmi   hükümet   konakları  ve     yapı ları, oturduğumuz,  saraylar, kervansaraylar,  köşkler, evlerimiz,  yalılarımız , hanbarlarımız muhafızhanelerimiz v.s. olmakla birçok varlıklarımız bu  Bulgaristan Topraklarında Dünden bu güne kadar vardı ve  var olmayada devam edeçewktir.  Çünkü bizler  Bulgaristan olsun  , isterse diğer  Rumeli ve Balkan Türkleri ve Müslümanları olsun   bizler akrabayız çünkü göbek bagımız  buraardan daha   kesin kes kesilmiş değildir.   KESİLMEYEÇEKTİRDE. BUNU GENÇ NESLİMİZE  TEKRAR HATIRLATARAK  KENDİ  ŞEREFLERİNİ KORUMAARINA HATIRLATIRIZ.üNLÜ TARİH GEZGİNİ    Evliya  Çelebiye göre yaptığı  Bulgaristan  seyyatnamesinden öğrendiğimize göre/Bunlarda Zikri geçmeyenleri ise bizleride  bilmeyoruz .diye yani yeni nesillere iyi öğretimeyoruz . Osmanlı Türklerinin,  Orta Avrupa ve Balkanlarda geniş bir alan içersine yayılmasının İlk merhalesi ve soradan yine geri çekilişinin son dayanış aşamasının bilindiği yer  Deliorman bölğesi,, Gelova bölğesi,  Dobruça, Tuna vadisi, KARADENİZ BOYLARI,  RODOPLAR   güney bulgaristan  Trakya bölğesi  Güller vadisi,  Rodop RİLA PİRİN BAKANLARI VE  KOÇABALKAN ETEKLERİ gibi  neredeyse  Bulgaristanın  her bir karış yerine yerleşen Türk ve Müslüman ahalisi bu yerleşmeyle birlikte  Mimari kültür zenginliklerimizide  burada   serğilenmesine   bir vesile olmuşlardır.  Bu konuda  büyük azim ve hızmet  veren  Bulgaristan Türklerinin dayanagı yanlız   Anadoludan göçenlerlen olmayıp  daha ıvçü asırdan orada bulunan Türk soylu   kuman ve kıpçak   , oğuz boylarınlada badaşmışlardır. Kan birliği kurmuşlardır.  Balkanoloji olarak şunuda esefe hatırlatmak isteyorumki GEREK ESKİ BULGAR YÖNETİÇİLERİ  İSTER SONRAKİ GELEN YÖNETİÇİLER olsun  Balkanları, Rumeliyi  genelikle  Deliorman Türklerini ve diğer yerleşim yerlerindeki Türklerimizi  ANADOLU , EGE,  İç Anadolu, Marmara,  Trakya  ve İstanbul gibi Türkiye Topraklarında  tanıtımına   pek yapılmadığıda görülmektedir.  Bu güzel bölğelerde propoğandanın girmesi ve çeşitli Siyasi rejimlerin var olmaması   Balkan ve Anadolu Türklerinin yakınlığını   pek istenildiği şekilde   kardeşliğe  ısındırmamıştır. Yani  bağdaştırmadığınıda araştırmalarda  açıkça görmekteyiz.Bu ğün hala  Aydın kesim olan kişilerde, hatta birçok siyaset Adamlarımız, Basın mensuplarımız, gazetecilerimiz, TV Sunucularımız öğretim üyesi ve akedemisyanlarımız v.s. olmakla    hala  Bulgaristan Türklerini ve orada yaşayanları ve orada bırkılan Akrabalarımıza  Deliorman ve Rodoplar ve Trakya, Gülvadisi Türklerine  Balkanlı- Rumeli Türklerine  / Bulgar Türkleri/ diye hitap etmektedirler.  BU KULANIM SIFATINI  SÖYLEYERK  YAZMAKTALAR VE KONUŞMAKTALAR.  bİR tÜRK aydınına ve İnsanına nekadar gülünç ve acıki  söyleneçek söz bulamayorum. Hayır Efendiler-Onlar Bulgar Türkü değildir.. Onlar  Bulgaristan Türküdür.Onlar
Anadoludan   500yıl önçe göç edip  giden öz be öz   Anadolu Türkleridir.  Üstyelik  Fatihin  Torunlarıdır. Deliorman ve  Bulgaristan  Türklerine  Sizlerin bu sıfatı vermeniz çok yanlış   ve    çok çok üzüçüdür.  Üstelikte  Bulgaristan  totaliter ve ırkçı   Bulgarların  ekmeğine Tereyagı sürmektesiniz. Bulgarlar zaten  Bizde Türk yoktur diyor  Buradakiler Bulgardır  dönmelerdir. diye haykırarak güya   Türklerimizi Kendi Asıllarına dödürüyorlarmış. demekten hiçte çekinmeyorlar.  Aman  gazeteci kardeş, Tv sunuçu  hanımlar, basın mensplarımız,  aydınlarımız   velhasıl tüm Anavatan Türklerine seslenerek çağrıda bulunmaktayız. SAKIN   sakın  Türklüğümüze  Toz kondurmayalım. Dilimizi ve Türklüğümüzü  koruyalım ve zenginleştirelim.  Balkan Türkleri genelinde, Konya, Karaman,  Manisa,  İzmir,   Ankara, samsun,  Erzurum, Kayseri, YOZGATTAN HORASANDAN GELEN aNADOLU YÖRELERİNDEN  bALKANLARA YERLEŞTİRİLEREK  fetih topraklarına yerleşen Atalarımızın torunarıdırlar.  Türklerlen birlikte  YÜRÜK VE tÜRKMEN AŞİRETLERİNDEN GİDEN   İNSANLARIMIZDIR.  öyle değilmidir.  Tarihini aç ve güzelçe oku ve soyunada sakın ola   zarar getirmeye kalkmayınız.
Kuzey doğu Bulgaristanda  Deliorman   DOBRUCA,  gERLOVA,  tUNA VE  karadeniz boylarında ve diğer yörelerimizdeki türklerin yerleşimi mesken tutması  Bu  insanlaramıza   BULGAR TÜRKÜ  diyerek adeta dönme vasfı veren  cahil   Aydınlarımızın Basınımızın, gazeteci ve yöneticilerimizin v.s. nekadar  saysak okadar da çok olmaktadırlar.  Bu alçakça yazanlar nekadar Türkse Biz Bulgaristan Türkleri ve GÖÇMEN  GELEN tÜRKLER onlardan kat kat daha    Milli ruhlu olup vatanını ve Milletini  Bayragını seven  insanlar olduğumuzu sakın unutmasınar.  B sevgi uğruna can veren şehit olan binlerce Türkümüzün  YATIKLARI ŞEHİTLİKLERDE    KEMİKLERİNİ SIZLATMAYINIZ.  cEZA EVLERİNDE YATAN   YÜZLERÇE  tÜRKÜN  RUHUNU VE BEYİNLERİNİ İNÇİTMEYİNİZ.    Beyler  Ben bir  Deliorman - Bulgaristan Türkü olarak  üstelik  DEVLET MEMURU EMEKLİSİ VE ARAŞTIRMACI  bALKANOLOJİ   KÜLTÜR TARİH    UZMANI OLARAK TEKRAR SİZLERE SESLENİYORUM.  bEYLER, eFENDİLER,    mUHTEREM  tÜRK mİLLETTİ, sakın bunu yapmayınız, Oradaki  Bulgaristan Türkleri  bizim öz beöz KARDEŞLERİMİZDİR . HEMDE SU KATILMADIK  DELİORMAN    BALKANTÜRKLERİ OLMAKLA     Fatihin Asil Torunlarıdır.
bALKANOLOJİ  BAŞKANI  nİYAZİ aKKILIÇ

BULGARİSTANDA TÜRK VE MÜSLÜMAN VARLIĞI

 -Balkanoloji araştırmalarına göre ,Bulgaristanda Türkler daha ıv cüyüzyılda ilk ayak basanlardandır.
Bulgaristan Türk ve Müslüman toplumu diye ülkede 6 coğrafi bölğeyeayrılmaktadır.
Coğrafi bölğeler,genel nufusuTürk olarak şöyle sıralanmaktadırlar.
1/Kuzeybatı bölğesi                Genel nufus8,775456       Türk nufusu 2,435255
2/Kuzey Merkez bölğe                               .
3/Kuzey doğu bölğesi                            .
4/Güney batı bölğesi                     .
5/Güney merkez bölğe                
6/Güney doğu bölğesi
Balkanolojiye göreBulgaristan Türkleri son sayımlara göre 2435255 kişi olarak gözükmesinle birlikteTürklerlen birlikte Müslüman olan bizlerde Türküz diyen 850525 Pomak Türkünle birlikte758486kişide müslüman azınlığı olarak belirlenmesinle birlikte, Türk, Pomak, Arnavut, Oğuz,
Tatar ve başka etniklerden oluşan  Türk ve Müslümanların genel sayısı4,475,765,kişiolarak belirlenmiştir.Osmanlı döneminden bu ğüne kadar kurnaz geçinen Bulgaristan idarecileri mütemadiyen  Türk ve Müslüman kökenlilerin genel sayısında gerçek orantıları vermeyerek devamlı düşük seviyede tutarak Bulgarları  devamlı üstün derecede göstermeye devam etmişlerdir. Yapılan araştırmalarda  bu Osmanlıdan günümüze kadar  yapılan nufüs sayımı şarlatanlıkları dün olduğu gibi bu ğünde devam etmektedir Balkanoloji araştırmasına göre Bulgaristanda genel olarak Türk ve Müslüman sayısı 6 genel bölğeye göre 4,475,765 nufus olarak meydana çıkarak tespit ve inçelemelerde gözükmektedir.
Böylece bulgarların diğer hristiyan asılı  nufusla birlikte bulunan nufus ise genelinde  4,129,691 kişi olarak görünmektedir.Bulgaristanda yapılanbu istatik bilgilere göre Bütünüyle Türk ve Müslüman soyundan bilinen Tuna boyu, Deliorman,Dobruca,Gerlova,Rodoplar,Güller vadisşi,Rilapirin dağları, karadeniz  boyları,Trakya vekamcıboyu ve koçabalkan etekleri hep özbeöz Türk ve Müslüman insanından ibaretir.Bu ğün bu bölğeler hala kendi çoğunluk  olarak kendi kültürel varlıklarını dillerinle birlikte  mimarisinle,  kültür ve geleneklerinle, örf ve adetlerinle, törelerinle,milli hasas duygularınla   asırlar boyu koruyarak bu günlere ulaşmışlardır.Osmanlı hükümdarlığının geçtiği 134 yıldan bu güne kadargelmiş ve geçmiş Bulgar iktidarlarının ve rejimlerinin  aktif baskıları, zulümleri, kışkırtmaları, devamlı Türk ve Müslüman ahalisinin üzerine olmuş olsada bu adıgeçen Bulgar  idarecilerinin totaliter baskılarından daha ziyadeAnavatan Türkiyeye Milyonlarca Türk ve Müslümanın göç etmesine meydan vermişlerdir. Son Göçte bile  1985/89 yılı zarfında Bulgaristandan  zorunlu göçle 400bin üzerinde   Türk ve Müslüman Anavatan Türkiyemize göçle  gelmişlerdir. Türk bilğini ve gezgini Evliya Çelebi daha 17ci yüzyılda Kuzey doğu Bulgaristana bilinen Deliorman diyarına, Tuna vadisine, Gerlova, Dobruca, Karadeniz Varna şehrine,,KAVARNA-Balçık-şumnu- silistre- hazergradgibi  yerleri ziyaretinde önceleri Uz eyaleti bilinen Hacıoğlupazarcık, balçık, kavarna-şabla gibi yerleriTürk Eyaleti olarak adlandırmışlardır. Balkanoloji Aralştırmasına göreise 1930/37 yıllarında ise  Leh Türkoloğu Prf.Kowalski buralarını bir bir dolaşmış
ve Türkçe dilinden başka hiçbir dilin kpnuşulmadığını ve islam  dinine sadakatla bağlı kaldıklarını çok güzel  vurgulamaktadır. Bunun gibi gerçekleri daha niçe Balkanoloji çalışmalarında görerek birçok tarihçinin ve Türkoloğların  kendi dillerinden anlatıkları müşahide edilmiştir.Bunun gibigerçekleri daha niçeTarihciler ve Türkoloklar dile getirmektedirler. Bu nedenle 135 yıllık bir maziye bakaçak ol diyarında yani kuzey Bulgaristanın bir bölgesi bilinen yerde Bölğe nufusu 6 ile göre3125153 nufüstan ançak1875685 kişiye düştüğü görülmektedir. Bu düşüşler bize en acı dramları, kışkırtmaları,,katliamları,baskıları,içgöç ve dış göçleri, sürgünleri, hatırlatmakla birlikte totaliter jivkof yönetimine  korkunun getirdiği direnişleri akla getirerek, saf kan Türk Millettinin duygusal varlığı,benliğini genede var güçünle kendini korumaya özen göstererek kırmadan dökmeden insancasına örnek  bir şekilde  başarmışlardır.Deliorman Bölğesinin çoğrafi durumları şöyledir.
1/Deliorman -Şumnu ve Razgrad illeri olmak üzere.
2/Gerlova-Tırgovişte-ili ve ilçeleri popova-omurtag olmak üzere.
3/Tuna boyu yöresi-Rusçuk ve Silistre illerive ilçeleri.
4/Dobruca yöresi-Hacıoğlupazarcık/Dobriç/ ve ilçeleri Tervel-Balçık-KavarnaVarna  v  olmak üzere.
5/Karadeniz boyu- Varna ve  bölge Türkleri ve ilçeleri.
Balkanoloji Araştırma merkezine göre bu ayrılan beş bölğe  Deliorman Türklerinin bulunduğu  yerlerdir.
                      Deliorman Türklerinin Genel Durumları
Genel Deliorman Bölğe Nufusu son sayımlara göre ve araştırmalarda/- 1,785,364 kişiyi  göstermektedir.
Genel yüzey ölçmü- 295575 mk karatoprağı  bulunmaktadır.
Genelde İl sayısı 7 adetir. 25 ilçe merkezi vardır.
                             Deliorman illerinin dağılımı ve Nufusları
1/Razgrad/Hazergrad/ şehir nufusu60250kişi toplam il nufusu 275685 kişi.
2/Şumnu/Şümen/şehir nufusu112275 olup  toplam il nufusu246788 kişi.
3/Russe/Rusçuk/şehir nufusu205355olup il tolamında450125 kişi.
4/Varna şehir nufusu425756olup il bazında toplam515263 kişi vardır.
5/Tırgovişt şe/Eskicuma/ ili şehir nufusu66256olup il bazında255759 kişi.
6/Silistre   Şehirnufusu166752 kişiolmakla il olarak ise330562 kişi bulunmaktadır.
7/Dobric/Hacıoğlupazarcık/şehir nufusu115264 olup il toplamı olarak275395 kişi bulunmaktadır.
                     Deliorman illerinin Yüzey ölçümleri
1/ Razgrad şehrinin yüzey ölçümü kara toprak olarak2633km.karedir.
2/Russe şehrinin karatopragı39117kmkaredir
3/Şumnu 3641 mkare karatopragı vardır.
4/Varna ilinin karatopragı 4157 kmkaredir.
5/silistre2848kmkare karatopragı vardır
6/Tırgovişte 2729kmkare karatopragı vardır.
7/Dobric 8634 km kare  kara topargı vardır.

    

12 Mayıs 2011 Perşembe

VARNA- SİLİSRE- ŞUMEN- PLEVEN- NİĞBOLU- VİDİN-ESKİZAGA- FİLİBE

/Bulgaristan  şehirlerinde  yok edilen ürklük ve bu şehirlerimizdeki  Şehitlerimiz ve Kanlı  tabyalar/Balkan  ülkesi Bulgaristana - Osmanlı yönetiminde ikinçi Sultan Mahmud Silistreye giderken Rusçuk şehrine uğramış.  Ronesans Bulvarında St. Vierge Kilisesinin karşısında 2.10m. yüksekiğinde 19satırlık bir kitabe bu olayı açıkça temsil ediyr.Gaziosmanpaşann ve Türk ordularının kahramança döğüşüp onbinlerce hatta yüzbinlerçe şehitimizin bu  Bulgaristan Topraklarını   kanlarınla suladıkarını,VARNADA,  Niğboluda,, Silistrede,  Eskizagrada, vidinde, Rusçukta,  şümen  ve  plevnede BU TOPRAGA  ÜRKLÜĞÜN Damğasını vurdukları gibi, şimdi ise  vurulan bu   tarihi damgalar  silinmek üzere  bir takım   oyunlarda  oynanmaktadır.. Balkanoloji Araştırmalarına göre   Türk Osananlı
hakimiyetini hatırlatıldığı ve tarih anıldığı gerekçesinle  Buradaki  Bulgar   iktidarları ve  yönetimleri   devamlı   Türklüğün ve  vurulan tarihi mimari izlerimizin  damgasını  yokederek silmeye  çalışmaktadır.  Bu ğüne kadar,  Varnada, eskiağrada, sofyada,  Silistrede,  PLEVNEDE,   Şümende,
Vidinde, vesayire   yoğun Türk ve müslüman bölğelerindeki Camilerimizi   yani 8950 adet olan cami ve mesçiten bu gün ayakta kalan yeni yapılanlarla  1992 adet cami ve mesçidimiz ayakta kalmıştır.  Mezarlıklarımızda   bu ğünekadar  var olan 11250 mezarlıktan  elde aan  5650 mezarlık  görünmektedir  çoğu arla bahçe yapılmıştır.  Şehitliklerimiz ise 10 adeten hiç bir  adet kalmayarak yanlı tarih kitaparından öğrenmekteyiz. BUNA İSTİNADEN  SON 1970/89 OLAYLARINDA  250 ADET  ŞEHİDİMİZİN MEZARLARI    ANÇAK KORUNMAKTADIR.  diğer taraftan   BURADA HARPLERDE ÖLEN 650BİN  ŞEHİDİMİZİN ANITLARI VE  MEZARLIKLARI  RESMEN YOK EDİLMİŞTİR.    Yanlız bunlarmı, hayır,  hanlaımız, hamamlarımız,  Taşyapılı  Oluku  Çeşmelerimiz,, köprülerimiz, saraylarımız, konaklarımız, kışla ve tabyalarımız v.s. olarak yerle bir edilerek ya yıkıdı veya yakıldı veya kasıtlı   istimlaklar yapılarak yok edilmeye maruz bırakılmıştır.  600 Yıllık Osmanlı
Mimari yapı sanat  tarihimizin izlerini tarihten devamlı yok etmek isteniyor. Köse Mihalin oğullarından,
gazi Ali bey, Plevnede bir cami yaptırmış. 18 camisi ve minareler şehri  Pleven de bu ğün kala kaa tek minareli bir cami kalmıştır. Sofya  buna  keza ayni  dir.  Bu cAMİLERDE    PEK OKADAR   İLĞİYİDE GÖREMEMEKTEDİRLER.  bU Camilerin tek Minarelerinden Ean  sesinide  bu ğünkü  Avrupa ülkesi olan  Bulgaristan yönetiçileri ve  atakacılar    kesmek istemektedirler. Ezanın bazı günler okunmadığı    günde olmaktadır.Gaziosmanpaşa ve Plevne Türk Tarihinde dillerde bir destandır. Plevne  Balkan ve Rumeli Türklerinin devamlı   söylediği Plevne Türküsü,,  Bulgaristanda, Deliorman, unaboylarında,  aadeniz boylarında, gerlovada, dobruçada,  GÜNEY BULGARİSTANDA, RODOPLARDA, GÜLVADİSİNDE  VELHASIL BÜTÜN rUMELİ tÜRKLERİNİN DİLİNDE SÖYLENEN VE UNUTULMAYAN BİR DESTANDIR. VE KAYBEDİLMİŞ  bALKAN topraklarında yaşayan soydaşlarımızın hatırası ve senbolüdür.Plevnedeki  Gazşosmanpaşanın  Müzesi ve bu ğünkü yeni yapılan Panorama bir tür yapıtıdır. Gaziosmanpaşanın şahsi  eşyaarı bu evdedir. Burada bulgarlar gelen ziyaretcileri Türklere karşı kışkırtıyorar.  Türk  ahalisine karşı, KİN, NEFRET, VE İNTİKAM DUYĞULARI AŞIAMAYA  ŞARTLANDIRILMAYA ÇALIŞIMAKTADIR.  Bulgaristan  topraklarında   yatan  Osmanlıdan günümüze   sayılan şehirlerimizde   harp şehidi ve   olmuş 650 binin üzerinde  şehidimiz buralarda   yatmaktadır.. Şhitlerimiz Tabyasında O kahraman Askerlerin Mezarları  Kızanlıkta, eskizagrada, Hazergradta,v.s. hep yok  edilmiştir.  İbrahim bey, Öner bey gibi tabyalar, kanlı tabyalar olmaka, ahir bey  tabyası, Pertev bey  tabyası, Sait bey tabyası, ibi pek çok tabyaarındaki alınan Türk zaferleri ve kahramanlığını hatırlataçak izler,  Balkanoloji olarak bu ğün hepten unutulmasına yüz  tutulanları  araştırılarak yeniden   yaşatmak için  tanıtımına geçmek gerekmektedir.
Silistreden,  Vidinden, Rusçuktan,, Haergradtan, Niğboludan, gelenler burada birleşirler. Kale kapısında Kır atının üzerinde şahlanan Yıldırım  Bayazıtın gür sesini duyar gibi olursunuz/Niğbolu  kalelerinde/Doğan bre,..Doğan.. Hünkar kalede mahsur kaan 2250 Yeniçeri için ta Kalenin dibine kadar gelmiş, kale dizdarı  Doğan beye seslenmektedir.  İnanmayıp sorarlar. Kimsiniz.  Tok bir ses  cevap verir..Sultan  Bayazıt..   Sonra SORAR. bRE   NİCESİZ  Krallara , Prenslere , Şovalyelere, Baronlara, Amirallere,, Marişallere, ve cevaımız da gurur verici değilmiydi.... Gök yıkılsa,Mızraklarımızla tutarız. Evet... Niğbolu da  haclıların üzerine çökmüştü. Baba vida    şehrinizdeki  Vidin  eski alesi yıkılmış müzedeki kitabele, yerli yerinde duruyor. Bunlardan birinde şöyle yazılmıştır..
Cihan Hükümdarı Sultan Ahmedin sözü kanun demektir. Sevgi dolu Mustafa paşa onun valisi ve gözetliyicisi Tuna nehri kıyısında Duşmana karşı savunulmak üzere bir sur yaptırdı. Hemde ne kale duvarı.... Burada belkide Büyük İskenderin kaesi vardı. Bu sur  ve  bu kale  cephe üzerinde  güzellik veren bir ben gibidir.1136/1723 büyük Türk Merkezi olan Tırnavada 40 cami vardı bu ğün hiç kalmadı.  Cami kalmadığı gibi birçok mimari eserimizde yok edilmiştir.  Debboy denilen Askeri Arşiv deposu vardır.  Üzerinde ise  Sultan Abdülazisin  Tuğrası ve  6 satırlık kitabe , bu ğünkü durumu ile ne büyük bir tezzat teşkil ediyor. Tırnava kenti eski bir Başkent olmakla birlikte buradaki kale ve sur duvarlarıyıkılarakta kilise ve  canlarla   kuşatıldığını  Rodolübiye/Soysevgisi/ ulgar derğisinden öğrendiğimiz kaynakladan  aldığımız bilğiler üzerinden balkanoloji merkezi olarak  Bulgaristan Türk ve müsüman  insanımıza ve tarik  sever    okuycularımıza duyurmakla     gurur duymaktayz.
 Niyai Akkııç  Balkanoloji  Kültür ve Tarih  başkanı    sayğı ve hürmetlerimizle. öneri ve yorumlarınızı  bekleriz.  niyaziakkilic@hotmail.com.tr.    www balkanolojicom.tr.    gsm/05357910694.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Bulgaristanda Osmanlıdan bu Güne kalan Mimari kültürlerimiz

Akkılıç özel Balkanoloji  kültür Tarih Araştırmaları   genel olarak  Bulgaristandaki  Osmanlı  Türk  Tarihi kültür Mimarisi   mirasının  izleri üzerinde yapmakta olduğu  araştırma ve   çalışalar üzerinde   durarak bunların değerlendirilmesi ve öneminle  ilğili bilimsel ve ilmi araştırmalarında   bagımsız ve tarafsız görüşleri ile karar verici araştırma   cılarının ve çalışma Merkez kurulunun 1988 yılından bu ğüne kadar özel  araştırma  çalışmalarında Balkanoloji  Araştırma Merkezi olarak sürdürmekle beraber   üslendiği  görevini ve buna benzer alakadar olup çalışan Türk ve Balkan Ülkelerindeki Ünüversite kurumlarınla birlikte   muhteif  araştırma uzmanları ve  yetkili  yönetiçi ve görevlilerlen işbirliği içinde  bulunmaktadır. Balkanoloji  Merezi her zaman Balkan ve Rumeli Türklerinin Tarihi  Kültürel  mirasınının geçmişini ve Osmanlı yönetiminden günümüze kalan  Mimari eserlerini araştırmak için  En evvelah   Bulgaristandan başlayarak  çalışmalarına çok ciddi  olara başlamıştır. Merkezin  Gaziosmanpaşa/istanbulda  bulunmakla birlikte    zengin bir  Dokümantasyona sahip olmasınla birlikte    800 üzerinde   Bakanlara ait  Kitap ve  bilğilere ait   esere sahiptir.  Balkanları araştırmak geeçeğe ışık tutmaktır.  Böylecede   Osmanlı hükümdarlığından günümüze Balkanlarda   kalan Mimari eserlerimizin dünü ve bu ğünü ile ilğili çalışma vearaştırmalarımıza    yeni bir yön vererek gerekli  araştırmaları yapıp Türk kültür varlığına sahip çıabilmektir.Bakanlarda  bulunan Toprakar  Osmanlının  çekilmesinden sonra kalan AtaYadiğarı toprakarımızdır.  Genelikle Bulgaristan Topraları olsun. isterse diğer balkan  Ülkeleri toprakları olsun bu  ülkelerin yani Balkan  Coğrafiyasının  Tüm MAL- MÜLK- TOPRAK- BAHÇE- BAĞ-GİBİ taşınaz   gayrimenkülerin tapuları Ankarada Arşiv  dairesinde  bulunmaktadır.  Balkanlar  elimizden   çıarılmış gösterilsede  ançak sehven çımış olup genel  miras tapusu elimizde  buunduğunuda  resmen burada söylemek isteyorum.  Çünkü  Bizler   orada  ırk olarak, nesil olarak   bütün göçlere  rağmen haa varız ve  günden günede çoğunluk olarak var olmaktayz.   Tarih var oldukça  Türk milletti  yok edilmedikçe  Bakanlarda Türk kültürü mimarisi  ve medeniyeti, geleneği, göreneği, örf ve adetleri, töreleri  ve  MUTFAK ZENGİNLİĞİ  HERNEVİ ETKİNLİKLERİMİZ KÜLTÜR ZENGİNLİĞİMİZİ YAŞATIKÇA  tÜRK  KÜLTÜR VARLIĞIDA EBEDİ   VAR OLUP EBEDİYETE ADAR YAŞAYAÇAKTIR. Balkanlarda olsun   isterse Bulgaristanda olsun   bu  güzelikler   hep  OSMANLIDAN KALAN aSIRAR BOYU VAR OLAN KÜLTÜREL ZENGİNLERİMİZDİR.  Sizlere Bulgaristandaki 134 yıdır    BIRAKILAN YADİĞAR TARİHİ  KÜLTÜR MİRASIMIZ OLAN  Mimari  eserlerimizden Balkanoloji Araştırasının elde ettiği bazı   mimari kültür Türk eselerinin izlerinden konu etmek isteyorum.  Balkanoloji olarak 150 kalem üzerinde  topladığımız az önemli kültüre zenğinliğimizden sizlere  bunlardan bazılarını tanıtım yaparak bilğilerinize sunmak isteyorum. Atalarımız Balkanlarda 700 yla yakın  yönetimde kamışlardır.  Bulgaristanda 500 yıla yakın hükümdarlıka  yönetimde kaarak buralara  birço eserler dikerek , imar ederek  bölğeyi alkındırmışlardır. Bulgaristanda    Balkanoloji araştırmalarınagöre 1,785,876 adet Türk ve Müslümanın evi ve hanesi bulunmaktadır. Bu  Türk evlerinin bu ğün haa varlığı    olmakla birlikte   bunların475865 adedi haa kasi ahşap tarihi Türk evi olara   geçmiş tarihimizi   hatırlatmaktadır.  Bu evler   her biri bir mimari eser olup    bize kültürümüzden bir   örnek göstermektedir.  Balkanoloji araştırmasına göre  bu evlerin  herbirinin yanında,  Kuruluk, Sayvant- hanbar- samanlık- muhafızhane gibi ayrı ayrı   yapı mimarisi olup bu eserlerde ayrı bir  kültür sanatı  varlığını sergilemektedirler.
 AZI ANLAMSIZ VE DÜŞÜNÇESİZ  YAPILIP YAZILANaaştırmalarda Bulgaristanda 3339 adet kültür mimari eseri var olduğu yazılmakta ve söyenmektedir.  Allah var  yukarıda  Osmanlının 500 yıl bu topraklarda   varolmasınla her bir köyünde ve beldesinde, ovasında, tarasında, merasında, ormanında,  yaşayan   Türk ve MÜSÜMANLARIN 4075 ÜZERİNDE KÖYÜ tÜRK VE mÜSLÜMANLARDAN İBARETİİR. HER KARIŞ VE HER ADIM ATILDIĞINDA   BURADA OSMANLI KÜLTÜR ZENGİNLİĞİ BİR vOKAN GİBİ FIŞKIRMAKTA OLDUĞUNU GÖRMEK İSTEMEYORLARMI.  bukadardamı  insafsızlaştılar 134 yıl içersinde. Hayır   hepsi totaliter ve ırkçı rejimlerin ve milliyetçi akımların  bulgar  düzenbazlarının  sahteci  yalanlarınla  aldatılmayalım  işin esasına girip ğerekeni  adil gözlerlen örüp gerçekleri ortaya  çıkarıp hak veadaletimizle Demokrasi  yolunda  bu tarih zenginliğimizi gözler önüne  segiliyelim.  Balkanoloji işte bunları   yapmak isteyor. yok  Tika  kuruluşu 512 adet  yeni eser bulmuş doğrudur ama  bu  buluşlar    yarım milyon buluş değildir  milyonlarca buluş var edebilmektir.  Balkanoloji işte size  bu buluş ve araştırmalar netiçesinde  meydana çıkardığı  mimari kültür tarih zenginliğimizden  açık seçik  konuyu aydınlatmak istemektedir.
Eski Araştırmalaı kimler yaptı, özelmi, resmimi, yoksa gelişiğüzelmi  bunu ta olarak bilmesemde Balkanoloji  Merkezimizin Araştırmalarına istinaden  yetersiz kalarak  çok çok anlamsız bir seviyede düşüşük bir  araştırma netiçesi  verildiğini görmekteyiz. 17.Temmuz 1970 yılı  Totaliter Jivkof DÖNEMİNDE Türklerin ve  Müslümanların  Bulgarlaştırılası kararı549 sayılı olmakla birikte yüzbinlerçe Türk ve müslüman katledilerek, sürğüne ve cezaevlerine gönderilmesine istinaden  yanlız 1984/89 soykırımı   döneminde  400 bin Türkün göçünle birlikte 3725Türk öğretmenide  anavatana göç etmişlerdir.Böylece  osmanlıdan kalan 2700 Türk okularıda  tamamen yok olarak kapatııştır.  Güzelim okularda  şimdi Türk çocukarı yerine vian kalmış  mekteplerde baykuşar,  yarasalar yuva kurmuşlardır.Bu güzelim ili ve irfan oçakarı söz dinlemez   Bulgaristan   hükümet idarecileri hala  Türk çocukarını  Bulgar okuarında eğitime tabi tıtmaktadırlar.BURADA SÖZ ETMİŞKEN ŞU ATA SÖZÜMÜZÜDE ANMADAN GEÇEMEYÇEĞİM. Sabır açıdır- Meyası tatlıdır. Zahmetsiz Rahmet olmaz Akıl benim efendi BNe mutlu Türküm diyene-  1959 yılarında  KURANİ KERİMİ YASAKLADILAR OKULARDA  SONRA 1970 tÜRKÇE TEDRİSATI   ÖĞRENİMİNE KISITLAMA  GETİRDİLER.  1984 SONRASI TAMAMEN tÜRKÇEMİZ aNADİLİ OLARAK YASAKLANDI.   gaete ve kitaplar yayınlanmaz oldu.  BUnununla birlikte Türkçe yayın yapan  Sofya-Staraagora-Varna radyoevleride    susturulmuştu.  Çünkü göç etmezden önçe 1960/70 yıları arasında ulgaristanda bu gazete ve Türk radyo evlerinin  Muhabirliğini  yapmaktaydım. Bulgaristanın  Yunanistan hududu boyunda bulunan Petriç şehrinde doğan1907/tarihinde İsmail Hakkı Oyğar  pLASTİK sanat  Kültürünün  önçüsü olarak 1975 yılında   vefat etmiştir.  Mimari acıdan  Balkanolojinin araştırmalarına göre Bulgaristanda  vakıf olarak 1025 adeten  425 adet kaldığını görmekteyiz. buda bulgarların el koymasıdır. İŞTE MİMARİMİZİN BAŞLIÇA SIRA CEDVELİ ŞÖYLE GÖRÜNMEKTEDİR.
1/Türk ve Müslüman evleri -ayakta olan 1,785,876 adet   Bunların  Tarihi özeliği 425822 adet kültür.
2/Türk konakları irili ve ufakı466750 adeten   bu ğün ayakta kalan166896 adetir.
3/Köşk ve yalılarımız 225875 adet olup  bu gün ayakta olan175216 adetir.
4/Türk sarayları  125 adeten  ayakta kalan   75 adet.
5/Kervansaraylar 16 adeten   ayakta kalan hiç yoktur.
6/Cami ve MescitlerimizOsmanlıda 8675 adeten  Ayakta kalan 1992 adet yenileniylen bulunmaktadır.
7/Mühtülüklerimiz  125 adeten bu ğün ayakta 17 adet  kolup bölğe müftüsü vardır.
8/Türk okuları 2900 adeten   Totaliter rejimde 1265 adeten  bu gün hiç kalmamıştır/sıfır türk öğretimi/
9/Medereseler Osmanlıda  195 medereseden   bu gün yanlız  4 adet  imam hatip okulu kalmıştır.
10/Türk Taş yapı çeşmeleri 1375 adeten  525 adete çeşme kalmıştır.
11/  Su kuyuları- pınarları  15720 adeten-  2586 adet  bulunmaktadır.
12/Değirmenler SU-rüzgarlı- Elekrikli-Ateşli olmaka1525 adet bulunmaktadır
13/Hanlar- oteler  120 adeten bu ğün 285 adet bulunmaktadır.
14/  Hamamlarımız 255 adeten 386 adete çıkmıştır  ayrıça her evin hamamıda vardır.
15/Taş köprüler ve ahşap köprülerin sayısı yanlız mithatpaşa 1400 adet yaptırmış  kalan 55 adetir.
Dükkanlar  bunları türklerin işletikleri 2175  adetir
 Carşılarımız  125 adet bu ğün 250 adetir.
 Bedestenlerimiz   16 adeten  mevcut olan 6 adetir.
19/Mağzaarımız1815 adeten  bu ğün 1975 adetir.
20 Türk  tarihi kalelerimiz25 adeten  kalan 16 kale
21/  Türk zındanları  cezaevleri  20 adeten bu ğün 30 adetir.
22/Tekke ve zaviyelerimiz635 adeten kalan375 adet  şimdi  175 adet bulunuyor.
Türbelerimiz   75 adeten  25 adete düşmüştür.
Şehitliklerimiz bilinen 20 şehitlikten totaliter yönetimle 275 adete çıkarılmıştır.
25/ mEZARLIKLARIMIZ8950 ADETEN BU ĞÜN 6875 ADET  BULUNMAKTADIR.
26rESMİ İDARİ KONAKLAR 1865 ADET
 27/tÜRK ASKERİ  KIŞLA LARI 16 ADET
28/Türk askeri Tabyaları180  en mükemeli  silistre tabyasıdır.
29/Bulgaristanda şehir ve köy yerleşim yeri 5150 adetir.
30/Bulgaristanda  harplerde ölen şehitler e türklük şehitleri  genelinde 650825 şehit olduğu araştırıldı.
31Türk kütüphaneleri 125 adeten bu ğün karma olan 370 adetir
32/ Tiçaret hanelerimiz  285 adete bulunmaktadır.
33/Balkanoloji merkezi 15876 adet belğe resim vesika  derlemiştir.
34/SAAT KULEERİMİZ  TOPLAM 45 ADETİR.
35/Türk osmanlı ciflikleri tarım, hayvan büyük ve küçük baş   kümes hayvan  toplam 3250 adet .
36/ Tiren garları ve  hangarları olduğu yerler  genelde 125 adet  bilinmektedir.
37.  Türklerin kurduğu fabrikalar ve tesisler   genelinde 25 adetir.
38/Tür atölyesi ve işlikleri  375 adet  bilinmektedir.
39/Adli saraylar  ve mahkemeler  25 adet bu ğün 50 adetir.
40/ Hünkar bahçeleri   325 adeten bu ğün 786 adet  bulmuştur.
bunları genelde   araştırdıkça çoğaldığını görmekteyiz.   MATBACILIK VE GAZETECİLİK, TİYATROCULUK SİNEMACILIK V.S. GİBİ BİRÇOK KÜLTÜREL   İZLERİN VE MİRASIMIZIN YERİ    İNÇELEDİKÇE MEYDANA ÇIMAKTADIR. İŞTE bALKANOLOJİNİN  BU ĞÜNE KADAR SAGLADIĞI EMEGİNDEN   AYRINTILARI BU  YAZI dizimizle dile getirmiş bulunmaktayız.
Balkanoloji  başkanı Niyazi Akkılıç- istanbul. hürmet ve selamlarımla.

8 Mayıs 2011 Pazar

BALKANOLOJİ BAŞKANI NİYAZİ AKKIIÇ,IN KALEMİNDEN

Deliorman ve Balkan Türklerinin 41 yılık temsilcisidir. Balkan ürklerinin Tarihi, kültürü, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, ders alma, düşünmek, zekayı Terbiye etmektir.
Bu nedenle geçesini gündüze atan Araştırmacı yazar ve Bakanoloji başanı Niyazi akkılıç genel olarak, Balkanlardaki Türk Kültürüne sahip çıkabilmek amacınla Bulgaristandan başlayarak Mimari kültür yapı izlerini tek te köy ve şehir olmakla araştırmalara başlamakla genelinde herbir balkan ülkesine elde edilen Araştırma bilancosunla birlikte bütün kültür tarih mimari sanat ilerini bilançosunu yaparak 12 Balkan Devletine ait Envanter ve Arşiv düzenlemek azminle, amacınla bilimsel çalışmalar yapılmakta olduğunu önemle duyrrumaktadır.Bizler eger Balkan- Rumeli Türkeri ve Bulgaristandaki Delioran, Rodop ve GÜNEY bULGARİSTAN, GÜLVADİSİ tÜRKLERİNİN DEĞERLİ VE AZİMLİ ÇALIŞMA VE TESPİT EDİÇİ BAŞARILARINLA BİRLİKTE AMAÇLARIMIZI DOĞRU BİR ŞEKİLDE DOĞRU ORANTILARDA DEĞERLENDİRİRSEK BÜTÜN TARİHİ KÜLTÜREL MİRASLARIMIZIN ERÇEK VARLIĞINI MEYDANA ÇIKARMIŞ OLURUZ. İşte Araştırmacı yazar ve Balkanooji başkanı Deliorman Türklerinden Niyazi Akkılıç sizlere tarihi kültürümüz ve eserlerimizle ilğili sunduğu mısralardan bir kaç sözü.
Türün ükesi hür irfanı hürdür.
Ne derse desinler, yolumuz birdir.

Eğer sevgi varsa Barıta vardır.
Cebir şiddet İnsanlığa züldür.
Dedi istikbali göklerde ara
Eğilme zalime olma madara
Türk gençliği düşerse dara,
Senin tek hedefin akıl bilimdir.
Atam Türk Halkına böyle demişti.
Hayata hakiki mürşit ilimdir.
Memleket sevgisi vatan sevgisidir.
Elbete gönlümde açacak gülümdür.
Ey gönül sultanı yüce Atam
Zalimler tan eder Niyazi Akkılıçı
Ruhumda var olan datlı balımdır. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıçın Araştırmaarından
Bulgaristan,, Sırbistan, Yunanistan, VE KARADAĞ DEVLETLERİNE KARŞI YAPTIĞIMIZ SAVAŞTIR. bU DÖRT MÜTTEFİK , rUSYANIN YARDIMIYLA tÜRKİYENİN aVRUPADAKİ TOPRAKARNI PAYLAŞMAYA KARAR VERİP, 8.Ekim 1912 yılında Türkiyeye saldırdılar.
Makedonya ve Trakyadaki birçok topraklarımız elden çıktı. Bulgar ordusu ancak İstanbulun hemen yakınındaki Çatalcada durdurulabildi. 1913 te Bulgaristan ve Yunanistan arasında çıkan 2 ci Balkan savaşı sonunda Türkiye, Edirneyi geri aldı. AtaTürk Bulgaristasn için şöye diyormuş.Türkiye ile Bulgaristan dost olmalıdır. Bulgaristana arşı olan, Türkiye,yede karşı demektedir.,,. Bulgaristan Başbakanı STAMBOLİYSKİ - İSE SABIRLI OLMALIYIZ, ŞU ANDA STRATEJİK KOMŞUMUZ OLAN Türkiye ile ilişkilerimiz anak iyi ve dostane olabilir.. Umum çıkararmız bizi Barış içinde yaaayı gerektirmektedir. diye söyleerde bulunmakla bu zaman içersinde her iki ülkede hüzür ve barıiş çok güzel syretiğinide bu iltifatlı sözlerden görmekteyiz. Bu nedenle iki komşu ülke her zaman biribirine muhtaç olduğu gibi ayni şehirdeki bir aparman komşusu veya köylünün avlu komşus gibi ihtiyaçların varlığı bunu HER İKİ ÜLKE HALKINA Bulgarınada- Türkünede güzel manada ifade etmektedir. Bunun için Biz Her zaman Anavatan Türkiyemize Balkan ve Rümeli- Deliorman Türkleri olarak hiç bir zaman şu güzel sözümüzü unutayarak tekerür ederek her an şöyle söylemekteyiz.
Sevdik seni, yurdun oğlanı kızı Yeyüzünde güzelliğin yıldızı diyerek Anavatan Türkiyemizle her zaman gurur e kıvanç duymaktayız. Balkanoloji dil, kültür, tarih, mimari araştırmaları başkanı Niyai Akkılıç. İstanbul/gaziosmanpaşa sevgi ve selamlarımıza. http://www.balkanolojicom.tr/. tel/0535/7910694. http://www.hurbalkancom.tr/. niyaziakkilic@hotmail.com. düşünçelerinize açık olup bizlere katılmanızı bekleyoruz. en derin saygılarımıza. Balkanoloji başkanlığından. selamlarımızla.

7 Mayıs 2011 Cumartesi

BULGARİSTANDAKİ ESKİ TÜRK ESERLERİ Bakanoloji araştırmalarından/

Bulgaristan Osmanlı Türk hükümdarlığında cok sayda cami,çeşme,ve köprü mederese, kışla, okul,gibi  birçok   tarihi eski ürk  esrlerinle birlikte   Yaşadıkları  köy ve şehirlerde  kendi yaamları için  imar ederek kurdukarı  tarihi klasik  ahşap evler, köşkler,  saraylar,  yalıar,  kuruluk sayvantlar, hanbarlar,    depolar,  Dükkanlar, çarşılar, mağzalar, tiçarethaneler,  mesleki işyerleri v.s  saymakla bitmeyen  birçok  Türk  kültürüne ait birçok miras bulgaristanda  işaa etmesi ve bırakmasıda bunlarn içindedir.Yıl1398/1878 yani   beşyüzsene süren Osmanlı yönetiminden bu ğüne kadarkalan birçok   eser  vardır.  Bulunan bu eserlerin bir kısmı Bulgaristande    Bulgar totaliter rejminde el konularak hala  Müze olarak, bar, olara,    kulanılmaka birlikte  tam 300 adet  yakın  Osmanlı vakıf eserine   el konulduğunu yaptığımız Balkanoloji araştımalarından görmekteyiz.  eL KONULAN    okul, cami, mederese,  akıf, tarlaları, bagı, bahçeleriyle birlikte  16750 dönüm  Toprağımızada el konularak   ele geçirilmiştir. Sofya  yakınarındaki  Samokf  Bayraklı cami   müzeye dönüştürülerek ibadete açık değildir. Bunun yanında bulunan alemata  Ceşmesi ise yüz yıllara rağmen hala ayakta olup Bulgaristandaki   ünlü eserlerimizden ikisini   teşkil etmektedir. Buradaki Cami  halen müze olarak kulanılmaktadır.  Çeşmeninse suyu kesilmiş çemeleri akmayor. Ançak caminin çiçek motifli dış cephesi ve örme desenli minaresi, Çeşmenin kesme renkli sertaşlı yapısı, Balanlardaki Osmanlı Türk sanat ruhunu u ğüne kadar getirmektedir. Caminin yanında, Mermer sandukulara baş ve ayak taşlarıyla tipik ve zenğin iki Türk Mezarından birinde  1811 yılında  efat eden  Dobrucalı Süleyman Efendi oğlu müdderris İbrahim Efendi diğerinde ise Elviye-i  selase  Müşiri  Hüsev Paşanın  annesi  Şerife Saide Hanım  yatıyor. Şerife Saide Hanım 1833 yılına  vefat  etmiş.
                         DİĞER BULGARİSTAN  ŞEHİRLERDE İSE
Kuzey doğu  Bulgaristanın   Rusçuk- Şumnu-  Hazergrad-Silistra- Varna- Eskicua- Tırnava Siviştov
Plevne-   Niğbolu    ,Güller vadisinde   Kızanlık- Karlıova-  Kalofer,  Slimnye-ve güney ve batısındaki şehirlerden,  Vidin,   Lom, LOVÇA,- Selvi-  Etropole- RAHOVA-  Sofya- Vraca-Beloğradcık- PLOVDİF - Nevrokop-Petriç- Yukarcuma  -İhtiman-  Paşmaklı- Pazarjık-  Peştere gibi birço  Türk  ve Müslüman halkın   barındğı kent  ve şehirlerde yüzlerçe   Türk ve İslam eseri bulunarak bu eserlerlen  dolup taşmaktadır.Bu ğün bile  Delioran bölgesindeki kültür Türk merkezi bilinen Şumnu  şehrinde burasının  hala eski güzelliklerinş koruyan ve  çarşı olarak kulanılan bedesten,  Nüvvap okulu,  Çarşısı,  ŞerifHalilpaşa camisi, Klak camisi,  Tatar camisi,  Saat kulesi,  köşleri,  tarihi evleri,  Zındanı,  Kalesi ve Askeri kışaları ve tabyaları, ordugahı, askeri hastanesi,  tiyatrusu,  müftülüğü,  garıv.s. haa dimdik ayaka durarak  özeliklerini korumaktadırlar.  Yüce büyük Komutanımız ve Türk paşamız  ve Bulgaristan
Türklerinden başa  Balkan ülkelerindeki Türklerinde dilinden düşmeyen  Plevne ve gazi osman paşa nın ordugahı ve kalesi Plevnede, 6 tekke,6 han, 1 bedesten, darulhadis,  bir kışla,  bir teleğrafhane,köprü, okul, 18 adet cami bulunmakla Sofyada ise cami eski Türk örneklerinden birkaç örnektir. 1865 yılından1953 yılına kadar Balkanoloji Araştırmalarına göre Bulgaristanda 150 Türk gazetesi ve Derğisi yayınlandı. Bunların 132 Türkçe gazete olark 18 adedide Derği olarak yayınlandı.Bu  Derği ve gazetelerden 10 adedi   Bulgarça yayınlanarak 140 adedi tamamen Türkçe yaynlanmıştır.
Bulgaristanda çıkan    ilk  gazete Ahmed  Şefik  Mitha PAŞANIN  Rusçukda kurduğ  16.3.1865 Tarihli TUNA-  gazetesidir.  Bu gazete 12 yıl  3 ay27 gün çıkarıldıktan sonra  13.6.1877 tarihinde kapanmıştır.  Yani Rus-Türk savaşı yıllarında ki bozgunluk  yıllarında. Bulgar isyancılarının  ayaklanmalarında iken.
En uzun ömürlü gazete  Bulgaristanda Eskicuma milletvekili Sayın Ahmed Zihni efendi-nin yayınladığı  Çiftci Bilğisi- gazetesi olmuştur. 1919 yıında balayarak 1934 yılına kadar çıkarılmıştır. yani 15 yıl müddetçe. Gazete muntazam çıkarılmıiştır.  ATATÜRKÜN BULGARİSANDA TANIDIKLARINA GELİNCE-bAKANOLOJİ  ARAŞRTIRMA  MERKEZİMİZİN  ÖZEL  ÇALIŞMALARINA GÖRE  VE  bULGARİSTANIN sOFYA  kÜTÜPHANESİNDEKİ BİLĞİLERLEN BİRLİKTE    Baş MÜFTÜLÜĞÜMÜZDEKİ ÇALIAN   ÖĞRETİM ÜYESİ  SAYIN  iSMAİL CAVUŞ VE Baş Müftü yardımcısı   sayın  Vedat Buyerin    kişilikleri  sırasında   yaptığımız  soruşturma ve inçelemede şunu  öğrenmiş oldum.  Büyük Önder AtaTürk Sofyada  ataşemiliterlik yaptığı sırada ğörevi içabı birçok kişilerlen anışmıştır. Bunlar Balkan Savaşında ölen bir italiyan asıllı subayın eşi  Madam  Korin, Bulgar Millet Meclisinin Türk Milletvekilleri  Şakir Zümre-Kemal Hakkı beyler, Bular Lisesi Türkoloğu İvan Manalov,General sTİLİYAN kovacev ile eşi  Anna, gazeteci Georği Nikolof, Selanikten tanıdığı Raco Ackov, Dimitrina Kovaceva/ miti/dir.Balkanoloji  dil, kültür, tari,  basın, eğitim,  mimari,   sanat   araştırmaarı olarak   yapmakta olduğumuz araştırmalar  Balkan ülkesi Bulgaristandaa   ceşitli iktidarar ve rejimler sırasında birçok vakaların  hep Tür ve Müslüman insanımızın üzerinde oynan oyunlar olduğuda  görülmektedir. Mesela   Osmanlı yönetimi çekilinçe  gözü dönmüş Bugar idarecileri yine  tÜRK VE mÜSLÜMANLARIN ÜZERİNDE     Bulgarlar askerlerinle, çetelerinle   Delioran ve Rodoplarda  ve tüm  Bulgaristanda yaşayan  Türk ve Müslüman halkın üzerinde oyunlar oynamıştır. Azılı TodoJivkof  döneminde   1970/74 YILARI ARASINDA  pOMAK tÜRKLERİNİ HANCERLEDİLER   BİNLERCE ŞEHİLER VERİLEREK BİNİLERCESİ  TUTUK EVLERİNE VE SÜRĞÜN GÖNDERİLDİ BAŞKI VE  ZULÜMLERE  MARUZ KALDILAR.  yanlız  adlarını  Bulgar
adı oymayıp bizler Fatighin torunlarıyız. Türküz ve Müslümanız diyerek direndiklerinden  yaşadıkları köy ve şehirlerini kuşatara  silah zorunla   hancer oruyla Türk ve Müslüman adlarının yerine Hristiyan adları almalarını red etiklerinden, Dinlerinin değiştirilmesinin  zorlanmasından bütün zorbalıklara ve vahşetere  katlandıar yüzbinlerçe şehit vermişlerdir. İşte   bALKANLARDA   BULUNAN  Bulgaristanın  durumu  Avrupa Birliğine girdiği halde yinede İnsanlık haklarını çiğnetyerek  OKULARDA GEREĞİNÇE  dil ve Din DERSLERİ OKUTULMAMAKADIR.  Türkçe öğretim ise sıfırlanmıştır.  BU gün 3.650756 kişi bulgaristanda bizler Türk ve Müslümanız dedikleri için kulakları yinede duymadan gelmektedir. Eger memnuniye doğarsa- ürk ve müslümandan  hiç zarar gelmez.bunu 
okuycularıma  ve Milletime bir küçük şiirle  tanıtmak isteyorum.
Memnuniyet
Benden zarar gelmez.
Kovandaki arıya.
Yuvasındaki kuşa.
Ben kendi halimde yaşarım.
Şapkamın altında.
Sebebsiz gülüşüm caddelerde,
Memnuniyetimden.
Ve  cılğınlık delicesine,
İçimden geliyor.
Dilsiz değiliz susamayız.
Öyle ölüler gibi.
Bu güzel Dünyanın Ortasında.
Bulgaristan  ülkesinde,
Bizler eğer memnuniyeteysek,
Bulgaristanda  memnun olaçaktır. 
 Hak ve Adalet  Barış için
Özğürlük hakımız hakça verilsin
Memnun etki  Memnun olunsun.


BALKANOLOJİ  KÜLTÜÜR TARİH ARAŞTIRMA  MERKEZİ BAŞKANLIĞI  iSTANBUL- GAZİOSMANPAŞA.  niyazi akkilic@hotail.com.tr.     bttp./balkanolojicom.tr.  gsm/0535-7910694.
ARZU EDEN YORUM YAPABİLİR İSTEK VE DÜŞÜNÇELERİNİ  AÇIKLIK GETİREBİLİR. SAYĞI VE  SELAMLARIMIZLA NİYAZİ AKKILIÇ-Balkanoloji  başkanlığı. istanbul.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

ÖN GÖRÜLEN PLAN VE PROJELERİMİZ: ÖN GÖRÜLEN PLAN VE PROJELERİMİZ

ÖN GÖRÜLEN PLAN VE PROJELERİMİZ: ÖN GÖRÜLEN PLAN VE PROJELERİMİZ: "Balkanlarda Türk Kültür Tarihini dil ve EGitimini araştırmak için 600 yıllık ejdat topraklarında başlattiğı araştırmalarını yapa bil..."

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların:

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların:

Bulgaristanda Deliorman ve Tarihçesi

Bugaristanın kuzey doğu bölğesinde yer aan Deliorman yaşadığım, büydüğüm ve tahsil gördüğüm bir memleketimdir. Bulğaristan Osmanlı Türk hükümdarlığından çıkış yılı 1877 yılıdır. Böylelikle de aradan tam 134 yıl olmuştur.Ama herşeyden köktende bitmiş değildir.Bulgaristanda Deliorman yoğun
Türk bölğelerinden biri olmasına rağmen orada yaşayan Türklerimizin değeri, Diğer bulgaristan topraklarında yaşayan Türk ve Müslüman halka ayni derecede değeri olduğundan özbeöz Fatihanın torunları sayılmaktadırar. Rus-Türk savaşından sonra Delioman VE BULGARİSTAN TÜRKLERİNDE ACI VE SIZIAR HİÇTE DİNMEK BİLMEMİŞTİR.hERGEÇEN GÜN, AY VE YILLA YUMA DOLUSU SORUNLAR ZUHUR EDEREK BAŞ GÖSTERMİŞTİR. Halada göstermektedir
Tarihdimize şöyle derinden bir bakaça olursak Türkler kavim olarak ilk defa Rumeliye-Balkanlara ve Deliormana daha 4 cü yüzyılda ayak bastıklarıd görülmektedir. Kaydıt ve Tahrir defterledrinden anlaşıldığı gib Haskova/hasköy/ çirpan, Eskizagra/sTARAZAGORA/ Kızanlık, Ruscuk, Silistre, Hazergrad/razgrad/ Şumnu/şümen/ Dobbriç/Hacıoğlupazarjık/ vidin- yanbul, Filibe/plovdif/ Momcilğrad/Mestanlı/ plevne, lovça, siviştof, rahova niğbolu/ Nikopol/ ğibi yerleşim merkezlerinde tÜRK NUFUSU YÜZDE DOKSANSEKİZLERDE VARLIĞI YAPILAN TARİHİ Araştırmalarda Türk ve Müslüman unsurunun yoğun olduğunu ve yüzde98 orantısında oduğu görüldüğü bilinmektedir.
Bulgaristan 1352 yılında Türk hakimiyetine girerek1908 yılı başarısızlığını aldı. bULGARİSTAN BULGARİSTAN OLDU. bULGARİSTANDA VE Deliormanda yaşayan Türkler tam 546 yıl Türk MİLLİ Kültürünü e sanatını gelenek ve göreneklerinle örf ve adetlerinle törelerinle, Eğitim ve BASIN YLA HER ACIDAN GENİŞ ACIDAN VARLIKLARINI YAŞATMIŞLARDI. Deliorman tarihimizde bilinen birTürklük diyarıdır. BİLİNEN dELİRMAN ÜLKESİNDE UZUN YILLAR BOYU Osmanlı hükümdarlığının Tuna ve Kardeniz boylarındaki Askeri savunma kaleleri ve güvenlik merkezleri kuranların biriydi..Buralarda Rus Tür savaşından sonra ço büyük ro oynamışır. Helede Tarihimizdeki Varna SAVAŞI hatırlamaya değerdir. Tuna boylarında Vidin- Niğbolu- Silistra savaşarını hiçte unutmamak gerekmektedir. Rusçuk-Hazerğrad- Şumnu- Silistre varna gibi şehirlerimizdeki savuna kaeleri Tabyalarımız büyük Askeri barınalarımız Osmanlının güvenliğinde ve harp savunmasında güçlü bilinen kaleleri bilinmekteydi. Buradaki güvenlik merkezleri ayni zamandaOsmanlının koparılan Türklerinin göç esnasında arınakları dahi olmuştur. Yüzbinlerce göçmenimiz buralarda konuklamışlardır. Tarih1878 yılı Osmanlı devleti asırlar boyu var olup bir cınar gibi Anadoludan Rumeliyi bakanları elden kaybetmesi esnasında KUZEYDOĞU Bulgaristanın Deliorman, diyarını çok sevimli olması Ormanları, Ovaları, Tarlaları, Meraarı, dağları, nehirleri bahçeli bağları havası ve yeşil zümrüt cennet oluşunla buralarda pek çok sayıda köy ve şehirler kurmuşlardır. Deliorman BÖLĞESİ aNADOLUNUN BEŞİĞİ SAYILMAKTAYMIŞ. yANİ BURAARA KÜÇÜ ANADOLU TABİRİ KULANILIRMIŞ. oSMANLI ZAMANI BURAYA YEREŞEN kARAMANOĞUARI VE YÖRENİN tÜRKLERİ KURDUKARI KÖY VE ŞEHİRLERİ İMAR EDERKEN EN ÖNÇE KÖYÜN VEYA ŞEHRİN MERKEZLERİNE Okul- Cami- mescit, mederese, Çeşmeler, hanlar, hamamlar, saat kuleleri, tekke ve zaviyeler, güel idari konaklar, saraylar, köşkler, hatta yerleştikleri meskenleride klasi mimari şeilde yapar evle, konaklar, saraylar, yalılar saymakla bitmeyen mimari eserer yağparak bu ğün bile tÜRK KÜLTÜR ESERLERİMİZİN VARIĞINDA BİR KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRMEKTEDİRLER. Türkler her yapığı eseri Türk-İslam geeneklerine uyğun bir şekilde kuruşlardır. ve içlerinde uzun yıllar yaşayan topluukar omuşlardır ve olmaktadırar.Bu ğün Deliormanda 7 il ve 45 yakın ilçe veya kasaba bulunmaktadır. bine yakında köyü vardır. Bizlerde bu toprakarda doğduk, yetiştik, ekmek yedik, tahsil grdük, karnımız doydu, büydük ve asker olduk, sonra ceşitli rejim ve hükümeterin siyasi sorunları nedeniylede Deliorman TOPRAKARINI BİRÇOĞUMUZ ZORAKİ TERK EDEREK GÖÇMEN OLARASK ANAVATAN tÜRKİYEMİZE GELDİK.. Evet bizler geldik ama otoprakları hiçte unutmadık ve unutayaçagız. Hiçbir amanda unutmayacagız. Çünkü bizim ana ve babalarımızın, dedelerimizin, ataarıızın orada yatan şehitlerimiz ve büyüklerimizin kabristanları var oldukça bu güze Delioran diyarı nasıl unutuur. unutuamaz bizde ebediyete kadar yaşayaçaktır. Çünkü bizDeliorman Türkleri ve Millet olarak bu topraklarda 6 altı asır hakimiyetimizle medeniyet götüren veren bir güzel millet olduktan sonra Barış ve Adaleti, hak ve Hürriyeti seven Tür ve Müsüman insanlarıyız. Deliormanımızın varlığı yedi ilden ve Varna adı geçen rusçuk- Siistre-Hazergrad- Şumnu- Eskicuma -Hacıoğlupazarjık ilerinden ibaret olmasınla birlikte bu adı geçen 7 il /vilayet/ taman yüzde 85 Türk ve Müslümanlardan ibaretir. bu ğünde yüzde seksenden aşağı düşmemektedir.Türk bilğiini Simavnalı Bedrretin bir din bilğni ve ayaklanma önçüsü oarak Edirne 1359/1427 Seres domuştuer. Tam adı Simavna kadısı oğlu Şeyh Bedrretin Mahmuddur. Simavna - konya ve kahirede öğretim görüştür. MÜRÜDÜ bÖRKÜÇE mUSTAFANIN YARDIMINLA AYDIN VE KARABURUNcevresinin etkisinde olup gizlice Trakyaya gecerek SilistreDeliorman vevDobruca dolaylarında düşünçelerini paylaşacagını söyleyerek yaydı. Devle kurup Din ayırmnı kaldıracagını, Toprakların eşitce paylaacağını düşünçelerile dayanarak halkı ayaklandıran Torlak Kemal Manisada Börklüçe Mustafa Karaburunda yenilerek Bayazıt paşa tarafından tutukanarak asılıyor. Serezden 1924 kemiklerini istanbula taşınıyor 1961 yılıda sultan Mahmud türbesinede gömülüyor. İŞTE bALKANOLOJİ aRAŞTIRMALARINDA dELİORMAN tÜRKLERİNİN BAŞLIÇA TARİHTEN ALINAN BİR YAPRAK SAYFASI niyazi Akkılıç Balkanoloji başkanı. istanbul.

BALKANLAR VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI/BALKANOLOJİ/

Balkanoloji başkanı  Niyazi Akkılıç. Yönetim kurulu başkanı  Muammer  Kırpat,Genel  Sekreteri  Hasan
Demirhan. Basın ve Kültür Sözcüsü Attila Baykal. Aratırma üyesi  Nizami Alper Akkılıç.
Akkılıç Balkanoloji  Araştırma Merkezinin  Amacı.
Balkanlar ve Türk Dünyasının Türk  mimarisi, sanatı, Tarihi, e bütün kültürel unsurları ile milli kültürü araştırmak tespit etmek, ettirmek, tespit edilenleri çeşitli vastalaran yaymak yaydırmak ve bu gayeye uyğun ve benzer  kurulmuş kuru ve kurumlarlan ve kuruluşlarla işbirliği yaparak Balkanlar ve Türk Dünyasının müşterek değer hükümlerini yaşayan milli küültür unsurlarını tespit edip tanıtmak ve geliştirmektir. Ayrıça bunarın sonuçlarını  Balkanoloji Merkezi adına yayınldayarak araştırma ve Dokümantasyion merkezleri kurmadk - bu konuda   Eğitim ve enstitüler, özel  ünüversiteler açmak, kurulmuş kurum ve kuruluşlara yaşatmak ve desteklemektir.
Balkanoloji  Akkılıç öğretim ve Araştırma merkezi  imkanarından mahrum  öğrenci araştırmacı ve üstün yetenekli kişilere merkez amacları doğrultusnda çalışmalar yapmak kaydıyla maddi ve manevi imanların sağlanabilmesi. Merkez ARAŞTIRMA VE İNÇELEMELERİNDE İLĞİLİ OLARAK ÖĞRENÇİ ARAŞTIRACILARA ÖDÜLLER VE BURSLAR  DAHİ VERE BİLMESİNE GİDEBİLMEK YOLARINI ARAMAKTIR.
Bakanoloji Merkezi yukarıda ifade ettiği düşünçelerine  ve gayesine ulaşmak için TÜM  balkanlarda Türk Tarih   kültürüne uyğun hernevi  yasaklanmamış  araştırmalarını ve her türlü faaliyetlerini yapar veya  yaptırır.  Veyahutta  yapılmakta olan araştırqma faaliyetlerine katılır ve canlılık getiriryd.
 Balkanoloji akkılıç Araştırmaları  merkezi  Gaziosmanpaşa/istanbul.   saygılarımla   bu konuda  uzman ve bilim adamları ve tarihçi ve kültür sevdalı aydınlarımızın  yardımlarını ve bize katılmalarını    haberdar ederek duyrulmaktadır.  en derin selamlarımızla.  Balkanlara ve Türk  Dünyasına böyle bir  Araştırma    Balkanoloji  Merkezi  KURTLU OLSUN DEYELİM HEP BİRLİKTE bALKANLI  tÜRK aYDINLARI OLARAKTAN.  hÜRMETLERİMİZLE  Niyazi Akkılıç. Kurucu   Başkan.05357910694.

3 Mayıs 2011 Salı

AKKILIÇ ÖZEL BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ

Muhterem  Türk milleti,  Balkan ve Rumeli Türkleri olara  uzn  yıılardan bu güne kadar   AnaVATAN 
Türkiye diyerek göç edip geerek  muhtelif   yer ve blğelere yerleşen biz  Balkan  Göçmenleri olarak, Bulunduğumuz  İstanbul/Gaziosmanpaşada ve çevresinde büyük çoğunluğu  apsayarak  Rumeli  Balkan Türkleri   uzman ve aydın tarihçileri, bilim adamları, gazeteci ve tarihçilerine birlikte  Niyazi Akkılıç,
başkanlığına    Rumeli Platformu çatısında   Özel  Akkılıç Balkanoloji  Araştırma erkezini kurduk.
Merkezimize dahil edilen Balkan ÜLKELERİDE  BAŞLIÇA  ŞUNAR SIRAANMAKTADIR.
1/Bularistan,2/Yunanistan, 3/Makedonya, 4/Romanya,5/Bosna -hersek,6/Sırbistan,7/Kaadağ, 8/Hırvaistan,9/ Arnavutuk,  10/ Kosova, 11, Slovenya, 12, Kırım, 13,  Egedeki 12 adalar veGirit ve
Kuzey  Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi Güney doğu Avrupa ÜLKELERİNİN  ARİHİ- cOĞRAFİ,   Kültürel, mimari-  EĞİTİMSEL,  Basın, gelenek, görenekleri, örf ve adetleri, töreeri, sosyal yaşamları Tiçari ve Ekonomik ve demoğrafik yapıtlarının aratırılması ve teorik esası  ile inçelenmesi ve araştırılması için hedef  seçilmiştir.
Bakanoloji   Araştırma  merkezinde Balkanardaki etnik temelli sorunlar, Egitim ve öğrenim sorunları,  Mimari  yapısanatlarının   varlıkları,    Kültür Tarih özelikleri olan  sorunların   inçelenmesini,   bALKANLARDA VE tÜRKİYENİN İŞBİRLİĞİ VE DOSTLUKLARI İÇERSİNDE  SORUNLARIN VARLIĞI AÇISINDAN bÖLĞE ÜKELERİarasındaki ilişkileri ve var  olan Anlaşmaar netiçesinde Bölğeye ynelik Dış müdahaleler üzerinde  çalışılmaktadır.Uluslararası sistemde bölğe devletlerinin yeni küresel aktörlerin Bölğeye yönelik izleyeceği  Stratejilen  ortaya  konulmasıdır..
Bakanoloji Akkılıç  aRAŞTIRMA mERKEZİ. BALKAN  ARAŞTIRMAARI OLARAKTAN AYRICADA BÖLĞE  Balkan ÜLKELERİNDEKİ SİYASİ GELİŞMELERİDE GÖZLER ÖNÜNE ALARAK AVRUPA BİRLİĞİ İLE  İLİŞKİLERİ ARASINDAN DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.
Türkiyenin  Bakan  Ülkelerindeki var olan  Türk ve Müslüman  Topluluklarna  yönelik geliştirelebileçeği her nevi kültürel, sosyal, tiçari, ekonomik, hatta bazı Politikalar üzerinde çalışmalar yapabilmektir.   Akkılıç  Bakanoloji Merkezi  Çalışma ve Araştırmalarında   Osmanlıdan   günümüze  kalan Tarihi  Kültürel  Mimarimizin  izlerin    bilimsel araştırmaar cercevesinde  araştırarak  meydana geleçek  tüm çalışmaarımızı  açık  seçik   hür Dünyamıza duyurmak için  Uzman kadromuzlan, Bilim adamlarımızla, Tarihçilerimizle  Akademisyenlerimizle büyük önem verere Arşiv ve Envanter hazırlanmasına her şekliyle bilinmesini   Türk  Milletine  açıklayabilmektir.
Bakanoloji Araştırma Merkezi olarak Bütün yapılan çalışma ve araştırmalarımıı  kamu oyuna tanıtımı ve  bildirmek için   Başta Türkçe olmak üzere, yunança, Bugarca, Sırpca,   Boşnakça, Romança, Rusca, hırvatça,Almança, İnğilizçe, gibi yabançı dillerde   yazılı ve görsel basınlarıda takip ederek gereken  bilğileri geregi şeklinde  sağlaya bilmektir.  Balkanoloji Araştırma  Merkezi Başkanı  Niyazi Akkılıç.
niyaziakkilic@hotmail.com.tr.   Http./balkanoloji.com.tr.   Http/hurbalkancom.tr.gg..tel/+905357910694.
Sayğı ve hürmeterimle  en derin selamlarımız  OKUYCULARIMIZIN OLSUN.  yorumlarınızı bekleriz.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

BİZ DELİORMANLIYIZ

/BU GÜZEL  şiirimi doğup büydüğümDeliorman bölğesi  Türklerine  sunmakayım./
Deliormanı, Tunayı,Çocukluğumuzdan biliriz.
Ecdadımızdan, Bölğenin  tarihini biliriz.
Dağını, Taşını, yeşilleri Ormanını gönlümüzde taşırız.
Rüyalarımız, Dostlarımız Anılarımız hep oradadır sanırız.
Tarihte, Çoğrafiyada yöreyi yıllarca okuduk.
Değişik zamanlarda adı gecen topraklarda buluştuk.
 Kederbirliği edercesine biribirimizi hiç  unutmadık.
Tasada, kıvancta, gönlümüzden geçenleri paylaştık.
Deliormanlı deyinçe,
İlk akla gelen Birlik ve Beraberlik,
Dostluktur, Yardımseverliktir  ve dahası  Mertliktir.
Deliormanı unutayalım- Kalbimizde Rüzgar olup essin.
Deliormanlıyım diyen onun Türküsünü söylesin.
Deliormanı  ansın ve hatırlasın   .
Tarihteki   Ünlü  pehlivanlarını.
KaraAhmed,  KURDERELİ, KOÇA YUSUF.
Son yetişen yeni neslimizde
Podayvalı   Lütfi,  gümüş osman,
Anatsın  Delioranlı .
Tarihini   ÖYLE ANLATKİ,
Deliorman Türkü  unutmasın,
hep anlatıp dilerde kalsın  .
Bizim  Deliormanımız.
      Balkanoloji tarih kültür  araştırmaları  merkez başkanı NİYAZİ AKKILIÇ- İSTANBUL

UNUTMAM DELİORMAN

Silistreyi Akkadınları,
Hazergradı  Kemalları,
Şumnuyu Yenipazarı,
Unutamam Deliorman.
ıı
Karakuzu kanlıgölü
Koçaormanı Sazlıglü,
Kaledeki Şarapyolu,
Unutamam Deliorman.
ııı
Tarladaki  sabanı,
Çufa çaşır abanı,
Panayırın kebabını
Unutamam  Deliorman.
ıv
Yahnı keşkek kazanını,
İpliğini düzenini ,
Halil hoçanın ezanını,
Unutamam deiorman,
 V.
Kabulların  dü yolunu,
Taze pişmiş somunu,
Ayşe Ananın  ekmeğini,
köyümüz podayvayı,
 Unutamam  Deliorman
   YAZAN VE DERLEYEN   Bakanoloji  başkanı  Niyazi Akkılıç
                                     TÜRKÇE
3.Mayıs günü   Türklük Bayramı  nedeniyle    Bulgaristan Türklerine kısa ve öz birkaç sözden ibaret Anadilimiz Türkçe ile ilğili   küçük bir  şiirimi   yazarak    Türk milletinin ve  Balkan Türklerinin  Hatıralarında  kalması bahanesiyle  kaeme anırak  itaf olunmaktadır, yazan  NİYAZİ aKKILIÇ- Balkanoloji  başkanı  İstanbul/Gaziosmanpaşa.
Anadilimiz Türkçe
Ana.
Baba.
Yurdu.
Evreni.
Seninle sevdim Türkçem....
Tprak testiden içilen
Su gibi doyumsuzsun
Türkçem.
 Anadilim  .
Benim
Milletimin.
Türklüğün  ÖZ ana dilisin.
Türkçem.
    Bu şiiri bütün  DÜNYA TÜRKLERİNE  VE  BALKAN -RUMEL topraklarında yaşayan-  3 MAYIS  TÜRK BAYRAMINIZI CANDAN KUTLAR  SEVGİ VE SELAMLARIMI SUNARIM.  Göçmen   VATANDAŞLARINA  HEDİYE OLARAK SUNARAK    çocukarına ve torunlarına bu kısa  şiiri öğretmelerini   arz etmekteyim. selamlarımla   Niyazi Akkılıç