29 Nisan 2011 Cuma
26 Nisan 2011 Salı
BALKANOLOJİ ÇAĞRISI
Balkanlardaki Türk Tarihini ve Kültürel varlıklarımızı- Mimarimizi- Gelenek ve Göreneklerimizi,
Örf ve Aetlerimizi, Törelerimizin , Eğitim ve BASIN - Edebiyatımızın .Eğitim ve öğrenim , folklorünü ve Sporunu, güreşini v.s. olmak üere Bilenleri bilmeyenlere anlamak ve güzel Türkçemizin bir hızmet gir,ş,minde yardımcı olmaktır.
1/Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu- Kurani kerim 29/4 sureleri.
2/Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir- ilimdir. Mstafa Kemal Atatürk.
3/Bilenler Bilmeyenlere anlatsın- Nasradın Hoça.
erçekten de insanlığın en önemli iki niteliği vardır. Bilimsel ve ilimsel duyğunun sanatsalığıdır. her ikiside yaşadığımız hayatı düzenleemiz ve zenğinleştirmemizi saglarlar.Asıl önemli olan şudur. Her iki yoda yaratıcılığın ve etkileeciliğin kaısıdır. İnsanın ve tüm çevresinin değişimine dolayısıyla insanlığın gelişerek duyğarlamasına olanak saglarlar.
Bu nedenlede Balkanoloji Kültür Tarih Mimari Araştırma Merkezi -İstanbul Başkanlığı larak Çağrımızın ana hedefibizlere Balkan VE Rumeli Türklerine- İster Balkanlarda BULUNSN iSTER tÜRKEYEDE BULUNSUN iSTERLERSE dÜNYAMIZIN HERNERESİNDE OLURSA OLSUN BU Teknolojinin hızmetinle Bilğisayarınızla, iNTERNETİNİZLE, YAZI VE rESİMLERİNİZİ, BİLDİKLERİNİZİ, ARAŞTIRMALARINIZI, bALKANLARLAN İLĞİLİ ER KONUDA BELĞE VE METİNLERİNİZİ bALKANOLOJİYE BEKLEMEKTEYİZ.. Eğer bi Balkan ve umeli ürkleri olarak kendi Mimari eserlerimizi nerede ve neşekilde olduğunu tanıtırsak, Camilerimizin, evlerimizin, konaklarmıın, yazlıklarımıın, köklerimizin, yalılarımıın, köprülerimizin, çeşmelerimizin, Mederese ve okuarımızın, tekke ve Türbelerimizin, devle büyüklerimizin, değerli yazar ve şaairlerimizi, aydınarımızı yazılarınıla elinideki resimlerinizle veya yeni.çekilen resimlerinizle bize ulaştıranızı bekler yeni bir hızmet vermede bize yardımcı olmanızı beklerz.Bunlar yapabilmeniz için şu aaçaım iki sitemizin daha zenginleşmesi için gerekenlerin yapılmasını bekleyoruz. 1/balkanolojicom / hurbalkan.com. eğer bu iki web sitemie gereğindeki ilğiyi gösterirken kendi özelilerinizide şu şekilde adınlatınız yani BİZİM DAYİİ TEMSİLÇİMİZ olarakan şu bilğileride yazınız..
Adı veSoyadı...........
Bulunduğu ikametahınız................
Ev Telefonu......................
Çep tel/...........................Eposta.................Mesleğiniz............ Göç ettiğiniz ülke....................
Emeklimisiniz........ Kayıtlı olduğunuz yer....... TC kimlik N...............
aŞAGIDAKİ ÖZELİKLERİN BİR FORU DAHİLİNDE BELİRTİLEREK bALKANOLOJİ Araştırmalarında bir Balkanlı aydı neferi olarak yer alaçagınız iin belirtilere yazılmasını e gndermenizi ve bize gstereçeğiniz yardımlarınıla birlikte Balkan ve Rumel ürk Kültür Tarihine bir okadar yakın 2 ilğinin payaşılmasında sürekli irtibatınızla birlikte olaçagımıza şimdiden ilğinize teşekür ederim. Balkanoloji başkanı niyazi Akkılıç -istanbul/Gaziosmanpaşa. +905357910694.
email/niyaziakilic@hotmail.com.tr. adres ve irtbat telefonlarıma ulaşmanızda yarar saglanaçagından en derin selamlarımı sunarı. saygılarımızla.
Örf ve Aetlerimizi, Törelerimizin , Eğitim ve BASIN - Edebiyatımızın .Eğitim ve öğrenim , folklorünü ve Sporunu, güreşini v.s. olmak üere Bilenleri bilmeyenlere anlamak ve güzel Türkçemizin bir hızmet gir,ş,minde yardımcı olmaktır.
1/Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu- Kurani kerim 29/4 sureleri.
2/Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir- ilimdir. Mstafa Kemal Atatürk.
3/Bilenler Bilmeyenlere anlatsın- Nasradın Hoça.
erçekten de insanlığın en önemli iki niteliği vardır. Bilimsel ve ilimsel duyğunun sanatsalığıdır. her ikiside yaşadığımız hayatı düzenleemiz ve zenğinleştirmemizi saglarlar.Asıl önemli olan şudur. Her iki yoda yaratıcılığın ve etkileeciliğin kaısıdır. İnsanın ve tüm çevresinin değişimine dolayısıyla insanlığın gelişerek duyğarlamasına olanak saglarlar.
Bu nedenlede Balkanoloji Kültür Tarih Mimari Araştırma Merkezi -İstanbul Başkanlığı larak Çağrımızın ana hedefibizlere Balkan VE Rumeli Türklerine- İster Balkanlarda BULUNSN iSTER tÜRKEYEDE BULUNSUN iSTERLERSE dÜNYAMIZIN HERNERESİNDE OLURSA OLSUN BU Teknolojinin hızmetinle Bilğisayarınızla, iNTERNETİNİZLE, YAZI VE rESİMLERİNİZİ, BİLDİKLERİNİZİ, ARAŞTIRMALARINIZI, bALKANLARLAN İLĞİLİ ER KONUDA BELĞE VE METİNLERİNİZİ bALKANOLOJİYE BEKLEMEKTEYİZ.. Eğer bi Balkan ve umeli ürkleri olarak kendi Mimari eserlerimizi nerede ve neşekilde olduğunu tanıtırsak, Camilerimizin, evlerimizin, konaklarmıın, yazlıklarımıın, köklerimizin, yalılarımıın, köprülerimizin, çeşmelerimizin, Mederese ve okuarımızın, tekke ve Türbelerimizin, devle büyüklerimizin, değerli yazar ve şaairlerimizi, aydınarımızı yazılarınıla elinideki resimlerinizle veya yeni.çekilen resimlerinizle bize ulaştıranızı bekler yeni bir hızmet vermede bize yardımcı olmanızı beklerz.Bunlar yapabilmeniz için şu aaçaım iki sitemizin daha zenginleşmesi için gerekenlerin yapılmasını bekleyoruz. 1/balkanolojicom / hurbalkan.com. eğer bu iki web sitemie gereğindeki ilğiyi gösterirken kendi özelilerinizide şu şekilde adınlatınız yani BİZİM DAYİİ TEMSİLÇİMİZ olarakan şu bilğileride yazınız..
Adı veSoyadı...........
Bulunduğu ikametahınız................
Ev Telefonu......................
Çep tel/...........................Eposta.................Mesleğiniz............ Göç ettiğiniz ülke....................
Emeklimisiniz........ Kayıtlı olduğunuz yer....... TC kimlik N...............
aŞAGIDAKİ ÖZELİKLERİN BİR FORU DAHİLİNDE BELİRTİLEREK bALKANOLOJİ Araştırmalarında bir Balkanlı aydı neferi olarak yer alaçagınız iin belirtilere yazılmasını e gndermenizi ve bize gstereçeğiniz yardımlarınıla birlikte Balkan ve Rumel ürk Kültür Tarihine bir okadar yakın 2 ilğinin payaşılmasında sürekli irtibatınızla birlikte olaçagımıza şimdiden ilğinize teşekür ederim. Balkanoloji başkanı niyazi Akkılıç -istanbul/Gaziosmanpaşa. +905357910694.
email/niyaziakilic@hotmail.com.tr. adres ve irtbat telefonlarıma ulaşmanızda yarar saglanaçagından en derin selamlarımı sunarı. saygılarımızla.
BULGARİSTAN TÜRKLERİİ TARHİ ARAŞTIRMALAR
Atalarımızın bir szü vardır. Şöyle derler- Sabır acıdır- Mevası tatlıdır.Zahetsiz raet olmaz. Akıl bidedir efendi. Ne mutlu Türküm diyene. diyerek szüme ve Bulgaristanla ilğili çalımalarımdaki bazı anlamlı konularada değinmek için yazıma başlayorum.Balkanoloji araştırmalarında gördümki OSMANLI HÜKÜMDARLIĞINDA YANİ 1875 YILINDA YANLIZ TUNA VİLAYETİNDE
Bulgaristanda İlk ve OrtaOkul/Rüjdiye mektepleri sayısı 2890 adetmiş. 1945/59 Yılarında otaliter
Jivkof döneminde 1262 adet Türk okulu varken BU OKULARDA BİNLERCE tÜRK COCUĞU TAHSİL ALIRKEN YENİ BİR DÜZENLEMEYLE 1959/tarihide Türk okuları kapatılara yanlız ek Türkçe olara 1972lere kadar okutuldu. Sonra TEKRARDAN Türkçe okumalar ve kültür evleri, okuma evleri, basın ve eğitim yasaklanmasınla bu durum ite kaka1984 yılına kadar böyle gitti. sonra 1984/89 yıları zoraki baskılar ve zorlamalarlan yanlız okularda Türkçemizin yasaklanması dile getirilmeyip tamamen Bulgaristan Türklerinin YabULGARLAŞTIRILAÇAK VEYA adları resmen Bulgar adı alınıp konuşma yasaklanaçak ve bütün Türk elenek ve görenekleri, örf ve adetleri, kutsal inançları v.s yasaklanarak hristiyanlığın geleneklerine uyulması emri bizzat yayğınlaştırılarak hiç utanmadan Dünya insanarın gzlerine baka baka BüünTürklerin İSİMLERİ DEĞİŞTİRİLDİ VE ZORAKİ GÖÇE TABİ TUTULDU, SÜRĞÜNLER YAPILDI, TUTUKLAMALAR VE CEZAEVLERİ DOLDURULDU. nEYMİŞ 17 tEMMUZ 1970 YILI ALINAN 549 SAYILI EMİRİN varlığna karşı gelinmekmiş. İŞTE BÖYE BİR ACI VE SABIRLI GÜNLER geciren Bulgaristan Türkleri yaşadıkarı bu Zulümlerin nekadar cabuk unuturulduğunu genede anlamak istemeektedirler. Bulgaristandan 360750 Türk göçmen geldi zoraki olarak, 3725 Türk öğretmeni göç etti Yüzbine yakın öğrençi Türkiyeye geldi.
Türkler Bulgaristanda 5150 yerleşim yerinden 4050 adedini kaplamasınla çoğunluk Türk ve Müslümanların elindeydi. Bulgaristanda 2 il ve 240 üzerinde irili ufaklı şehir olmasınla birlikte 4832 adet köy vardır. Bu köylerin ve şehirlerin içinde Tarihi tÜRK YAPI MİMARİSİ VE SANAT MİRASIMIZIN İZLERİ tARİHİ KÜLTÜREL İZİ OLARAK 575988 ADETMİMARİ ESERİMİZ BULUNMAKTADIR.Bunları bile Bulgarlar kesin kültür hazinemizi saklayara açıklık getirmemekedirler. Bütün bunlar Balkanolojinin Araştırmaları netiçesinde çıkan kültü eserlerimizin izleridir. yANLIZ bULGARİSTANDA GENEL OLARAK tÜRK VE mÜSLÜMANLARIN yaşadığı evler, hanbarlarıi sayvantları , kurulukları yani hane olarak/aile/ olarak alındığı bazda 1.575896 adet Türk evi çıkmaktadır. Bunların 222.875 adedi HALEN OSMANLININ VARLIĞINI AYNEN KORUMAKTADIR. rESMİ YAPI KÜLTÜR MİASIMIZ İSE 2256 ADET ÜZERİNDE GÖRÜLMEKTEDİR. arihi Türk konakar ve yalı evleri genel oarak12536 adedi bulduğu saptanmıştır. yanlız köşklerin sayısı3725 ade olarak tespit edilmiştir. Yanlız Şumnu şehrinde 20 çeşme ve şadırvan varmış. Bularistandan YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA KAYITLARINA GÖRE 1923/89 ylları arasında 962275 Türk göçmen gelmiştir.Buğün Bulgaristanda Resm olmayan kayıtlara göre ve Balkanooji araştırmalarınça Türkler 2,101.037 kişi olmakla -Binlerce can dirilsede nakledebilsek eçmişimizi. Dağlar söze gelsede anlatabilsek hepsini, Bulgaristan OLSUN BALKANLAR İ HEP ACIMASIZDIR. bizleri hiç af edermiki. Türküm bir kişi kalsamda sana bırakamam bu güzel ata yadiğarlarını. Türkçemiz dil olarak milletimizin özüdür Dil Medeniyetimizin kaymagıdır.
İşte 650 yıllık aNADOLU BAGRINDAN KOPAN AYRILAN bALKAN DEVLETLERİ
1/BULGARİSTAN 7.565.710 KİŞİ 3.675.256 kişi TÜRK VE MÜSLÜMANDIR.
2/Romanya nufusu 21.462.186.
3/Yunanistan nufusu 11.305.118 kişi.
4/Arnavutluk nufusu 3.184.705.
5/Sırbistan ufusu 7.310677. kişi.
6/Hırvatistan nufusu 4.435.753 kişi.
7/Maedonya nufusu 2.155.755. kişi.
8/SarayBosna nufusu 3.844.050 kişi.
9/Kosova genç cumhuriyeti nufusu 2. 210112 kişi
Kradağ cumhuriyeti nufusu 2.050.980 işi.
11/Slovenya nufusu 2.050 980 kişi.
12. Türkiyenufus 75.250.185 kişi. Balkanlardaki Türk kültür medeniyetinin varlığını araştırmak ve yaşatak için bu günlere gelinmesinde ürk milli Tarih Kültürümüzün ve Türkçemizin ve Dinimizin bize emirettiği oku ve dürüst insan ol şahdetinden kaynaklanan medeni zenğinliğimize sahip çıkmak hepimizin milli görevi olmalıdır. Bu konuda Balkan Türk kültür Mimari eserlerinden secileçek en güzel kültür mimari eserleri sergisinide düzenlemek Balkanolojinin Balkanları tanıtım ve yaşatması konusunda bulunan bir tek amacıdır.Mesela Rodopların MomcilğradMestanlı mevkindeki Söğütlü deresindeki İKİNÇİ DÜNYA savaşından bu ğüne kalan ve tamamiylen Türk eeğinle yapılan Tiren köprüsü ve karayolu köprüleri halhazırda Türk ahalisinin veren meyvalarından birini teşkil etmektedir. Yine Staraagora ilçesinin Boğomiltsi/ Tekkeköyde/ Türbenin varlığı Eskizagrada Emin Nuredin zaviyesi ve Eskihisar kaplıçaları ve hanları olan Türk insanımızın OSMANLIDAN BU ĞÜNE GÖRÜNEN TARİHİ VAKIFLARIN BİR PENÇERSİ OLUP BİZE İiSTANBULDAN-.Şehadebaşından ses getirmektedir. Sofyada adıseyfulah cami- Mimarsinan yapısıdır, İhtiman ve SAMOKOF CAMİLERİ, KÖPRÜ VE ÇEŞMELERİ, sİLİSTRE kURŞUNLU CAMİSİ, mECİDYE TABYALARI VE KALELERİ,, Razgrar Maktul İbrahim paşa ve Şumen ŞERİF PAŞA, Eskizagra hamzabey camileri hiç çıkarmı hatıralardan ve anılardan kılınan o beş vakit namazlarımız. Yürüdüğümüz tarihi Köprülerden, KÜSTENDİL İSHAK PAŞA ÖPRÜSÜ İLE KADIN KÖPRÜSÜ, SMOLENDEKİ SEPETCİK KÖPRÜSÜ,, Ardinodaki şeytan köprüsü, Svilengradın KOÇAMUSTAFAPAŞA KÖPRÜSU, HARMANLININ ULUDERE KÖPRÜSÜ, FİLİBENİN TAŞKPRÜLERİ, BALANIN KÖPRÜSÜ V.S SIRALAMAKLA BİTMEYEN MİLLİ TARİHİMİZİN MİRASI OLAN BİNLERCE KÜLTÜR MİMARİ ESERLERİMİZ AÇABA TÜRK VE MÜSLÜMAN OLUPTA ÖLSEK DAHİ SİNEMİZDEN ÇIKIP UNUTULAÇAK HATIRALAR DEĞİLDİR. bUNLAR BİZİM HEP ÖZÜMÜZ OLMUŞTUR VE ÖYLEDE ÖZÜMÜZ OLARAKTA BİLİNMELİDİR. Bu gün Balkanlarda ve Bulgaristanda en belirğin
Öelliği Osmanlının Tarihi Kültür Mimari MİRASIMIZIN MEDENİYETİMİZE VERDİĞİ ZENGİNLİĞİNİN OLUŞUMUDUR.İŞTE BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİDE BU BALKAN MİMARİ KÜLTÜRLERİNİNPEŞİNDE OLUP TEK TEK YAPTIĞI ARAŞTIRMALARLAN amacımızın isteği doğrultsunda duyduğu alanlada Kültür-- Mimari- SANAT- Bilim yeteneklerimizin gelişmesini teşvik etmektedir. Balkanooji merkezinde çalışan değerlendirme yeteneği olan uzman ve eğitimli ve nitelikli araştırmacı üyelerimize kolay ve işlevsel olması dileğinle Tüm Balkanoloji Çaışanlarını sevgiyle kucakayorum. Bakanoloji başkanı NİYAZİ AKILIÇ-İstanbul/Gaziosmanpaşa.
Hürmet ve selamlarımla fikir ve düşünçelerinizi yazarak yorum getirebilirsini. sevgilerimle . Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç- Tel.0535/7910694. http://www.balkanolojicom.tr/.
Bulgaristanda İlk ve OrtaOkul/Rüjdiye mektepleri sayısı 2890 adetmiş. 1945/59 Yılarında otaliter
Jivkof döneminde 1262 adet Türk okulu varken BU OKULARDA BİNLERCE tÜRK COCUĞU TAHSİL ALIRKEN YENİ BİR DÜZENLEMEYLE 1959/tarihide Türk okuları kapatılara yanlız ek Türkçe olara 1972lere kadar okutuldu. Sonra TEKRARDAN Türkçe okumalar ve kültür evleri, okuma evleri, basın ve eğitim yasaklanmasınla bu durum ite kaka1984 yılına kadar böyle gitti. sonra 1984/89 yıları zoraki baskılar ve zorlamalarlan yanlız okularda Türkçemizin yasaklanması dile getirilmeyip tamamen Bulgaristan Türklerinin YabULGARLAŞTIRILAÇAK VEYA adları resmen Bulgar adı alınıp konuşma yasaklanaçak ve bütün Türk elenek ve görenekleri, örf ve adetleri, kutsal inançları v.s yasaklanarak hristiyanlığın geleneklerine uyulması emri bizzat yayğınlaştırılarak hiç utanmadan Dünya insanarın gzlerine baka baka BüünTürklerin İSİMLERİ DEĞİŞTİRİLDİ VE ZORAKİ GÖÇE TABİ TUTULDU, SÜRĞÜNLER YAPILDI, TUTUKLAMALAR VE CEZAEVLERİ DOLDURULDU. nEYMİŞ 17 tEMMUZ 1970 YILI ALINAN 549 SAYILI EMİRİN varlığna karşı gelinmekmiş. İŞTE BÖYE BİR ACI VE SABIRLI GÜNLER geciren Bulgaristan Türkleri yaşadıkarı bu Zulümlerin nekadar cabuk unuturulduğunu genede anlamak istemeektedirler. Bulgaristandan 360750 Türk göçmen geldi zoraki olarak, 3725 Türk öğretmeni göç etti Yüzbine yakın öğrençi Türkiyeye geldi.
Türkler Bulgaristanda 5150 yerleşim yerinden 4050 adedini kaplamasınla çoğunluk Türk ve Müslümanların elindeydi. Bulgaristanda 2 il ve 240 üzerinde irili ufaklı şehir olmasınla birlikte 4832 adet köy vardır. Bu köylerin ve şehirlerin içinde Tarihi tÜRK YAPI MİMARİSİ VE SANAT MİRASIMIZIN İZLERİ tARİHİ KÜLTÜREL İZİ OLARAK 575988 ADETMİMARİ ESERİMİZ BULUNMAKTADIR.Bunları bile Bulgarlar kesin kültür hazinemizi saklayara açıklık getirmemekedirler. Bütün bunlar Balkanolojinin Araştırmaları netiçesinde çıkan kültü eserlerimizin izleridir. yANLIZ bULGARİSTANDA GENEL OLARAK tÜRK VE mÜSLÜMANLARIN yaşadığı evler, hanbarlarıi sayvantları , kurulukları yani hane olarak/aile/ olarak alındığı bazda 1.575896 adet Türk evi çıkmaktadır. Bunların 222.875 adedi HALEN OSMANLININ VARLIĞINI AYNEN KORUMAKTADIR. rESMİ YAPI KÜLTÜR MİASIMIZ İSE 2256 ADET ÜZERİNDE GÖRÜLMEKTEDİR. arihi Türk konakar ve yalı evleri genel oarak12536 adedi bulduğu saptanmıştır. yanlız köşklerin sayısı3725 ade olarak tespit edilmiştir. Yanlız Şumnu şehrinde 20 çeşme ve şadırvan varmış. Bularistandan YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA KAYITLARINA GÖRE 1923/89 ylları arasında 962275 Türk göçmen gelmiştir.Buğün Bulgaristanda Resm olmayan kayıtlara göre ve Balkanooji araştırmalarınça Türkler 2,101.037 kişi olmakla -Binlerce can dirilsede nakledebilsek eçmişimizi. Dağlar söze gelsede anlatabilsek hepsini, Bulgaristan OLSUN BALKANLAR İ HEP ACIMASIZDIR. bizleri hiç af edermiki. Türküm bir kişi kalsamda sana bırakamam bu güzel ata yadiğarlarını. Türkçemiz dil olarak milletimizin özüdür Dil Medeniyetimizin kaymagıdır.
İşte 650 yıllık aNADOLU BAGRINDAN KOPAN AYRILAN bALKAN DEVLETLERİ
1/BULGARİSTAN 7.565.710 KİŞİ 3.675.256 kişi TÜRK VE MÜSLÜMANDIR.
2/Romanya nufusu 21.462.186.
3/Yunanistan nufusu 11.305.118 kişi.
4/Arnavutluk nufusu 3.184.705.
5/Sırbistan ufusu 7.310677. kişi.
6/Hırvatistan nufusu 4.435.753 kişi.
7/Maedonya nufusu 2.155.755. kişi.
8/SarayBosna nufusu 3.844.050 kişi.
9/Kosova genç cumhuriyeti nufusu 2. 210112 kişi
Kradağ cumhuriyeti nufusu 2.050.980 işi.
11/Slovenya nufusu 2.050 980 kişi.
12. Türkiyenufus 75.250.185 kişi. Balkanlardaki Türk kültür medeniyetinin varlığını araştırmak ve yaşatak için bu günlere gelinmesinde ürk milli Tarih Kültürümüzün ve Türkçemizin ve Dinimizin bize emirettiği oku ve dürüst insan ol şahdetinden kaynaklanan medeni zenğinliğimize sahip çıkmak hepimizin milli görevi olmalıdır. Bu konuda Balkan Türk kültür Mimari eserlerinden secileçek en güzel kültür mimari eserleri sergisinide düzenlemek Balkanolojinin Balkanları tanıtım ve yaşatması konusunda bulunan bir tek amacıdır.Mesela Rodopların MomcilğradMestanlı mevkindeki Söğütlü deresindeki İKİNÇİ DÜNYA savaşından bu ğüne kalan ve tamamiylen Türk eeğinle yapılan Tiren köprüsü ve karayolu köprüleri halhazırda Türk ahalisinin veren meyvalarından birini teşkil etmektedir. Yine Staraagora ilçesinin Boğomiltsi/ Tekkeköyde/ Türbenin varlığı Eskizagrada Emin Nuredin zaviyesi ve Eskihisar kaplıçaları ve hanları olan Türk insanımızın OSMANLIDAN BU ĞÜNE GÖRÜNEN TARİHİ VAKIFLARIN BİR PENÇERSİ OLUP BİZE İiSTANBULDAN-.Şehadebaşından ses getirmektedir. Sofyada adıseyfulah cami- Mimarsinan yapısıdır, İhtiman ve SAMOKOF CAMİLERİ, KÖPRÜ VE ÇEŞMELERİ, sİLİSTRE kURŞUNLU CAMİSİ, mECİDYE TABYALARI VE KALELERİ,, Razgrar Maktul İbrahim paşa ve Şumen ŞERİF PAŞA, Eskizagra hamzabey camileri hiç çıkarmı hatıralardan ve anılardan kılınan o beş vakit namazlarımız. Yürüdüğümüz tarihi Köprülerden, KÜSTENDİL İSHAK PAŞA ÖPRÜSÜ İLE KADIN KÖPRÜSÜ, SMOLENDEKİ SEPETCİK KÖPRÜSÜ,, Ardinodaki şeytan köprüsü, Svilengradın KOÇAMUSTAFAPAŞA KÖPRÜSU, HARMANLININ ULUDERE KÖPRÜSÜ, FİLİBENİN TAŞKPRÜLERİ, BALANIN KÖPRÜSÜ V.S SIRALAMAKLA BİTMEYEN MİLLİ TARİHİMİZİN MİRASI OLAN BİNLERCE KÜLTÜR MİMARİ ESERLERİMİZ AÇABA TÜRK VE MÜSLÜMAN OLUPTA ÖLSEK DAHİ SİNEMİZDEN ÇIKIP UNUTULAÇAK HATIRALAR DEĞİLDİR. bUNLAR BİZİM HEP ÖZÜMÜZ OLMUŞTUR VE ÖYLEDE ÖZÜMÜZ OLARAKTA BİLİNMELİDİR. Bu gün Balkanlarda ve Bulgaristanda en belirğin
Öelliği Osmanlının Tarihi Kültür Mimari MİRASIMIZIN MEDENİYETİMİZE VERDİĞİ ZENGİNLİĞİNİN OLUŞUMUDUR.İŞTE BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİDE BU BALKAN MİMARİ KÜLTÜRLERİNİNPEŞİNDE OLUP TEK TEK YAPTIĞI ARAŞTIRMALARLAN amacımızın isteği doğrultsunda duyduğu alanlada Kültür-- Mimari- SANAT- Bilim yeteneklerimizin gelişmesini teşvik etmektedir. Balkanooji merkezinde çalışan değerlendirme yeteneği olan uzman ve eğitimli ve nitelikli araştırmacı üyelerimize kolay ve işlevsel olması dileğinle Tüm Balkanoloji Çaışanlarını sevgiyle kucakayorum. Bakanoloji başkanı NİYAZİ AKILIÇ-İstanbul/Gaziosmanpaşa.
Hürmet ve selamlarımla fikir ve düşünçelerinizi yazarak yorum getirebilirsini. sevgilerimle . Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç- Tel.0535/7910694. http://www.balkanolojicom.tr/.
23 Nisan 2011 Cumartesi
NİYAZİ AKKILIÇ-BALKANOLOJİ BAŞKANI IN ÖZGEMİŞİ
Atadiyarı oara bilinen kuzey doğu Bularistanın Deliorman bölğesinin Hazergrad/Razgrad/ ili Ayvaaltı
Podayva köyünde 8.Mart 1940 yıında doğdum.Atalarım 16cı yüxyılda İçanadolunun Konya Karaman şehrinden Bulgaristana Koçabalkanın Tırnava ehrine yerleşmiş bir aileden gelmektedir.Ailemizin lakabı o zamanlar AkAhmedoğuları olarak kayıt defterlerinde ve osmanlı arşivlerinde yazılı bulunmaktaymış. Yani GELİŞİMİZ BULGARİSTANA iÇanadolu toprakarından ve oradaki Yürük
Türkmen soyundan eldiğimizde apaçık görünmektedir. Niyazinin Dedesi Mahmud ak ilk okul mezunu olmamasına rağmen ozamanki mederese okularında eski usul arapça okur yazarlığı az çok bilmekteydi. ve çok uyanık bir yanıda Jön Türkerine yardım sever olmasıymış. Niyazi Akkılıçın Atalarının birde büyük insanlık tarafı şudur. Milli duyğulu, zarif, mütevazi, nezaketli, feragatlı, çok çalışan olması birçok darbeler görmüş olmasına rağmen hiç bir imseyede minnet etmemiş.Devamlı Duşmanarını iyilikle hoş görüyle karşılayan birisiymiş. Mahmud oğlu İbrahimden olma Niyazi Akkılıç
gelinçe- Çocukluk ve Gençlik çagından başlayarak çok şuurlu ve akkılı bir genç olarak, Vatanseverlik ve Milliyetcilik duyğularınla yetişen ve kalbinde bu milli duyguları hiç eksilmeyen, çalışma hayatında daha Bulgaristandan göç etezden önce Yaşadığı ülkede Deliorman ve Güller vadisinde Bulgaristanda çıkarılan Yeni ışık- yeni hayat- Hak Gençliğ ve Tuna DOĞRUUĞU GİBİ GAZETE VE DERĞİLERDE BÖLĞE MUHABİRLİĞ APMAKLA BİRLİKTE AYNİ ZAMANDA Sofya ve Strazağora Radyo evlerindede muhabir olarak çalışmaarını sürdürmüştür. Ailesinin fakirliğinden yüksek tahsiline devam edemeyen ve İsperih lisesinin yarı kısmından ayrılan , lakin kalemi bir ateşli silah gibi kuvvetli olması yaşadığı Deliorman ve Güller vadisi bölğelerinde Türk halkı arasında SEVİLEN VE Hürmet gören bir şahıs olmuştu. Çünkü Türkçülüğü ve Milliyetseverliği ve otaliter Rejmin yaratığı baskılara eragmen Bulgaristanda Anavatan Türkiyemiz için bir sevgi bagı derinden uyandırılmıştı. Vatan ve Millet için Tür benliğini açılıkla simğeleyen ve yaantı özeliğini yaratan bir kimseydi. Bu azimli milli duyğular daha orta oul sıralarında bende asıldı. Çünkü Totaliter rejime karşı mahali sivil toplum ve rejimin toplantılarında devamlı Tür ahalisinin nasıl YOK OLDUĞUNU VE NASIL dİLİMİZ VE dİNİMİZ tÜRKÇEMİZ ZARAR GÖRMELERİNDEN GENİŞ OLARAK İZAHLARDA BULUNURDUM. bUD yetmezmiş gibi Anavatana kaçmak isterim. Tutulanırız. Yaşım tutadığından çocuk diyerek serbest bırakılırız. Yaşadığım bölğelerde devamlı AtataTtürkçü düşünçelerimden dolayı Türk ahalisinin bAYRAMLARINDA, dÜĞÜNLERİNDE, BİRÇOK MERASİMLERİNDE GELENEK VE GÖRENEK ETKİNLİKLERİNDE bULGARİSTAN tOTALİTER REJİMİNE KARŞI ÇİDDİ TAVIRLAR KOYDUĞUMDAN bULGARİSTANDA YAŞAYAN 2 milyon Türkün ve 3 milyon Müslümanın ikinçi sınıf bir Bulgaristan vatandaşı olarak Hak ve Özgürlük haklarımızın gasp edildiğinden konu etmekteydim. Konuşmalarımda, Tunaboyu, Deliorman,Dobruça, Güller vadisi, Rodoplar, Rila ve Pirin bölğelerindeki Türklerin ve Müslümanların hakarını saunmada Totaliter Rejmin bizzat TodorJivkofun 17 Temmuz 1970 tarihli 549 sayılı emir ve kararnamelerini açıklamalarımdan ve bu bilğiler doruğunla Bulgaristan Türklerini kendilerine sahip çıkmalarını ve korumalarını dile getirekteydim. ve çağrıda bulunaktaydım. Bakanoloji başkanıNiyazi Akkılıç DAHA BU ARAŞTIRMA MERKEZİNİ ACMAZDAN EVELİ DAHA 1968 YILARI Makedonya ve Kosova- SARATYBOSNA gibi Türk ve Müslüman gençlerinle tanışarak Atatürkçülük ve Türklük müçadelesi harekatını kurmasınla birlikte bu layık svgiyide genişleterek Bulgaristanda ve kosova - makedonyada balkanlarda savunmacı olarak toplantıar yapmaktaydı.
Akkılıç hem Bulgaristanda PTT idaresinde Memur olarak çalııyor ayni zamanda Türkçe BASINA VE Sofya Radyosuna hatta bölğe radyosu eskizağra radyolarınada muhabirlikte bulunmaktaydı. Yıl 1968 aylardan eylül Bulgaristan-Türkiye Göç Anlaşması serbest göç diye imzalaanlardandı. Niyazi hemen gerekli evrakları topladı PASPORTA VERDİ VE GÖÇ PASPORTU ALDI. lAKİN 21.kasım 1969 yılı am göç hazırlığındayken küçük oğlu 4 yaşında hunharca öldürülerek Niyazinin göçü ertelendi BİRÇOK sorğu ve ifadeden sonra herşeyler başarısız kalarak Niyazi Akkılıç 12.Nisan 1970 tarihinde Anavatan Türkiyeye göç edebildi.Türkiye Cumhuriyetine geişinden birkaç ay sonrada ESKİ MESLEĞİ PTT Memurluğuna 1. Eylül 1970 tarihinde İstanul Bölğe Posta Müdürlüğünde iş başı yaptı.
Burada çalışıorken sahte bir mektupla Bulgaristana gitti. Hemen tutuklandı25.Şubat1976 tarihinde TTUKLANARAK KAN AGLAYAN SOYDAŞLARINI GÖREMEDEN SAHTE MEKTUBUNDA FOYASI MEYDANAÇIKMIŞ OLDU. 13.Mart1976 tarihinde Türkiye dönüşünde tutuklanarak Sofya Güvenlik dairesinde tam 6 ay tutuklu olarak ifadelerim alınarak sorğulandım. en nihayet sorğum 17. Temmuz sona ermesinle 1976 tarihi Sofyadan StaraZağora cezaevine yolandım. Sonra burada 18/8/3-9/1976 tarihinde TÜRK ÖĞRETMENİ DOSTU VE MUHABİR ARKADAŞIM mÜMÜN çAKIR VE DAYISI nECİP SOLA HER ÜÇÜMÜZ AYNİ MEVZUDAN Bulgaristan Aleyhine rejime karşı gelme suçundan 104/105/108 Bulgar ceza kanunlarına göre bu maddelerden cezalandırılarak mahküm olduk.
Ben /Niyazi Akkılıç, 12 yıl aldım. Gazeteci öğretmen Mümün Çakır 20 yıl ahküm edildi Dayısı siğota memuru 3yıl 6ay ceza almıştı. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyetinin büyük çalışmaları netiçesinde
3.Temmuz .1979 yılında imzaanan bir af anlaşması gereginçe 9.Temmuz 1979 TARİHİ aNAVATAN tÜRKİYEME aileme Af olarak gelerek kavuşabildim. Geldiğimde Türkiyedeki Devlet ve Hükümet önderlerine bizlere arşı gösterdikleri hasasiyet ve yardımlarından dolayı arası çok geçikmeden çalışmakta olduğum İstanbul PTT Bölğe baş müdürlüğündeki görevime terar dönebildim. ÇALIŞARAKTA BURADAN 1999 YILI SONLARINDA eMEKLİ OLDUM. Şimdi ise EMEKLİLİK GÜNLERİMİ çok sevdiği Balkan ve Rumeli Türkleri arasında yaptığımız çalışmalarda bulunmakla birlikte yaşadığım Gaziosmanpaşa/istanbul bölğesinde Rumeli platformu çatısında özel Balkanlarda mimari kültür izleri araştırmaları kısa adı Balkanoloji çaraştırma merkezi adında çalışmaların BAŞKANLIĞINI YÜRÜTMEKTEYİM. dAHA ÖNÇESİDE bALKAN tÜRKLERİ DAYANIŞMA VE KÜLTÜR DERNEĞİ KURUÇU ÜYESİ VE YÖNETİMİNDE GÖREV ALMAMLA HALADA ÜYELİĞİNDE BULUNMAKTAYIM. iŞTE Niyazi Akkılıçın Bulgaristandaki yaamındaki özgeçmişi. Balkanolojİ kÜLTÜR Araştıra merkezi başkanı - istanbul/gaziosmanpaşa, hürmetlerimle.
Podayva köyünde 8.Mart 1940 yıında doğdum.Atalarım 16cı yüxyılda İçanadolunun Konya Karaman şehrinden Bulgaristana Koçabalkanın Tırnava ehrine yerleşmiş bir aileden gelmektedir.Ailemizin lakabı o zamanlar AkAhmedoğuları olarak kayıt defterlerinde ve osmanlı arşivlerinde yazılı bulunmaktaymış. Yani GELİŞİMİZ BULGARİSTANA iÇanadolu toprakarından ve oradaki Yürük
Türkmen soyundan eldiğimizde apaçık görünmektedir. Niyazinin Dedesi Mahmud ak ilk okul mezunu olmamasına rağmen ozamanki mederese okularında eski usul arapça okur yazarlığı az çok bilmekteydi. ve çok uyanık bir yanıda Jön Türkerine yardım sever olmasıymış. Niyazi Akkılıçın Atalarının birde büyük insanlık tarafı şudur. Milli duyğulu, zarif, mütevazi, nezaketli, feragatlı, çok çalışan olması birçok darbeler görmüş olmasına rağmen hiç bir imseyede minnet etmemiş.Devamlı Duşmanarını iyilikle hoş görüyle karşılayan birisiymiş. Mahmud oğlu İbrahimden olma Niyazi Akkılıç
gelinçe- Çocukluk ve Gençlik çagından başlayarak çok şuurlu ve akkılı bir genç olarak, Vatanseverlik ve Milliyetcilik duyğularınla yetişen ve kalbinde bu milli duyguları hiç eksilmeyen, çalışma hayatında daha Bulgaristandan göç etezden önce Yaşadığı ülkede Deliorman ve Güller vadisinde Bulgaristanda çıkarılan Yeni ışık- yeni hayat- Hak Gençliğ ve Tuna DOĞRUUĞU GİBİ GAZETE VE DERĞİLERDE BÖLĞE MUHABİRLİĞ APMAKLA BİRLİKTE AYNİ ZAMANDA Sofya ve Strazağora Radyo evlerindede muhabir olarak çalışmaarını sürdürmüştür. Ailesinin fakirliğinden yüksek tahsiline devam edemeyen ve İsperih lisesinin yarı kısmından ayrılan , lakin kalemi bir ateşli silah gibi kuvvetli olması yaşadığı Deliorman ve Güller vadisi bölğelerinde Türk halkı arasında SEVİLEN VE Hürmet gören bir şahıs olmuştu. Çünkü Türkçülüğü ve Milliyetseverliği ve otaliter Rejmin yaratığı baskılara eragmen Bulgaristanda Anavatan Türkiyemiz için bir sevgi bagı derinden uyandırılmıştı. Vatan ve Millet için Tür benliğini açılıkla simğeleyen ve yaantı özeliğini yaratan bir kimseydi. Bu azimli milli duyğular daha orta oul sıralarında bende asıldı. Çünkü Totaliter rejime karşı mahali sivil toplum ve rejimin toplantılarında devamlı Tür ahalisinin nasıl YOK OLDUĞUNU VE NASIL dİLİMİZ VE dİNİMİZ tÜRKÇEMİZ ZARAR GÖRMELERİNDEN GENİŞ OLARAK İZAHLARDA BULUNURDUM. bUD yetmezmiş gibi Anavatana kaçmak isterim. Tutulanırız. Yaşım tutadığından çocuk diyerek serbest bırakılırız. Yaşadığım bölğelerde devamlı AtataTtürkçü düşünçelerimden dolayı Türk ahalisinin bAYRAMLARINDA, dÜĞÜNLERİNDE, BİRÇOK MERASİMLERİNDE GELENEK VE GÖRENEK ETKİNLİKLERİNDE bULGARİSTAN tOTALİTER REJİMİNE KARŞI ÇİDDİ TAVIRLAR KOYDUĞUMDAN bULGARİSTANDA YAŞAYAN 2 milyon Türkün ve 3 milyon Müslümanın ikinçi sınıf bir Bulgaristan vatandaşı olarak Hak ve Özgürlük haklarımızın gasp edildiğinden konu etmekteydim. Konuşmalarımda, Tunaboyu, Deliorman,Dobruça, Güller vadisi, Rodoplar, Rila ve Pirin bölğelerindeki Türklerin ve Müslümanların hakarını saunmada Totaliter Rejmin bizzat TodorJivkofun 17 Temmuz 1970 tarihli 549 sayılı emir ve kararnamelerini açıklamalarımdan ve bu bilğiler doruğunla Bulgaristan Türklerini kendilerine sahip çıkmalarını ve korumalarını dile getirekteydim. ve çağrıda bulunaktaydım. Bakanoloji başkanıNiyazi Akkılıç DAHA BU ARAŞTIRMA MERKEZİNİ ACMAZDAN EVELİ DAHA 1968 YILARI Makedonya ve Kosova- SARATYBOSNA gibi Türk ve Müslüman gençlerinle tanışarak Atatürkçülük ve Türklük müçadelesi harekatını kurmasınla birlikte bu layık svgiyide genişleterek Bulgaristanda ve kosova - makedonyada balkanlarda savunmacı olarak toplantıar yapmaktaydı.
Akkılıç hem Bulgaristanda PTT idaresinde Memur olarak çalııyor ayni zamanda Türkçe BASINA VE Sofya Radyosuna hatta bölğe radyosu eskizağra radyolarınada muhabirlikte bulunmaktaydı. Yıl 1968 aylardan eylül Bulgaristan-Türkiye Göç Anlaşması serbest göç diye imzalaanlardandı. Niyazi hemen gerekli evrakları topladı PASPORTA VERDİ VE GÖÇ PASPORTU ALDI. lAKİN 21.kasım 1969 yılı am göç hazırlığındayken küçük oğlu 4 yaşında hunharca öldürülerek Niyazinin göçü ertelendi BİRÇOK sorğu ve ifadeden sonra herşeyler başarısız kalarak Niyazi Akkılıç 12.Nisan 1970 tarihinde Anavatan Türkiyeye göç edebildi.Türkiye Cumhuriyetine geişinden birkaç ay sonrada ESKİ MESLEĞİ PTT Memurluğuna 1. Eylül 1970 tarihinde İstanul Bölğe Posta Müdürlüğünde iş başı yaptı.
Burada çalışıorken sahte bir mektupla Bulgaristana gitti. Hemen tutuklandı25.Şubat1976 tarihinde TTUKLANARAK KAN AGLAYAN SOYDAŞLARINI GÖREMEDEN SAHTE MEKTUBUNDA FOYASI MEYDANAÇIKMIŞ OLDU. 13.Mart1976 tarihinde Türkiye dönüşünde tutuklanarak Sofya Güvenlik dairesinde tam 6 ay tutuklu olarak ifadelerim alınarak sorğulandım. en nihayet sorğum 17. Temmuz sona ermesinle 1976 tarihi Sofyadan StaraZağora cezaevine yolandım. Sonra burada 18/8/3-9/1976 tarihinde TÜRK ÖĞRETMENİ DOSTU VE MUHABİR ARKADAŞIM mÜMÜN çAKIR VE DAYISI nECİP SOLA HER ÜÇÜMÜZ AYNİ MEVZUDAN Bulgaristan Aleyhine rejime karşı gelme suçundan 104/105/108 Bulgar ceza kanunlarına göre bu maddelerden cezalandırılarak mahküm olduk.
Ben /Niyazi Akkılıç, 12 yıl aldım. Gazeteci öğretmen Mümün Çakır 20 yıl ahküm edildi Dayısı siğota memuru 3yıl 6ay ceza almıştı. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyetinin büyük çalışmaları netiçesinde
3.Temmuz .1979 yılında imzaanan bir af anlaşması gereginçe 9.Temmuz 1979 TARİHİ aNAVATAN tÜRKİYEME aileme Af olarak gelerek kavuşabildim. Geldiğimde Türkiyedeki Devlet ve Hükümet önderlerine bizlere arşı gösterdikleri hasasiyet ve yardımlarından dolayı arası çok geçikmeden çalışmakta olduğum İstanbul PTT Bölğe baş müdürlüğündeki görevime terar dönebildim. ÇALIŞARAKTA BURADAN 1999 YILI SONLARINDA eMEKLİ OLDUM. Şimdi ise EMEKLİLİK GÜNLERİMİ çok sevdiği Balkan ve Rumeli Türkleri arasında yaptığımız çalışmalarda bulunmakla birlikte yaşadığım Gaziosmanpaşa/istanbul bölğesinde Rumeli platformu çatısında özel Balkanlarda mimari kültür izleri araştırmaları kısa adı Balkanoloji çaraştırma merkezi adında çalışmaların BAŞKANLIĞINI YÜRÜTMEKTEYİM. dAHA ÖNÇESİDE bALKAN tÜRKLERİ DAYANIŞMA VE KÜLTÜR DERNEĞİ KURUÇU ÜYESİ VE YÖNETİMİNDE GÖREV ALMAMLA HALADA ÜYELİĞİNDE BULUNMAKTAYIM. iŞTE Niyazi Akkılıçın Bulgaristandaki yaamındaki özgeçmişi. Balkanolojİ kÜLTÜR Araştıra merkezi başkanı - istanbul/gaziosmanpaşa, hürmetlerimle.
22 Nisan 2011 Cuma
OSMANLIDA PODAYVA KÖYÜ ARAŞTIRMALARI
Balkanoloji başkanı olarak. ben şunu yaşam hayaımda bilip duyduklarımı ve araştırmalarımı aynen hayatımda iyi kötü pek çok olayı aynen insanın beleğnde nasıl algılandıysa anen araştırmamda köyüm podayvaile aynen ildiklerimi yazıyorm.Biliyoruz İnsan yaadığı müddetce önemli ve önemsiz pek çok olayı doğup büydüğü yerleri ve oraarda yaşadığı ve gördüğü anı ve hayıralarını birçoğunu aklında yani belleğinde aır. Bu DEĞERLER aSIRLIK BİR VATAN YÖRESİNİN GEÇMİŞİNDEN GELEN BÜYÜK VE OLUMLU ETKİLERİ ÇOCUKLUK GÜNLERİNDEN beri yaşlılardan hep masal misali gibi dinlenen ve anlatılan acı tatlı büyük geçmişino unutulmaz anılarından olursa diağon beleğinde yaam boyu kalıcı iz bırakılır.Helede BİR İNASAN NASIL BENİM GİBİ Bulgaristadan Deliormanın bağrında daha 1573 yllarında kurulan Podayva/Ayvaaltı/ köyü hakkında geçirdiğim olaylar ve araştırıp bulduğum anıları ve ve yaam hayatımda göçmen gelinçeye kadar kişisel yaşam uğraşımda ayni yörede yada ayni köyde yaşayan ve toplumsal kaderi kaderi umutsuzluğunda pencesinin yıpratıcı agları içersinde kalmış olan bu insanlar yaamlarını umutsuzlu batağında birlikte sürdükeri yaşam savaşını cenderesinin sindirici kısacından gecer ve kimi kez çok az duyulur. ve yaşanarak görülür. Benimde Balkanoloji başkanı olara Deliormanın Podayva köyünde geen böyle bir yaşamın olaylarla dopdolu yaşam öykümün olabildiğine yararlı yanların bu açıklamda seğilemek istemekteyim.
Tarih boyunça tam 500 yllık bir Osmanlı Hükümdarığı yönetiminde kurulan ve yenileşen köyümüz podayva büyüp yetişmemle anavatan Türkiyeme 1970 ylı Nisan ayında göç ettiğimde Buralarda BU OPRAKLARDAN KOPARILMIŞ BÜYÜK TÜRK TOPLUMUNUN BİR HAVUÇ OLMAKTAN DAHA BÜYÜK DEĞERİ OLDUĞUNU GÖRDÜM Çünkü bu Türk toplumunun günlük yaşam savaşı tarım ve hayvancılık olup uğraşınında özelliklede olumlu yanlarını yansıtığını görmüşümdür. Bu gördüklerimide birçok görüş ve yazı eselerimde aynen yansıtmışımdır. Bu ğün artık kuzey Bulgaristanın Deliorman Bölğesinin tam bağrında bulunan Kemallar /iSPERİH/ bELEDİYESİNİN podayva/ayvaaltı/köyü çok çalışkan bir Türk köyü olmasınla zenğin toprağınla değerli insanlarının büyük çoğunluğu rahmete rahmana kavuşmuşlarsada Rularına şad olsun demekteyi.Bunların yanlız yaşamlarında yaptıarı toplumsal yararlı işlerin bu ğün artık yanlz yararlı izleri ve anıları kalmıştır.
Bu ğün artık köyümüzün yaşamda kalmış olan kimilerinle bunların çocuklarını torunlarını zorunlu göçün yani tehcir göçünün, acımasız, gadar ve yıkıcı kasırğasının yeli ara rüzgarı herbirinin ayrı bir yana vurarak savurmuştur.Bir çoğununda Anavatanın bağrına sığınarak sımsıçak bir konumda kendine yer bulmuştur. Ama artık b insanlarımız kendi kişisel çevreerinin bir başka uyumu içinde sıkışıp kamışlardır. O ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ ÖÇELİKLERİ/ İNSAYATİFLERİ/ o eskideki olan yapılaçakarı sanki hiç yokmuş gibi büyük üzüntünün altında içlerine çekilmişlerdir.
Ne günlerdi o dedelerden kalma güzeli günler. Asırlık vatandan artık günler ümünden kopmuş ve ayrılmıştır. Ana-Baba oçakarında yaşamlarında geçen düğünler,, dernekler, gelenekler, Bayramlar, o tatlı okul çağı günleri Tümünde o pırıl pırıl günlerin silinmez anılar hatıraar olarak o yaşam gerçeğinin mirası veya izleri beyinlerde ançak tatlı bir düş gibi kalmıştır artık sinemelerimizfe.
KİMİ KEZDE-o ğüzeli görkemiyle geçmişi anımsayarak içlerini sarar geçirdikleri o unutulmaz ünlerin yansıması...Sanki içlerinden biri yakar dizileri bir ağıt gibi.
Bu göçler savaşan da beter kardaş.
Göç ,Ateşten bir gömlek gibi yakar,
Dedelerden kalma her şeyi yıkar.
Bu göcler herşey zorla bırakılıp
Gönülden istekle gidilen bir savaş.Böyle göçü , göç eden bilir ançak.
Yaşamın en olmayaçak anında
Sinsi bir duşman gibi çıkıverir.
Tüm gücünle insanın karşısına.
Hiç beklenmedik, istenmedik bir anda.
En önemli işlerini engeler,
Ogünde dek yaptıklarını siler...
Böyle yıkımlı yaşam savaşında.
Geçmişin görkeminden görüntüler gibi,
Yıkılan baba oçagı kalır arkada....
Evet beni gibi göç eden herbir Balkanlı ve Rumeli insanı böyle bir yaşam savaşımı geçirmiş olduğunu tartışmasız görür ve kuşkusuz bunu mutlaka yaşar içinde iz ırakarak unutamaz geldiği memleketini, köy ve şehrini yakın dostu ve arkadaşlarını. İşte Podayva köyü insanımızda böyle bir dramın içersinden gelmesinle birlikte, Balkanlı Türkü ve Muslümanı hep birlikte böyle bir kavram ortasında görülmemiş bir yaşam savaşımı içinde yoğrulmuşlardır. Kişisel ve ulusal varlıklarna bir atkı katabilmek için Dedelerden kama her türlü mal varlığını , evini, yurdunu, bagını, bahçesini, tarlasını, hayvanlarını bırakarak özvaanları Türkiyemize kavuşmayı yeğlemişlerdir. O unutulmaz tehcir göçlerinin yıkımı ve sonsuz acıları düğümlenir içlerinde. Bu Balkan Türk insanı hep Türk ruhunun özelliklerini taşıyan gerçekçi MİLLİYETÇİ VE ATATÜRKÇÜ VATANSEVER İNSANLARDIR.
Bunun için tüm Balkan Türklerinle birlite köyümüz podayvada bilinen Milliyetci Türklerden Nazif UTKUALP, Niyazi Akkılıç- Ahmet Hüseyin,- Ahmet SÜLÜŞEF GİBİ BİRÇOK ÖYDEŞİMİZDE BU DAVALARDA CEZA ÇEKEN CEZAEVERİNDE KALAN KÖYDEŞLERİMİZDİR. Bunun için ben bu bildiğim olayların yaşanığımızdan hepsinin kendini bilen katıksız Türkler olduğumuzun farkındayı.Ellerine yaşam savaşından başka bir varlık, yaşam deneyimi ve özelikle beyinlerinde biriktirdikleri o paha içilmez bilği ve deneyim birikimi en üyük yaşam varlıklarıyla Oasırlık vatan diyarlarında arkalarına bıraktıkları izlerden bilinen ve beklenen gerçeklerdir. Hiçbir imğe/hayal/ izi olmadan bu bir avuç Bulgaristan türkü ve köylüsünün e üstün nitelikli olan insanı insan yapan emek ürünlerinin ufak ama gerçek bir yansımasıdır bu yazımda sunulan yaşadığımız göç bilğileri.
Osmanlı Rus-Türk savaşı yılları sonrası Duşman ordusunun KoçaBalkanın her iki yanından eçtiği bölğe ve yrelerde hemen hemen tek türk okur ve yazar ürk insanı kalmamıştır. Bu yerlerde sag kalabilmiş Türkler arasında Okur-Yazar Aydınlar artık hiç bulunmayormuş. Azınlık durumu Statüsü
düşürülmüş olup yeni kurulmuş olanBulgar Prensliğindeki Türk kitlesinin 1890 tarihinde dahi birçok kölerde ve şeirlerde Türk okuları açılamamıştı. Çünkü öğretmen kıtlığıda zuhur etmişti. İşte Kuzey Bulğaristanın Delioran köyleride bu gibi öğretmensizlik istinatlarından dolayı Razgrad ilinin Podayva köyünde Tür okulunda ançak 1890 yılından sonra dinsel nitelikli öğretim yapılmasına izin verişlebilmiştir. Verilen bu iinname Bulgaristan Türk müslüman okullarında 1959 tarihine kadar devam etmiştir. 1959/60 DERSYILINDAN SONRA 1974/75 Yıllarından sonra Türkçemiz tamamen yasaklanmıştır. Daha SONRADA TOTALİTER jİVKOFUN KOMUNİST DÜZENİNDE ARTIK OK YAYINDAN FIRLAYARAK 1984/1990 YINDA DİN- DİL- İSİM değiştirme kampanyasına devlet terörünle geçilerek Lakin milli mücadeleye giren Türk toplumu 1990/tarihinde emeline kavuşarak Hak ve Özgürlük hareketini kurarak yeni bir Demokrasiye geçerek biraz rahatlamaya gidiliyor ama ne yazikki 1984/90 yıları Zoraki göçte 360250 kişi AnaVATANA göç gelen Bulgaristan türkleri oldu
KÖYER ÖĞRETMENSİZ VE ÇOCUKSUZ KALINCADA YENİDEN ACILMASINA IRKCI BULGAR YÖNETİMİ tÜRK eĞİTİMİNİ YENİDEN SÜRÜNÇEME KOYDU. Şimdi yeniden demokrasi mücadelesini Avrupa Birliğine yapılan istekler doğrultusunda yapılsada hiç bir netiçe elde olmayor. Bakalım bu işlerin sonu nereye kadar süreçektir. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç EMAİL/niyaziakkılıç@hotail.com.tr. gsm/0535/7910694. http/balanolojicom.tr. selamlar.
Tarih boyunça tam 500 yllık bir Osmanlı Hükümdarığı yönetiminde kurulan ve yenileşen köyümüz podayva büyüp yetişmemle anavatan Türkiyeme 1970 ylı Nisan ayında göç ettiğimde Buralarda BU OPRAKLARDAN KOPARILMIŞ BÜYÜK TÜRK TOPLUMUNUN BİR HAVUÇ OLMAKTAN DAHA BÜYÜK DEĞERİ OLDUĞUNU GÖRDÜM Çünkü bu Türk toplumunun günlük yaşam savaşı tarım ve hayvancılık olup uğraşınında özelliklede olumlu yanlarını yansıtığını görmüşümdür. Bu gördüklerimide birçok görüş ve yazı eselerimde aynen yansıtmışımdır. Bu ğün artık kuzey Bulgaristanın Deliorman Bölğesinin tam bağrında bulunan Kemallar /iSPERİH/ bELEDİYESİNİN podayva/ayvaaltı/köyü çok çalışkan bir Türk köyü olmasınla zenğin toprağınla değerli insanlarının büyük çoğunluğu rahmete rahmana kavuşmuşlarsada Rularına şad olsun demekteyi.Bunların yanlız yaşamlarında yaptıarı toplumsal yararlı işlerin bu ğün artık yanlz yararlı izleri ve anıları kalmıştır.
Bu ğün artık köyümüzün yaşamda kalmış olan kimilerinle bunların çocuklarını torunlarını zorunlu göçün yani tehcir göçünün, acımasız, gadar ve yıkıcı kasırğasının yeli ara rüzgarı herbirinin ayrı bir yana vurarak savurmuştur.Bir çoğununda Anavatanın bağrına sığınarak sımsıçak bir konumda kendine yer bulmuştur. Ama artık b insanlarımız kendi kişisel çevreerinin bir başka uyumu içinde sıkışıp kamışlardır. O ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ ÖÇELİKLERİ/ İNSAYATİFLERİ/ o eskideki olan yapılaçakarı sanki hiç yokmuş gibi büyük üzüntünün altında içlerine çekilmişlerdir.
Ne günlerdi o dedelerden kalma güzeli günler. Asırlık vatandan artık günler ümünden kopmuş ve ayrılmıştır. Ana-Baba oçakarında yaşamlarında geçen düğünler,, dernekler, gelenekler, Bayramlar, o tatlı okul çağı günleri Tümünde o pırıl pırıl günlerin silinmez anılar hatıraar olarak o yaşam gerçeğinin mirası veya izleri beyinlerde ançak tatlı bir düş gibi kalmıştır artık sinemelerimizfe.
KİMİ KEZDE-o ğüzeli görkemiyle geçmişi anımsayarak içlerini sarar geçirdikleri o unutulmaz ünlerin yansıması...Sanki içlerinden biri yakar dizileri bir ağıt gibi.
Bu göçler savaşan da beter kardaş.
Göç ,Ateşten bir gömlek gibi yakar,
Dedelerden kalma her şeyi yıkar.
Bu göcler herşey zorla bırakılıp
Gönülden istekle gidilen bir savaş.Böyle göçü , göç eden bilir ançak.
Yaşamın en olmayaçak anında
Sinsi bir duşman gibi çıkıverir.
Tüm gücünle insanın karşısına.
Hiç beklenmedik, istenmedik bir anda.
En önemli işlerini engeler,
Ogünde dek yaptıklarını siler...
Böyle yıkımlı yaşam savaşında.
Geçmişin görkeminden görüntüler gibi,
Yıkılan baba oçagı kalır arkada....
Evet beni gibi göç eden herbir Balkanlı ve Rumeli insanı böyle bir yaşam savaşımı geçirmiş olduğunu tartışmasız görür ve kuşkusuz bunu mutlaka yaşar içinde iz ırakarak unutamaz geldiği memleketini, köy ve şehrini yakın dostu ve arkadaşlarını. İşte Podayva köyü insanımızda böyle bir dramın içersinden gelmesinle birlikte, Balkanlı Türkü ve Muslümanı hep birlikte böyle bir kavram ortasında görülmemiş bir yaşam savaşımı içinde yoğrulmuşlardır. Kişisel ve ulusal varlıklarna bir atkı katabilmek için Dedelerden kama her türlü mal varlığını , evini, yurdunu, bagını, bahçesini, tarlasını, hayvanlarını bırakarak özvaanları Türkiyemize kavuşmayı yeğlemişlerdir. O unutulmaz tehcir göçlerinin yıkımı ve sonsuz acıları düğümlenir içlerinde. Bu Balkan Türk insanı hep Türk ruhunun özelliklerini taşıyan gerçekçi MİLLİYETÇİ VE ATATÜRKÇÜ VATANSEVER İNSANLARDIR.
Bunun için tüm Balkan Türklerinle birlite köyümüz podayvada bilinen Milliyetci Türklerden Nazif UTKUALP, Niyazi Akkılıç- Ahmet Hüseyin,- Ahmet SÜLÜŞEF GİBİ BİRÇOK ÖYDEŞİMİZDE BU DAVALARDA CEZA ÇEKEN CEZAEVERİNDE KALAN KÖYDEŞLERİMİZDİR. Bunun için ben bu bildiğim olayların yaşanığımızdan hepsinin kendini bilen katıksız Türkler olduğumuzun farkındayı.Ellerine yaşam savaşından başka bir varlık, yaşam deneyimi ve özelikle beyinlerinde biriktirdikleri o paha içilmez bilği ve deneyim birikimi en üyük yaşam varlıklarıyla Oasırlık vatan diyarlarında arkalarına bıraktıkları izlerden bilinen ve beklenen gerçeklerdir. Hiçbir imğe/hayal/ izi olmadan bu bir avuç Bulgaristan türkü ve köylüsünün e üstün nitelikli olan insanı insan yapan emek ürünlerinin ufak ama gerçek bir yansımasıdır bu yazımda sunulan yaşadığımız göç bilğileri.
Osmanlı Rus-Türk savaşı yılları sonrası Duşman ordusunun KoçaBalkanın her iki yanından eçtiği bölğe ve yrelerde hemen hemen tek türk okur ve yazar ürk insanı kalmamıştır. Bu yerlerde sag kalabilmiş Türkler arasında Okur-Yazar Aydınlar artık hiç bulunmayormuş. Azınlık durumu Statüsü
düşürülmüş olup yeni kurulmuş olanBulgar Prensliğindeki Türk kitlesinin 1890 tarihinde dahi birçok kölerde ve şeirlerde Türk okuları açılamamıştı. Çünkü öğretmen kıtlığıda zuhur etmişti. İşte Kuzey Bulğaristanın Delioran köyleride bu gibi öğretmensizlik istinatlarından dolayı Razgrad ilinin Podayva köyünde Tür okulunda ançak 1890 yılından sonra dinsel nitelikli öğretim yapılmasına izin verişlebilmiştir. Verilen bu iinname Bulgaristan Türk müslüman okullarında 1959 tarihine kadar devam etmiştir. 1959/60 DERSYILINDAN SONRA 1974/75 Yıllarından sonra Türkçemiz tamamen yasaklanmıştır. Daha SONRADA TOTALİTER jİVKOFUN KOMUNİST DÜZENİNDE ARTIK OK YAYINDAN FIRLAYARAK 1984/1990 YINDA DİN- DİL- İSİM değiştirme kampanyasına devlet terörünle geçilerek Lakin milli mücadeleye giren Türk toplumu 1990/tarihinde emeline kavuşarak Hak ve Özgürlük hareketini kurarak yeni bir Demokrasiye geçerek biraz rahatlamaya gidiliyor ama ne yazikki 1984/90 yıları Zoraki göçte 360250 kişi AnaVATANA göç gelen Bulgaristan türkleri oldu
KÖYER ÖĞRETMENSİZ VE ÇOCUKSUZ KALINCADA YENİDEN ACILMASINA IRKCI BULGAR YÖNETİMİ tÜRK eĞİTİMİNİ YENİDEN SÜRÜNÇEME KOYDU. Şimdi yeniden demokrasi mücadelesini Avrupa Birliğine yapılan istekler doğrultusunda yapılsada hiç bir netiçe elde olmayor. Bakalım bu işlerin sonu nereye kadar süreçektir. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç EMAİL/niyaziakkılıç@hotail.com.tr. gsm/0535/7910694. http/balanolojicom.tr. selamlar.
Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİST...
Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİST...: "Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI : 'Bir Bulgaristan Türkü olmamla birlikte yapmakta ..."
21 Nisan 2011 Perşembe
Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI
Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI: "Bir Bulgaristan Türkü olmamla birlikte yapmakta olduğum Bakan kültür araştırmalarımda 6/8 Araık1901 yılı basılan Sabah gaetesinin sayfal..."
BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI
Bir Bulgaristan Türkü olmamla birlikte yapmakta olduğum Bakan kültür araştırmalarımda 6/8 Araık1901 yılı basılan Sabah gaetesinin sayfalarını inçelerken Balkanoloji Başkanı olmakla birikte Haber kısmında gazetenin Bulgaristadaki Türk gençlerinin Subay okulundaki arkadaşlığınla ilğili haberleri merakla inceledim ve okudum. Adı eçen 6/8 Aralık 1901 yılı döneminde bilinen Mektebi Funünu Harbiyeli Piyae zabitleri son sınıf mezunu bulunan Bulgaristanın yoğun Türk bölğelerinden kayıtlı olan Türk gençlerimizin Subay olarak okuyunça bir okadar göksüm kabararak gururlandım.
B nedenlede bu yazıyı merakla okuyarak not alıp Balan araştırmaları adındaki Balkanoloji siteme aktardım. Diğer meraklı Türk gençlerinin de okumasını istedim.İşe bu dönemde Mezun olan AtaTürkün Bulgaristandaki sevimli Türk Subay Arkadaşlarının isim listesinin son sınıf Zabit mezuniyet cedvelini aynen aktarıyorum.
1/ü. Hasan Zeki efendi Varna- Bulgaristan
2/Muharem bey efendi Varna - Bulgaristan.
3/Nusret Faik Yenipazar- Şumnu- Bulgaristan.
4/Mustafa Hamdi Vidin- Bulgaristan.
5/Yusuf Harput Vidin- Bulgaristan.
6/Salih Efendi Silistre- Bulgaristan
7/Mehmed Riza efendi İslimye- Bulgaristan.
8//Mehmed Emin efendi Tırnava- Bulgarisan.
9/Nihat efendi Filibe-Plovdif- Bulgaristan.
Filibeli Nihat efendi İstiklal savaşında Diyarbakırda Cephe Kumutanlığında bulunduğunuda yine bu haberden okumaktayım.Okuduğum Aratırma kaynagım ise Türk Ansiklopedisi 1881/1903 yıllar 23 TEMMUZ1973 yayınıdır. Bulgaristanın Rodop daglarnın sarp yamaclarından inen Filibe bir yükseklik üzerinden bir şelale gibi dökülen yerde bir kazan oluşturan derenin yanındaki bir yüksekliğin üzerinde USTİNA adında bir Türk köyüdür. u köyde yetişen Pehlivanlar gibi birde tam teşkilatlı Türk orta/Ruştiye/ kuları bulunan,bir güzel köydür. URADA İNSANLAR ÇOĞUNLUKLA bAGCILIK, mEYVACILIK, tÜTÜNCÜLÜK, GİBİ İŞLERLEN UĞRAŞI VEREN tÜRKLERİİZ KENDİ ÖZ
varlıklarıyla geçinmeye ve kendilerini idame etirmeye çalışmakla birlikte Mekteplerinde ise çok iyi Öğretmenlerede sahiptiler. Cafer Tayyar Kolordusu ile Bulgaristana sığınan ve sonraları Akarada İska Genel Müdürlüğünde yardımcısı olan çok değerli Türk aydınımız Muhlis İerde bu köy orta okulunda Müdür olarak büyük milli hızmetleri ifa buyurmuşlardır.
-Yanbul şehrinde yaşayan ve emekliye ayrılan Osmanlı Ordusuna intisabederek Ferikliğe yükselmiş ve o amanki Tuna Ordusunda görev alan ve zamanın padişahı Yanbul civarında Tavşan tepe, köyünden verilen tarım Cifliğine çekiliyor.Osmanlı devletinin sn Sadrazamı Tefik Paşa merhumun babası ve hatırasına daima sayğı ile anıldığı için çok değerli İsmail Hakkı Okdayın dedesi olan İsmail Hakkı paa
Rus-Türk savaşından az önce ölmesinle O acı günleri görerek yaşamamıştır. Balkanoloji araştırmacısı ve başkanı arak yazarak duyduğum bu alicenap insana burada yüce Allahtan rahmet dilerim. Ruhunada Fatihalarım şad olsun.Bulgaristanın Hain boğazı -Yantra nehrinin kollarından biri nin geçtiği dar bir vadide olup kuzey ciheti düz ve oldukça geniş Elena şehri ve kilifarevo köylerinin-ehirlerinin içersinden geip bulunduğu bir yayladır. Bizim Tarihlerimize göre Deli Fuat PAŞA TARAFINDAN eLENA ŞEHRİNDE SIKIŞTIRILAN rUSLAR BURADA MÜTHİŞ BİR BOZĞUNA UĞRAMIŞLAR. bÜYÜK ZARARLARA UĞRADIKLARINDAN ÇOK ZOR GÖRMÜŞLERDİR. Müşir Fuat paşa uzu süre Elena Kahraanı olarakta tanınmıştır. Güller vadisi Kızanlık köy ve ovalı bilinen Şeynova- Şipka köylerinde ve Şipka Balkanında Sert kayalıkların uclarında bulunan Karal yuvası adı verilen sarp kayalıkların yüksek yerlerinde Rus ve Bulgar ORDUSU VE Çetecilerine karşı çetin savaş verenlerden Kahraman Hüsnü Süleyman paşaya ve askerlerine Tarihimizde ünlü oldukları gibi, bu alicenap Türk Milletinin Komutanına ve bu Balkan dağlarında Şehit olan Erlerine Allahtan rahmet diler, Ruhları şad olsun deriz. Bu şehitlerimiz in bir çokları Şeynevo ve Kızanlık Türk Mezarlıkllarında mekkanı cennet içersinde yatmaktadırlar. Şehitlerimizin aziz ruhlarına okuyacağımız duaarımız ve Fatialarımız üzerlerie olsun deriz. Balkaolji merezi başkanı olarak burada yeri gelmişken hatırlatak istediğim konu Plevne baş KOMUTANI VE KAHRAMANI VE BÜYÜK komutan Gazi Osman PAŞA-yı anmadan geçemeyiz. Onun üstün başarılarına ve zenğin savaş teçrübesine hayranlığımızda ğizlemeyerek büyük Türk Milletine göstermiş olduğu fedakarlıklarından dolayı ve yararları için Kendisine ve şehit düşen ordusundaki Askerleri için Aen kuvetli dualarımızla ve temenilerimizle Ruhları şad olsun deriz. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/Gaziosmanpaşa. hürmet ve selamlarımla niyaziakkılıc@hotmail.com.. tel-05357910694.
B nedenlede bu yazıyı merakla okuyarak not alıp Balan araştırmaları adındaki Balkanoloji siteme aktardım. Diğer meraklı Türk gençlerinin de okumasını istedim.İşe bu dönemde Mezun olan AtaTürkün Bulgaristandaki sevimli Türk Subay Arkadaşlarının isim listesinin son sınıf Zabit mezuniyet cedvelini aynen aktarıyorum.
1/ü. Hasan Zeki efendi Varna- Bulgaristan
2/Muharem bey efendi Varna - Bulgaristan.
3/Nusret Faik Yenipazar- Şumnu- Bulgaristan.
4/Mustafa Hamdi Vidin- Bulgaristan.
5/Yusuf Harput Vidin- Bulgaristan.
6/Salih Efendi Silistre- Bulgaristan
7/Mehmed Riza efendi İslimye- Bulgaristan.
8//Mehmed Emin efendi Tırnava- Bulgarisan.
9/Nihat efendi Filibe-Plovdif- Bulgaristan.
Filibeli Nihat efendi İstiklal savaşında Diyarbakırda Cephe Kumutanlığında bulunduğunuda yine bu haberden okumaktayım.Okuduğum Aratırma kaynagım ise Türk Ansiklopedisi 1881/1903 yıllar 23 TEMMUZ1973 yayınıdır. Bulgaristanın Rodop daglarnın sarp yamaclarından inen Filibe bir yükseklik üzerinden bir şelale gibi dökülen yerde bir kazan oluşturan derenin yanındaki bir yüksekliğin üzerinde USTİNA adında bir Türk köyüdür. u köyde yetişen Pehlivanlar gibi birde tam teşkilatlı Türk orta/Ruştiye/ kuları bulunan,bir güzel köydür. URADA İNSANLAR ÇOĞUNLUKLA bAGCILIK, mEYVACILIK, tÜTÜNCÜLÜK, GİBİ İŞLERLEN UĞRAŞI VEREN tÜRKLERİİZ KENDİ ÖZ
varlıklarıyla geçinmeye ve kendilerini idame etirmeye çalışmakla birlikte Mekteplerinde ise çok iyi Öğretmenlerede sahiptiler. Cafer Tayyar Kolordusu ile Bulgaristana sığınan ve sonraları Akarada İska Genel Müdürlüğünde yardımcısı olan çok değerli Türk aydınımız Muhlis İerde bu köy orta okulunda Müdür olarak büyük milli hızmetleri ifa buyurmuşlardır.
-Yanbul şehrinde yaşayan ve emekliye ayrılan Osmanlı Ordusuna intisabederek Ferikliğe yükselmiş ve o amanki Tuna Ordusunda görev alan ve zamanın padişahı Yanbul civarında Tavşan tepe, köyünden verilen tarım Cifliğine çekiliyor.Osmanlı devletinin sn Sadrazamı Tefik Paşa merhumun babası ve hatırasına daima sayğı ile anıldığı için çok değerli İsmail Hakkı Okdayın dedesi olan İsmail Hakkı paa
Rus-Türk savaşından az önce ölmesinle O acı günleri görerek yaşamamıştır. Balkanoloji araştırmacısı ve başkanı arak yazarak duyduğum bu alicenap insana burada yüce Allahtan rahmet dilerim. Ruhunada Fatihalarım şad olsun.Bulgaristanın Hain boğazı -Yantra nehrinin kollarından biri nin geçtiği dar bir vadide olup kuzey ciheti düz ve oldukça geniş Elena şehri ve kilifarevo köylerinin-ehirlerinin içersinden geip bulunduğu bir yayladır. Bizim Tarihlerimize göre Deli Fuat PAŞA TARAFINDAN eLENA ŞEHRİNDE SIKIŞTIRILAN rUSLAR BURADA MÜTHİŞ BİR BOZĞUNA UĞRAMIŞLAR. bÜYÜK ZARARLARA UĞRADIKLARINDAN ÇOK ZOR GÖRMÜŞLERDİR. Müşir Fuat paşa uzu süre Elena Kahraanı olarakta tanınmıştır. Güller vadisi Kızanlık köy ve ovalı bilinen Şeynova- Şipka köylerinde ve Şipka Balkanında Sert kayalıkların uclarında bulunan Karal yuvası adı verilen sarp kayalıkların yüksek yerlerinde Rus ve Bulgar ORDUSU VE Çetecilerine karşı çetin savaş verenlerden Kahraman Hüsnü Süleyman paşaya ve askerlerine Tarihimizde ünlü oldukları gibi, bu alicenap Türk Milletinin Komutanına ve bu Balkan dağlarında Şehit olan Erlerine Allahtan rahmet diler, Ruhları şad olsun deriz. Bu şehitlerimiz in bir çokları Şeynevo ve Kızanlık Türk Mezarlıkllarında mekkanı cennet içersinde yatmaktadırlar. Şehitlerimizin aziz ruhlarına okuyacağımız duaarımız ve Fatialarımız üzerlerie olsun deriz. Balkaolji merezi başkanı olarak burada yeri gelmişken hatırlatak istediğim konu Plevne baş KOMUTANI VE KAHRAMANI VE BÜYÜK komutan Gazi Osman PAŞA-yı anmadan geçemeyiz. Onun üstün başarılarına ve zenğin savaş teçrübesine hayranlığımızda ğizlemeyerek büyük Türk Milletine göstermiş olduğu fedakarlıklarından dolayı ve yararları için Kendisine ve şehit düşen ordusundaki Askerleri için Aen kuvetli dualarımızla ve temenilerimizle Ruhları şad olsun deriz. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/Gaziosmanpaşa. hürmet ve selamlarımla niyaziakkılıc@hotmail.com.. tel-05357910694.
14 Nisan 2011 Perşembe
PODAYVA BENİM KÖYÜM/ ŞİİR/
Evet Bulgaristanlıyım,
Deliorman diyarındanım
Doğup büydüğüm yer,
Kemallar- Podayva köyüm.
Tarihi yüzyllara dayanır.
Her 6Mayıs köy Bayramıdır.
Her sokağında ayrı anılarım vardır.
podayvanın halkınla atlatığım zorluklar,
Bence podayva insanı,
Mertçe herşeye ğöğüs gerdi.
Çalışkan halkınla kalkınmayı hedef bildi.
Elele verip Köyüne Okul, Kurdular.
Zenğini fakiri biribirine sarılmışcasına
Podayva köyünü güzeleştirmek adına.
Niçe emekle OKUMA-Düğün evi kuruldu
Şimdi köy Muhtarı Kemal bey,
Köyümüze çok şeyler edindirdi.
Benim köyüm çok özeldir.
Deliormanda en güzelidir
Toprağıda çok zenğindir
İnsanlarıda çok cana yakındır.
Helede benim kalbimde,
Podayva köyü hep birincidir.
Hiçte unutulmayarak,
Kalbimizin derinliklerinde yaşar.
Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-Gaziosmanpaşa/İstanbul
Bulgaristanın Kuzey Doğu Bölğesinin Deliorman Diyarının RAZGRAD/HAZERGRAD/ ilinin
Kemallar/İSPERİH/ilesinin Podayva/Ayvaaltı/ köyünden 1970 nisan ayı göçmenlerinden köydeşiniz adına bu köy şiiri yazılmıştır. sevgi ve selamlarımızla. gsm/+90535/7910694. irtibat için.
Deliorman diyarındanım
Doğup büydüğüm yer,
Kemallar- Podayva köyüm.
Tarihi yüzyllara dayanır.
Her 6Mayıs köy Bayramıdır.
Her sokağında ayrı anılarım vardır.
podayvanın halkınla atlatığım zorluklar,
Bence podayva insanı,
Mertçe herşeye ğöğüs gerdi.
Çalışkan halkınla kalkınmayı hedef bildi.
Elele verip Köyüne Okul, Kurdular.
Zenğini fakiri biribirine sarılmışcasına
Podayva köyünü güzeleştirmek adına.
Niçe emekle OKUMA-Düğün evi kuruldu
Şimdi köy Muhtarı Kemal bey,
Köyümüze çok şeyler edindirdi.
Benim köyüm çok özeldir.
Deliormanda en güzelidir
Toprağıda çok zenğindir
İnsanlarıda çok cana yakındır.
Helede benim kalbimde,
Podayva köyü hep birincidir.
Hiçte unutulmayarak,
Kalbimizin derinliklerinde yaşar.
Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-Gaziosmanpaşa/İstanbul
Bulgaristanın Kuzey Doğu Bölğesinin Deliorman Diyarının RAZGRAD/HAZERGRAD/ ilinin
Kemallar/İSPERİH/ilesinin Podayva/Ayvaaltı/ köyünden 1970 nisan ayı göçmenlerinden köydeşiniz adına bu köy şiiri yazılmıştır. sevgi ve selamlarımızla. gsm/+90535/7910694. irtibat için.
ANAVATAN TÜRKİYEM /ŞİİR/
Türküm-Anavatanım ürkiyem.
Balkanların- Avrupanın muhteşem eseri
Doğa güzeli Boğaz köprüsü
Türkiyem Anavatanım
Ben seni nasıl atarım yabana.
O Kutsal topraklarında
Tarih boyu yatar Atalarım.
Nice yiğitler savaştı
Senin zgürlüğün için
Vesonunda başardık
Şidi Tarihte anılır ismin
Farketmez bizim için
Ne ırkı nede kökeni
İnsan olandır herbir kişi.
Paylaır suyunu -Ekmeğini
Sendeki O güzelliğni,
Bilmem nasıl anlatabilsemki,
Hemen Boğazım düğümlenir.
Sanki son bulurcasına kelimeler,
Anavatan Türkiyem
Hiç değişemem seni
Hiçbir Balkan-Dünya Ülkesine.
Ölürüm senin uğruna.
Bırakmam hiçte
Duşmanı Eline
Sadıkım NÖBETTİME
Canım Türkiyem Balkanoloji Araştırma başkanı
Niyazi Akkılıç- Gaziosanpaşa/İstanbul.
Balkanların- Avrupanın muhteşem eseri
Doğa güzeli Boğaz köprüsü
Türkiyem Anavatanım
Ben seni nasıl atarım yabana.
O Kutsal topraklarında
Tarih boyu yatar Atalarım.
Nice yiğitler savaştı
Senin zgürlüğün için
Vesonunda başardık
Şidi Tarihte anılır ismin
Farketmez bizim için
Ne ırkı nede kökeni
İnsan olandır herbir kişi.
Paylaır suyunu -Ekmeğini
Sendeki O güzelliğni,
Bilmem nasıl anlatabilsemki,
Hemen Boğazım düğümlenir.
Sanki son bulurcasına kelimeler,
Anavatan Türkiyem
Hiç değişemem seni
Hiçbir Balkan-Dünya Ülkesine.
Ölürüm senin uğruna.
Bırakmam hiçte
Duşmanı Eline
Sadıkım NÖBETTİME
Canım Türkiyem Balkanoloji Araştırma başkanı
Niyazi Akkılıç- Gaziosanpaşa/İstanbul.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)