26 Nisan 2011 Salı

BALKANOLOJİ ÇAĞRISI

Balkanlardaki  Türk Tarihini ve Kültürel varlıklarımızı- Mimarimizi- Gelenek  ve Göreneklerimizi,
Örf ve Aetlerimizi, Törelerimizin , Eğitim ve  BASIN - Edebiyatımızın  .Eğitim ve öğrenim  , folklorünü ve  Sporunu, güreşini v.s. olmak üere Bilenleri bilmeyenlere anlamak ve güzel Türkçemizin  bir hızmet  gir,ş,minde  yardımcı olmaktır.
1/Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu- Kurani kerim 29/4 sureleri.
2/Hayatta en hakiki yol  gösterici bilimdir- ilimdir.  Mstafa Kemal Atatürk.
3/Bilenler  Bilmeyenlere anlatsın- Nasradın Hoça.
erçekten de insanlığın  en önemli iki niteliği vardır. Bilimsel ve ilimsel duyğunun sanatsalığıdır. her ikiside yaşadığımız hayatı  düzenleemiz ve zenğinleştirmemizi saglarlar.Asıl önemli olan şudur. Her iki yoda   yaratıcılığın ve etkileeciliğin kaısıdır. İnsanın ve tüm çevresinin değişimine dolayısıyla  insanlığın gelişerek  duyğarlamasına  olanak saglarlar.
Bu nedenlede  Balkanoloji   Kültür  Tarih   Mimari Araştırma   Merkezi      -İstanbul  Başkanlığı larak Çağrımızın ana hedefibizlere  Balkan  VE  Rumeli  Türklerine- İster  Balkanlarda  BULUNSN  iSTER  tÜRKEYEDE  BULUNSUN  iSTERLERSE  dÜNYAMIZIN   HERNERESİNDE OLURSA OLSUN  BU Teknolojinin    hızmetinle   Bilğisayarınızla, iNTERNETİNİZLE, YAZI VE rESİMLERİNİZİ, BİLDİKLERİNİZİ,   ARAŞTIRMALARINIZI, bALKANLARLAN  İLĞİLİ ER KONUDA   BELĞE VE METİNLERİNİZİ   bALKANOLOJİYE  BEKLEMEKTEYİZ.. Eğer bi  Balkan ve umeli ürkleri olarak kendi  Mimari  eserlerimizi   nerede ve neşekilde olduğunu tanıtırsak,  Camilerimizin,   evlerimizin, konaklarmıın,   yazlıklarımıın, köklerimizin, yalılarımıın, köprülerimizin, çeşmelerimizin,  Mederese ve okuarımızın,   tekke ve Türbelerimizin, devle büyüklerimizin,   değerli yazar ve  şaairlerimizi,  aydınarımızı  yazılarınıla elinideki resimlerinizle veya  yeni.çekilen resimlerinizle bize ulaştıranızı bekler  yeni bir hızmet vermede bize yardımcı olmanızı beklerz.Bunlar yapabilmeniz için  şu  aaçaım iki sitemizin  daha zenginleşmesi için  gerekenlerin yapılmasını bekleyoruz. 1/balkanolojicom  /  hurbalkan.com. eğer bu iki  web sitemie    gereğindeki ilğiyi gösterirken kendi   özelilerinizide şu şekilde  adınlatınız yani  BİZİM DAYİİ TEMSİLÇİMİZ  olarakan  şu bilğileride  yazınız..
Adı veSoyadı...........
Bulunduğu ikametahınız................
Ev Telefonu......................
Çep tel/...........................Eposta.................Mesleğiniz............ Göç ettiğiniz  ülke....................
Emeklimisiniz........   Kayıtlı olduğunuz yer.......   TC kimlik N...............


aŞAGIDAKİ   ÖZELİKLERİN  BİR FORU DAHİLİNDE BELİRTİLEREK  bALKANOLOJİ Araştırmalarında   bir Balkanlı aydı neferi olarak yer alaçagınız iin belirtilere yazılmasını e gndermenizi ve bize gstereçeğiniz yardımlarınıla birlikte Balkan ve Rumel ürk Kültür Tarihine  bir okadar yakın 2 ilğinin payaşılmasında  sürekli irtibatınızla birlikte olaçagımıza  şimdiden    ilğinize teşekür ederim.  Balkanoloji başkanı niyazi Akkılıç  -istanbul/Gaziosmanpaşa. +905357910694.
email/niyaziakilic@hotmail.com.tr.   adres ve  irtbat  telefonlarıma ulaşmanızda yarar  saglanaçagından  en derin selamlarımı sunarı.  saygılarımızla.

BULGARİSTAN TÜRKLERİİ TARHİ ARAŞTIRMALAR

 Atalarımızın bir szü vardır. Şöyle derler- Sabır acıdır- Mevası tatlıdır.Zahetsiz raet olmaz. Akıl  bidedir efendi. Ne mutlu Türküm diyene. diyerek szüme ve Bulgaristanla ilğili çalımalarımdaki bazı   anlamlı  konularada değinmek için  yazıma  başlayorum.Balkanoloji araştırmalarında gördümki  OSMANLI HÜKÜMDARLIĞINDA  YANİ 1875 YILINDA  YANLIZ  TUNA VİLAYETİNDE
Bulgaristanda İlk  ve OrtaOkul/Rüjdiye mektepleri sayısı 2890 adetmiş.  1945/59 Yılarında otaliter
Jivkof döneminde 1262 adet  Türk okulu   varken    BU OKULARDA  BİNLERCE tÜRK COCUĞU TAHSİL ALIRKEN  YENİ BİR DÜZENLEMEYLE  1959/tarihide  Türk okuları kapatılara yanlız  ek Türkçe   olara 1972lere kadar okutuldu. Sonra  TEKRARDAN  Türkçe okumalar ve  kültür evleri,   okuma evleri, basın ve eğitim  yasaklanmasınla   bu  durum ite kaka1984 yılına kadar    böyle  gitti. sonra  1984/89 yıları  zoraki  baskılar ve zorlamalarlan yanlız okularda Türkçemizin yasaklanması  dile getirilmeyip tamamen  Bulgaristan  Türklerinin YabULGARLAŞTIRILAÇAK VEYA   adları resmen   Bulgar adı alınıp konuşma yasaklanaçak ve  bütün  Türk  elenek ve görenekleri, örf ve adetleri, kutsal inançları    v.s  yasaklanarak  hristiyanlığın   geleneklerine uyulması   emri   bizzat   yayğınlaştırılarak     hiç  utanmadan  Dünya  insanarın gzlerine   baka baka  BüünTürklerin İSİMLERİ DEĞİŞTİRİLDİ VE  ZORAKİ GÖÇE TABİ TUTULDU, SÜRĞÜNLER YAPILDI, TUTUKLAMALAR VE CEZAEVLERİ DOLDURULDU. nEYMİŞ 17 tEMMUZ 1970 YILI ALINAN 549 SAYILI EMİRİN  varlığna karşı gelinmekmiş. İŞTE BÖYE BİR ACI VE SABIRLI GÜNLER geciren Bulgaristan Türkleri  yaşadıkarı bu Zulümlerin nekadar cabuk unuturulduğunu genede anlamak istemeektedirler.  Bulgaristandan 360750 Türk göçmen geldi zoraki olarak, 3725 Türk öğretmeni  göç etti  Yüzbine yakın öğrençi Türkiyeye geldi.
Türkler  Bulgaristanda  5150 yerleşim yerinden  4050 adedini kaplamasınla  çoğunluk Türk ve Müslümanların elindeydi.  Bulgaristanda  2 il ve 240  üzerinde irili ufaklı şehir    olmasınla birlikte 4832 adet köy vardır.  Bu köylerin  ve şehirlerin içinde    Tarihi  tÜRK YAPI MİMARİSİ VE SANAT MİRASIMIZIN İZLERİ  tARİHİ  KÜLTÜREL İZİ OLARAK 575988 ADETMİMARİ ESERİMİZ BULUNMAKTADIR.Bunları bile   Bulgarlar  kesin  kültür   hazinemizi saklayara    açıklık getirmemekedirler.  Bütün bunlar  Balkanolojinin Araştırmaları netiçesinde çıkan   kültü eserlerimizin izleridir.   yANLIZ bULGARİSTANDA   GENEL OLARAK tÜRK VE mÜSLÜMANLARIN   yaşadığı evler,  hanbarlarıi sayvantları , kurulukları   yani  hane olarak/aile/ olarak alındığı bazda 1.575896 adet Türk evi çıkmaktadır.  Bunların 222.875 adedi   HALEN OSMANLININ VARLIĞINI AYNEN KORUMAKTADIR. rESMİ  YAPI KÜLTÜR   MİASIMIZ İSE   2256 ADET ÜZERİNDE  GÖRÜLMEKTEDİR. arihi  Türk konakar   ve yalı evleri genel oarak12536 adedi bulduğu saptanmıştır.  yanlız köşklerin sayısı3725 ade olarak tespit edilmiştir. Yanlız Şumnu şehrinde  20 çeşme ve şadırvan varmış. Bularistandan  YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA KAYITLARINA GÖRE 1923/89 ylları arasında 962275  Türk göçmen gelmiştir.Buğün Bulgaristanda  Resm olmayan kayıtlara göre  ve Balkanooji araştırmalarınça  Türkler 2,101.037  kişi olmakla -Binlerce  can dirilsede nakledebilsek eçmişimizi. Dağlar söze gelsede anlatabilsek hepsini, Bulgaristan  OLSUN  BALKANLAR İ HEP ACIMASIZDIR. bizleri  hiç af  edermiki.   Türküm  bir kişi kalsamda  sana  bırakamam bu güzel ata  yadiğarlarını. Türkçemiz  dil olarak   milletimizin özüdür Dil Medeniyetimizin   kaymagıdır.
İşte 650 yıllık aNADOLU BAGRINDAN KOPAN AYRILAN bALKAN DEVLETLERİ
1/BULGARİSTAN  7.565.710 KİŞİ 3.675.256 kişi TÜRK VE MÜSLÜMANDIR.
2/Romanya nufusu 21.462.186.
3/Yunanistan nufusu  11.305.118 kişi.
4/Arnavutluk nufusu    3.184.705.
5/Sırbistan ufusu  7.310677. kişi.
6/Hırvatistan nufusu  4.435.753 kişi.
7/Maedonya nufusu  2.155.755. kişi.
8/SarayBosna nufusu  3.844.050 kişi.
9/Kosova  genç cumhuriyeti  nufusu 2. 210112 kişi
Kradağ cumhuriyeti nufusu  2.050.980 işi.
11/Slovenya   nufusu  2.050 980 kişi.
12. Türkiyenufus  75.250.185 kişi. Balkanlardaki Türk kültür  medeniyetinin varlığını araştırmak ve  yaşatak için bu günlere gelinmesinde ürk milli Tarih Kültürümüzün ve Türkçemizin ve Dinimizin bize   emirettiği oku ve  dürüst insan ol   şahdetinden kaynaklanan medeni zenğinliğimize sahip çıkmak hepimizin milli görevi olmalıdır. Bu konuda   Balkan Türk kültür   Mimari  eserlerinden secileçek en güzel  kültür   mimari  eserleri sergisinide  düzenlemek Balkanolojinin  Balkanları tanıtım ve yaşatması   konusunda   bulunan bir tek amacıdır.Mesela  Rodopların  MomcilğradMestanlı mevkindeki Söğütlü deresindeki İKİNÇİ DÜNYA savaşından bu ğüne kalan  ve tamamiylen Türk  eeğinle yapılan Tiren  köprüsü ve karayolu köprüleri halhazırda  Türk ahalisinin veren meyvalarından birini teşkil etmektedir. Yine Staraagora  ilçesinin  Boğomiltsi/ Tekkeköyde/ Türbenin varlığı Eskizagrada Emin Nuredin  zaviyesi ve Eskihisar kaplıçaları ve hanları olan  Türk insanımızın OSMANLIDAN BU ĞÜNE GÖRÜNEN  TARİHİ VAKIFLARIN BİR PENÇERSİ OLUP BİZE  İiSTANBULDAN-.Şehadebaşından ses getirmektedir. Sofyada adıseyfulah cami- Mimarsinan yapısıdır, İhtiman  ve SAMOKOF CAMİLERİ, KÖPRÜ VE ÇEŞMELERİ, sİLİSTRE kURŞUNLU CAMİSİ,  mECİDYE TABYALARI VE KALELERİ,,  Razgrar Maktul İbrahim paşa ve  Şumen  ŞERİF PAŞA, Eskizagra hamzabey camileri hiç çıkarmı hatıralardan ve anılardan  kılınan o beş vakit namazlarımız. Yürüdüğümüz tarihi Köprülerden, KÜSTENDİL İSHAK PAŞA ÖPRÜSÜ İLE KADIN KÖPRÜSÜ,  SMOLENDEKİ SEPETCİK KÖPRÜSÜ,, Ardinodaki şeytan köprüsü, Svilengradın    KOÇAMUSTAFAPAŞA KÖPRÜSU, HARMANLININ ULUDERE KÖPRÜSÜ, FİLİBENİN TAŞKPRÜLERİ, BALANIN   KÖPRÜSÜ  V.S SIRALAMAKLA BİTMEYEN  MİLLİ TARİHİMİZİN MİRASI OLAN   BİNLERCE KÜLTÜR MİMARİ ESERLERİMİZ   AÇABA  TÜRK VE MÜSLÜMAN OLUPTA    ÖLSEK DAHİ SİNEMİZDEN ÇIKIP UNUTULAÇAK HATIRALAR DEĞİLDİR. bUNLAR BİZİM HEP ÖZÜMÜZ OLMUŞTUR VE ÖYLEDE  ÖZÜMÜZ OLARAKTA BİLİNMELİDİR. Bu gün Balkanlarda ve Bulgaristanda en belirğin
 Öelliği  Osmanlının Tarihi  Kültür Mimari  MİRASIMIZIN MEDENİYETİMİZE VERDİĞİ ZENGİNLİĞİNİN OLUŞUMUDUR.İŞTE BALKANOLOJİ  ARAŞTIRMA MERKEZİDE BU  BALKAN  MİMARİ KÜLTÜRLERİNİNPEŞİNDE OLUP TEK TEK  YAPTIĞI ARAŞTIRMALARLAN amacımızın  isteği doğrultsunda duyduğu   alanlada Kültür-- Mimari- SANAT-   Bilim yeteneklerimizin gelişmesini teşvik etmektedir. Balkanooji merkezinde çalışan değerlendirme yeteneği olan  uzman ve eğitimli ve nitelikli   araştırmacı  üyelerimize  kolay ve işlevsel  olması dileğinle  Tüm  Balkanoloji  Çaışanlarını  sevgiyle   kucakayorum.  Bakanoloji başkanı  NİYAZİ   AKILIÇ-İstanbul/Gaziosmanpaşa.
Hürmet ve selamlarımla    fikir ve düşünçelerinizi  yazarak yorum getirebilirsini.  sevgilerimle .  Balkanoloji başkanı  Niyazi Akkılıç- Tel.0535/7910694.  http://www.balkanolojicom.tr/.

23 Nisan 2011 Cumartesi

NİYAZİ AKKILIÇ-BALKANOLOJİ BAŞKANI IN ÖZGEMİŞİ

Atadiyarı oara bilinen kuzey doğu Bularistanın Deliorman bölğesinin Hazergrad/Razgrad/ ili Ayvaaltı
Podayva köyünde 8.Mart 1940 yıında doğdum.Atalarım 16cı yüxyılda İçanadolunun Konya  Karaman şehrinden Bulgaristana Koçabalkanın  Tırnava  ehrine yerleşmiş bir aileden gelmektedir.Ailemizin   lakabı   o zamanlar AkAhmedoğuları olarak kayıt  defterlerinde   ve osmanlı arşivlerinde  yazılı bulunmaktaymış. Yani  GELİŞİMİZ  BULGARİSTANA  iÇanadolu toprakarından  ve oradaki    Yürük
Türkmen soyundan eldiğimizde apaçık görünmektedir. Niyazinin Dedesi  Mahmud  ak   ilk okul mezunu olmamasına rağmen   ozamanki   mederese   okularında  eski  usul  arapça okur yazarlığı az çok  bilmekteydi.  ve çok uyanık bir yanıda  Jön Türkerine  yardım sever olmasıymış. Niyazi Akkılıçın  Atalarının  birde büyük  insanlık tarafı şudur. Milli duyğulu, zarif, mütevazi, nezaketli, feragatlı, çok çalışan olması birçok darbeler görmüş olmasına rağmen hiç bir imseyede minnet  etmemiş.Devamlı Duşmanarını iyilikle  hoş görüyle karşılayan birisiymiş.  Mahmud oğlu İbrahimden  olma Niyazi Akkılıç
gelinçe-  Çocukluk ve Gençlik çagından başlayarak çok şuurlu  ve  akkılı bir genç olarak, Vatanseverlik ve Milliyetcilik duyğularınla yetişen ve kalbinde bu  milli duyguları hiç eksilmeyen, çalışma hayatında daha Bulgaristandan göç etezden önce  Yaşadığı ülkede  Deliorman ve Güller vadisinde Bulgaristanda çıkarılan Yeni ışık- yeni hayat- Hak Gençliğ   ve  Tuna DOĞRUUĞU GİBİ GAZETE VE DERĞİLERDE     BÖLĞE  MUHABİRLİĞ APMAKLA BİRLİKTE AYNİ ZAMANDA  Sofya ve  Strazağora Radyo evlerindede   muhabir olarak  çalışmaarını sürdürmüştür.  Ailesinin  fakirliğinden  yüksek tahsiline devam edemeyen ve İsperih lisesinin  yarı kısmından ayrılan , lakin kalemi bir ateşli silah gibi kuvvetli olması  yaşadığı  Deliorman ve Güller  vadisi bölğelerinde Türk halkı arasında SEVİLEN  VE  Hürmet gören bir şahıs olmuştu. Çünkü    Türkçülüğü ve Milliyetseverliği ve otaliter Rejmin yaratığı   baskılara eragmen  Bulgaristanda    Anavatan Türkiyemiz için bir sevgi bagı   derinden uyandırılmıştı.  Vatan ve  Millet için Tür benliğini açılıkla    simğeleyen ve yaantı özeliğini yaratan bir kimseydi. Bu azimli   milli duyğular daha  orta oul sıralarında bende asıldı. Çünkü  Totaliter rejime karşı  mahali  sivil toplum    ve rejimin toplantılarında devamlı Tür  ahalisinin nasıl    YOK OLDUĞUNU VE NASIL   dİLİMİZ VE dİNİMİZ   tÜRKÇEMİZ  ZARAR GÖRMELERİNDEN   GENİŞ OLARAK  İZAHLARDA BULUNURDUM. bUD yetmezmiş gibi   Anavatana kaçmak isterim. Tutulanırız. Yaşım  tutadığından çocuk diyerek serbest bırakılırız. Yaşadığım bölğelerde devamlı AtataTtürkçü düşünçelerimden dolayı  Türk ahalisinin     bAYRAMLARINDA, dÜĞÜNLERİNDE,  BİRÇOK MERASİMLERİNDE GELENEK VE GÖRENEK  ETKİNLİKLERİNDE bULGARİSTAN  tOTALİTER REJİMİNE KARŞI ÇİDDİ TAVIRLAR KOYDUĞUMDAN bULGARİSTANDA YAŞAYAN 2 milyon Türkün ve  3 milyon Müslümanın ikinçi sınıf   bir  Bulgaristan vatandaşı olarak Hak ve  Özgürlük     haklarımızın gasp edildiğinden konu etmekteydim.  Konuşmalarımda, Tunaboyu, Deliorman,Dobruça, Güller vadisi,  Rodoplar,  Rila ve Pirin  bölğelerindeki Türklerin ve Müslümanların hakarını saunmada   Totaliter Rejmin bizzat TodorJivkofun 17 Temmuz 1970 tarihli 549 sayılı  emir ve kararnamelerini açıklamalarımdan ve bu bilğiler doruğunla Bulgaristan Türklerini kendilerine  sahip çıkmalarını ve korumalarını dile getirekteydim. ve çağrıda bulunaktaydım. Bakanoloji başkanıNiyazi Akkılıç  DAHA BU  ARAŞTIRMA MERKEZİNİ ACMAZDAN EVELİ  DAHA 1968 YILARI  Makedonya ve  Kosova- SARATYBOSNA gibi Türk ve Müslüman gençlerinle tanışarak  Atatürkçülük ve Türklük müçadelesi harekatını kurmasınla birlikte bu  layık svgiyide genişleterek Bulgaristanda ve kosova  - makedonyada  balkanlarda savunmacı olarak  toplantıar yapmaktaydı.
Akkılıç hem  Bulgaristanda  PTT idaresinde  Memur olarak çalııyor ayni zamanda Türkçe  BASINA VE Sofya Radyosuna hatta bölğe radyosu eskizağra  radyolarınada   muhabirlikte bulunmaktaydı.  Yıl 1968 aylardan  eylül   Bulgaristan-Türkiye Göç Anlaşması  serbest  göç diye imzalaanlardandı. Niyazi hemen   gerekli evrakları topladı PASPORTA VERDİ   VE GÖÇ PASPORTU ALDI. lAKİN 21.kasım 1969 yılı am göç hazırlığındayken  küçük oğlu 4 yaşında hunharca  öldürülerek  Niyazinin göçü ertelendi BİRÇOK sorğu ve ifadeden sonra   herşeyler başarısız kalarak Niyazi Akkılıç 12.Nisan 1970 tarihinde Anavatan Türkiyeye göç edebildi.Türkiye Cumhuriyetine geişinden birkaç ay sonrada ESKİ MESLEĞİ   PTT Memurluğuna 1. Eylül 1970 tarihinde İstanul Bölğe Posta Müdürlüğünde iş başı yaptı.
Burada çalışıorken sahte  bir mektupla   Bulgaristana gitti. Hemen tutuklandı25.Şubat1976 tarihinde TTUKLANARAK KAN AGLAYAN SOYDAŞLARINI GÖREMEDEN   SAHTE MEKTUBUNDA   FOYASI MEYDANAÇIKMIŞ OLDU.  13.Mart1976 tarihinde  Türkiye dönüşünde  tutuklanarak Sofya Güvenlik  dairesinde tam 6 ay tutuklu olarak  ifadelerim alınarak    sorğulandım. en nihayet sorğum  17. Temmuz  sona ermesinle 1976 tarihi  Sofyadan  StaraZağora cezaevine yolandım. Sonra burada 18/8/3-9/1976 tarihinde TÜRK ÖĞRETMENİ DOSTU  VE  MUHABİR ARKADAŞIM  mÜMÜN çAKIR VE  DAYISI nECİP SOLA   HER ÜÇÜMÜZ  AYNİ MEVZUDAN  Bulgaristan Aleyhine rejime karşı gelme suçundan 104/105/108 Bulgar ceza kanunlarına göre bu maddelerden  cezalandırılarak mahküm olduk.
Ben /Niyazi Akkılıç, 12 yıl aldım.  Gazeteci  öğretmen Mümün Çakır 20 yıl ahküm edildi Dayısı  siğota memuru 3yıl 6ay ceza almıştı. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyetinin   büyük çalışmaları  netiçesinde
3.Temmuz .1979 yılında  imzaanan bir af anlaşması gereginçe   9.Temmuz 1979 TARİHİ aNAVATAN tÜRKİYEME aileme Af olarak gelerek kavuşabildim. Geldiğimde  Türkiyedeki Devlet ve Hükümet önderlerine bizlere arşı gösterdikleri hasasiyet ve yardımlarından dolayı arası çok geçikmeden   çalışmakta olduğum İstanbul PTT  Bölğe baş müdürlüğündeki görevime terar dönebildim. ÇALIŞARAKTA BURADAN 1999 YILI SONLARINDA eMEKLİ OLDUM.   Şimdi ise  EMEKLİLİK  GÜNLERİMİ çok sevdiği  Balkan ve Rumeli Türkleri arasında     yaptığımız çalışmalarda bulunmakla birlikte   yaşadığım Gaziosmanpaşa/istanbul bölğesinde Rumeli platformu çatısında özel Balkanlarda mimari kültür  izleri araştırmaları   kısa adı Balkanoloji çaraştırma merkezi adında  çalışmaların BAŞKANLIĞINI YÜRÜTMEKTEYİM. dAHA ÖNÇESİDE   bALKAN tÜRKLERİ DAYANIŞMA VE KÜLTÜR DERNEĞİ  KURUÇU ÜYESİ VE YÖNETİMİNDE GÖREV ALMAMLA HALADA  ÜYELİĞİNDE BULUNMAKTAYIM.      iŞTE   Niyazi Akkılıçın  Bulgaristandaki  yaamındaki özgeçmişi. Balkanolojİ  kÜLTÜR  Araştıra merkezi  başkanı - istanbul/gaziosmanpaşa, hürmetlerimle.

22 Nisan 2011 Cuma

OSMANLIDA PODAYVA KÖYÜ ARAŞTIRMALARI

Balkanoloji başkanı olarak. ben şunu  yaşam hayaımda   bilip  duyduklarımı ve araştırmalarımı   aynen hayatımda   iyi kötü   pek çok olayı aynen  insanın  beleğnde nasıl algılandıysa anen araştırmamda köyüm podayvaile aynen   ildiklerimi yazıyorm.Biliyoruz İnsan yaadığı   müddetce önemli ve önemsiz  pek çok olayı doğup büydüğü yerleri ve oraarda yaşadığı ve gördüğü  anı ve hayıralarını  birçoğunu    aklında yani belleğinde  aır. Bu DEĞERLER aSIRLIK BİR VATAN YÖRESİNİN GEÇMİŞİNDEN GELEN BÜYÜK VE OLUMLU ETKİLERİ ÇOCUKLUK GÜNLERİNDEN  beri yaşlılardan hep masal misali gibi dinlenen ve anlatılan acı tatlı büyük geçmişino unutulmaz anılarından olursa diağon beleğinde yaam boyu kalıcı iz bırakılır.Helede  BİR İNASAN  NASIL BENİM GİBİ  Bulgaristadan  Deliormanın  bağrında  daha  1573 yllarında kurulan Podayva/Ayvaaltı/ köyü hakkında geçirdiğim  olaylar ve araştırıp bulduğum anıları  ve   ve yaam hayatımda  göçmen gelinçeye kadar kişisel yaşam uğraşımda ayni yörede yada ayni köyde yaşayan ve toplumsal kaderi kaderi umutsuzluğunda pencesinin yıpratıcı agları içersinde kalmış olan  bu insanlar   yaamlarını  umutsuzlu batağında birlikte sürdükeri yaşam savaşını cenderesinin sindirici kısacından gecer ve kimi kez çok az duyulur. ve yaşanarak  görülür. Benimde Balkanoloji  başkanı olara Deliormanın  Podayva köyünde geen böyle bir yaşamın olaylarla dopdolu yaşam öykümün olabildiğine yararlı yanların bu   açıklamda  seğilemek istemekteyim.
Tarih boyunça  tam 500 yllık bir Osmanlı Hükümdarığı yönetiminde  kurulan ve  yenileşen köyümüz podayva büyüp yetişmemle  anavatan Türkiyeme  1970 ylı Nisan ayında göç ettiğimde Buralarda BU OPRAKLARDAN KOPARILMIŞ BÜYÜK TÜRK TOPLUMUNUN   BİR HAVUÇ  OLMAKTAN DAHA  BÜYÜK DEĞERİ OLDUĞUNU GÖRDÜM    Çünkü bu Türk toplumunun günlük yaşam savaşı tarım ve hayvancılık olup    uğraşınında özelliklede olumlu yanlarını yansıtığını görmüşümdür. Bu gördüklerimide birçok  görüş ve  yazı  eselerimde aynen yansıtmışımdır. Bu ğün artık kuzey Bulgaristanın Deliorman  Bölğesinin  tam bağrında bulunan   Kemallar  /iSPERİH/ bELEDİYESİNİN podayva/ayvaaltı/köyü çok  çalışkan bir   Türk köyü olmasınla zenğin   toprağınla  değerli  insanlarının  büyük çoğunluğu rahmete rahmana  kavuşmuşlarsada  Rularına  şad olsun demekteyi.Bunların yanlız yaşamlarında yaptıarı toplumsal  yararlı işlerin  bu ğün artık   yanlz yararlı  izleri ve anıları kalmıştır.
 Bu ğün artık köyümüzün  yaşamda kalmış olan  kimilerinle bunların çocuklarını torunlarını zorunlu göçün yani  tehcir  göçünün, acımasız, gadar ve yıkıcı kasırğasının  yeli ara rüzgarı herbirinin ayrı  bir yana  vurarak savurmuştur.Bir çoğununda Anavatanın bağrına sığınarak  sımsıçak  bir konumda kendine yer bulmuştur. Ama artık b  insanlarımız kendi kişisel çevreerinin  bir başka uyumu içinde sıkışıp kamışlardır. O ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ ÖÇELİKLERİ/ İNSAYATİFLERİ/ o eskideki olan  yapılaçakarı sanki hiç yokmuş gibi büyük üzüntünün altında içlerine çekilmişlerdir.
Ne günlerdi o dedelerden kalma güzeli günler.  Asırlık vatandan artık günler ümünden kopmuş ve ayrılmıştır. Ana-Baba  oçakarında  yaşamlarında  geçen  düğünler,, dernekler, gelenekler, Bayramlar, o tatlı  okul çağı günleri  Tümünde o pırıl pırıl  günlerin silinmez anılar hatıraar olarak  o yaşam  gerçeğinin mirası veya izleri  beyinlerde ançak tatlı bir düş gibi  kalmıştır artık sinemelerimizfe.
KİMİ KEZDE-o ğüzeli  görkemiyle geçmişi anımsayarak içlerini sarar geçirdikleri o unutulmaz ünlerin yansıması...Sanki içlerinden biri  yakar dizileri  bir ağıt gibi.
Bu göçler savaşan  da beter kardaş.
Göç ,Ateşten bir gömlek gibi yakar,
Dedelerden kalma her şeyi yıkar.
Bu göcler herşey zorla bırakılıp
Gönülden istekle gidilen bir savaş.Böyle göçü , göç eden bilir ançak.
Yaşamın en olmayaçak anında
Sinsi bir duşman gibi çıkıverir.
Tüm gücünle  insanın karşısına.
Hiç beklenmedik, istenmedik bir anda.
En önemli işlerini engeler,
Ogünde  dek yaptıklarını siler...
Böyle yıkımlı  yaşam savaşında.
Geçmişin görkeminden görüntüler gibi,
Yıkılan baba oçagı kalır arkada....
Evet  beni gibi  göç eden  herbir  Balkanlı ve Rumeli insanı böyle bir yaşam  savaşımı  geçirmiş olduğunu tartışmasız görür ve kuşkusuz bunu mutlaka yaşar  içinde iz ırakarak unutamaz   geldiği  memleketini, köy ve şehrini   yakın dostu ve  arkadaşlarını. İşte Podayva köyü   insanımızda  böyle bir   dramın içersinden gelmesinle birlikte, Balkanlı Türkü ve Muslümanı  hep birlikte böyle bir kavram ortasında görülmemiş bir yaşam savaşımı içinde  yoğrulmuşlardır. Kişisel ve ulusal varlıklarna bir atkı katabilmek için Dedelerden kama her türlü mal varlığını , evini, yurdunu, bagını, bahçesini, tarlasını, hayvanlarını  bırakarak   özvaanları Türkiyemize kavuşmayı yeğlemişlerdir. O unutulmaz  tehcir göçlerinin yıkımı ve  sonsuz acıları  düğümlenir  içlerinde. Bu Balkan Türk insanı hep Türk ruhunun özelliklerini taşıyan  gerçekçi MİLLİYETÇİ    VE   ATATÜRKÇÜ VATANSEVER İNSANLARDIR.
Bunun için tüm  Balkan Türklerinle birlite  köyümüz podayvada bilinen Milliyetci Türklerden  Nazif UTKUALP,  Niyazi Akkılıç- Ahmet Hüseyin,- Ahmet SÜLÜŞEF GİBİ BİRÇOK  ÖYDEŞİMİZDE BU DAVALARDA CEZA  ÇEKEN   CEZAEVERİNDE KALAN  KÖYDEŞLERİMİZDİR.   Bunun için   ben bu bildiğim olayların yaşanığımızdan hepsinin kendini bilen katıksız Türkler olduğumuzun farkındayı.Ellerine yaşam savaşından başka bir varlık,  yaşam deneyimi ve özelikle beyinlerinde biriktirdikleri o paha içilmez bilği ve deneyim birikimi en üyük yaşam  varlıklarıyla Oasırlık vatan diyarlarında arkalarına bıraktıkları izlerden bilinen ve beklenen  gerçeklerdir. Hiçbir imğe/hayal/ izi olmadan bu bir avuç   Bulgaristan türkü ve köylüsünün e üstün nitelikli  olan insanı insan yapan emek ürünlerinin ufak ama gerçek bir yansımasıdır bu  yazımda sunulan    yaşadığımız  göç bilğileri.

Osmanlı Rus-Türk savaşı yılları  sonrası Duşman ordusunun  KoçaBalkanın her iki yanından eçtiği bölğe ve yrelerde hemen hemen tek türk okur ve yazar ürk insanı kalmamıştır. Bu yerlerde  sag kalabilmiş Türkler arasında Okur-Yazar Aydınlar  artık hiç bulunmayormuş. Azınlık durumu  Statüsü
düşürülmüş olup  yeni kurulmuş  olanBulgar Prensliğindeki Türk  kitlesinin 1890 tarihinde dahi birçok kölerde ve  şeirlerde Türk okuları açılamamıştı. Çünkü öğretmen  kıtlığıda   zuhur etmişti. İşte Kuzey Bulğaristanın  Delioran köyleride bu gibi öğretmensizlik   istinatlarından dolayı  Razgrad ilinin Podayva köyünde Tür okulunda ançak 1890 yılından sonra dinsel nitelikli öğretim yapılmasına  izin verişlebilmiştir. Verilen bu iinname  Bulgaristan Türk  müslüman okullarında 1959 tarihine kadar devam etmiştir.  1959/60 DERSYILINDAN SONRA 1974/75 Yıllarından sonra Türkçemiz tamamen yasaklanmıştır. Daha SONRADA TOTALİTER jİVKOFUN  KOMUNİST DÜZENİNDE  ARTIK  OK  YAYINDAN FIRLAYARAK 1984/1990 YINDA DİN- DİL- İSİM  değiştirme  kampanyasına  devlet  terörünle geçilerek  Lakin milli mücadeleye giren Türk toplumu   1990/tarihinde  emeline kavuşarak  Hak ve Özgürlük hareketini kurarak yeni bir Demokrasiye geçerek    biraz rahatlamaya gidiliyor ama ne yazikki  1984/90 yıları Zoraki göçte  360250 kişi  AnaVATANA göç  gelen   Bulgaristan türkleri oldu  
   KÖYER  ÖĞRETMENSİZ  VE  ÇOCUKSUZ KALINCADA  YENİDEN ACILMASINA    IRKCI BULGAR YÖNETİMİ  tÜRK eĞİTİMİNİ YENİDEN SÜRÜNÇEME KOYDU.  Şimdi  yeniden  demokrasi mücadelesini Avrupa  Birliğine   yapılan   istekler   doğrultusunda     yapılsada  hiç bir netiçe elde    olmayor.   Bakalım  bu işlerin sonu nereye kadar süreçektir.  Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç EMAİL/niyaziakkılıç@hotail.com.tr.    gsm/0535/7910694.   http/balanolojicom.tr.  selamlar.

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİST...

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİST...: "Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI : 'Bir Bulgaristan Türkü olmamla birlikte yapmakta ..."

21 Nisan 2011 Perşembe

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI

Niyazi Akkılıç'ın Balkan Araştırmaların: BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI: "Bir Bulgaristan Türkü olmamla birlikte yapmakta olduğum Bakan kültür araştırmalarımda 6/8 Araık1901 yılı basılan Sabah gaetesinin sayfal..."

BULGARİSTANDA ATATÜRKÜN SUBAY OKULU ARKADAŞLARI

Bir  Bulgaristan Türkü olmamla birlikte  yapmakta olduğum  Bakan  kültür araştırmalarımda 6/8 Araık1901 yılı basılan Sabah gaetesinin sayfalarını inçelerken Balkanoloji Başkanı olmakla birikte  Haber kısmında gazetenin Bulgaristadaki  Türk gençlerinin Subay okulundaki arkadaşlığınla ilğili  haberleri   merakla  inceledim ve okudum. Adı eçen 6/8 Aralık 1901 yılı  döneminde bilinen  Mektebi  Funünu Harbiyeli Piyae zabitleri son sınıf mezunu bulunan  Bulgaristanın  yoğun Türk bölğelerinden  kayıtlı olan Türk gençlerimizin    Subay olarak okuyunça bir okadar  göksüm kabararak gururlandım.
B  nedenlede bu yazıyı  merakla okuyarak  not alıp  Balan araştırmaları  adındaki Balkanoloji siteme aktardım. Diğer meraklı  Türk  gençlerinin de okumasını   istedim.İşe bu dönemde Mezun olan AtaTürkün Bulgaristandaki sevimli Türk  Subay Arkadaşlarının isim listesinin son sınıf Zabit  mezuniyet cedvelini aynen   aktarıyorum.
1/ü. Hasan Zeki efendi  Varna- Bulgaristan
2/Muharem  bey efendi   Varna - Bulgaristan.
3/Nusret Faik  Yenipazar- Şumnu- Bulgaristan.
4/Mustafa    Hamdi   Vidin- Bulgaristan.
5/Yusuf  Harput   Vidin- Bulgaristan.
6/Salih Efendi    Silistre- Bulgaristan
7/Mehmed Riza  efendi  İslimye-  Bulgaristan.
8//Mehmed  Emin efendi   Tırnava- Bulgarisan.
9/Nihat  efendi   Filibe-Plovdif- Bulgaristan.
Filibeli Nihat  efendi İstiklal savaşında Diyarbakırda Cephe Kumutanlığında bulunduğunuda  yine bu haberden okumaktayım.Okuduğum Aratırma kaynagım ise Türk Ansiklopedisi 1881/1903 yıllar 23 TEMMUZ1973 yayınıdır. Bulgaristanın   Rodop daglarnın  sarp  yamaclarından  inen  Filibe  bir yükseklik üzerinden bir şelale gibi dökülen yerde bir  kazan oluşturan derenin yanındaki bir yüksekliğin üzerinde  USTİNA adında bir Türk köyüdür. u köyde yetişen Pehlivanlar gibi birde tam teşkilatlı Türk orta/Ruştiye/ kuları bulunan,bir güzel köydür.   URADA  İNSANLAR  ÇOĞUNLUKLA bAGCILIK,  mEYVACILIK, tÜTÜNCÜLÜK, GİBİ   İŞLERLEN  UĞRAŞI VEREN tÜRKLERİİZ KENDİ ÖZ  
varlıklarıyla  geçinmeye ve kendilerini idame etirmeye çalışmakla birlikte Mekteplerinde ise çok iyi Öğretmenlerede sahiptiler.  Cafer Tayyar Kolordusu  ile Bulgaristana sığınan ve sonraları Akarada  İska  Genel Müdürlüğünde yardımcısı olan çok değerli  Türk aydınımız Muhlis İerde bu köy  orta okulunda   Müdür olarak büyük milli hızmetleri ifa   buyurmuşlardır.
-Yanbul  şehrinde yaşayan ve  emekliye ayrılan Osmanlı Ordusuna   intisabederek Ferikliğe yükselmiş ve o amanki Tuna Ordusunda görev alan ve zamanın padişahı Yanbul civarında  Tavşan tepe, köyünden verilen tarım Cifliğine  çekiliyor.Osmanlı devletinin sn Sadrazamı Tefik Paşa  merhumun babası ve hatırasına daima sayğı ile anıldığı için çok değerli İsmail Hakkı Okdayın  dedesi olan İsmail Hakkı paa
Rus-Türk savaşından az önce ölmesinle O acı günleri görerek  yaşamamıştır. Balkanoloji  araştırmacısı ve başkanı arak  yazarak duyduğum bu alicenap insana burada   yüce  Allahtan   rahmet dilerim. Ruhunada Fatihalarım  şad olsun.Bulgaristanın  Hain boğazı   -Yantra nehrinin  kollarından biri nin geçtiği dar bir vadide olup  kuzey ciheti düz ve oldukça geniş Elena şehri ve  kilifarevo  köylerinin-ehirlerinin içersinden geip bulunduğu bir yayladır. Bizim Tarihlerimize göre Deli Fuat PAŞA TARAFINDAN eLENA ŞEHRİNDE  SIKIŞTIRILAN rUSLAR BURADA MÜTHİŞ BİR BOZĞUNA UĞRAMIŞLAR. bÜYÜK ZARARLARA UĞRADIKLARINDAN ÇOK  ZOR GÖRMÜŞLERDİR. Müşir Fuat paşa uzu süre Elena Kahraanı olarakta tanınmıştır.  Güller vadisi Kızanlık köy ve ovalı bilinen  Şeynova- Şipka köylerinde ve Şipka Balkanında  Sert  kayalıkların   uclarında  bulunan Karal yuvası adı verilen sarp kayalıkların yüksek yerlerinde Rus  ve Bulgar ORDUSU VE   Çetecilerine karşı  çetin   savaş   verenlerden Kahraman  Hüsnü Süleyman paşaya ve askerlerine Tarihimizde ünlü oldukları gibi, bu alicenap Türk Milletinin Komutanına ve bu Balkan dağlarında Şehit olan Erlerine Allahtan rahmet diler, Ruhları şad olsun deriz.  Bu şehitlerimiz in bir çokları  Şeynevo ve Kızanlık  Türk   Mezarlıkllarında    mekkanı cennet  içersinde  yatmaktadırlar. Şehitlerimizin aziz ruhlarına  okuyacağımız duaarımız ve  Fatialarımız üzerlerie olsun deriz. Balkaolji  merezi başkanı olarak   burada yeri gelmişken  hatırlatak istediğim konu Plevne baş KOMUTANI VE KAHRAMANI  VE BÜYÜK komutan Gazi Osman PAŞA-yı anmadan geçemeyiz.  Onun üstün başarılarına ve zenğin savaş teçrübesine hayranlığımızda  ğizlemeyerek büyük Türk Milletine göstermiş olduğu fedakarlıklarından dolayı ve yararları için Kendisine ve  şehit düşen  ordusundaki Askerleri için   Aen kuvetli dualarımızla ve temenilerimizle  Ruhları   şad olsun deriz.  Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/Gaziosmanpaşa.    hürmet ve selamlarımla  niyaziakkılıc@hotmail.com..  tel-05357910694.

14 Nisan 2011 Perşembe

PODAYVA BENİM KÖYÜM/ ŞİİR/

Evet Bulgaristanlıyım,
Deliorman diyarındanım
Doğup  büydüğüm yer,
Kemallar- Podayva köyüm.
Tarihi yüzyllara dayanır.
Her 6Mayıs köy Bayramıdır.
Her sokağında ayrı anılarım vardır.
podayvanın halkınla  atlatığım  zorluklar,
Bence  podayva insanı,
Mertçe herşeye ğöğüs gerdi.
Çalışkan  halkınla   kalkınmayı  hedef bildi.
Elele verip Köyüne  Okul,  Kurdular.
Zenğini   fakiri biribirine sarılmışcasına
Podayva köyünü güzeleştirmek adına.
Niçe emekle  OKUMA-Düğün evi kuruldu
Şimdi köy Muhtarı Kemal bey,
Köyümüze çok şeyler edindirdi.
Benim köyüm  çok  özeldir.
Deliormanda  en güzelidir
Toprağıda çok  zenğindir
İnsanlarıda  çok cana yakındır.
Helede benim kalbimde,
Podayva  köyü   hep  birincidir.
Hiçte  unutulmayarak,
Kalbimizin derinliklerinde  yaşar.
       Balkanoloji başkanı  Niyazi Akkılıç-Gaziosmanpaşa/İstanbul
Bulgaristanın Kuzey  Doğu  Bölğesinin  Deliorman Diyarının  RAZGRAD/HAZERGRAD/  ilinin
Kemallar/İSPERİH/ilesinin Podayva/Ayvaaltı/ köyünden 1970 nisan ayı göçmenlerinden  köydeşiniz adına bu köy şiiri yazılmıştır. sevgi ve selamlarımızla.  gsm/+90535/7910694.  irtibat için.

ANAVATAN TÜRKİYEM /ŞİİR/

Türküm-Anavatanım  ürkiyem.
Balkanların- Avrupanın   muhteşem eseri
Doğa güzeli Boğaz  köprüsü
Türkiyem Anavatanım
Ben  seni nasıl atarım  yabana.
O Kutsal  topraklarında
Tarih boyu yatar Atalarım.
Nice yiğitler savaştı
Senin zgürlüğün için
Vesonunda  başardık
Şidi Tarihte anılır ismin
Farketmez bizim için
Ne ırkı nede kökeni
İnsan olandır  herbir kişi.
Paylaır   suyunu  -Ekmeğini
Sendeki  O güzelliğni,
Bilmem nasıl anlatabilsemki,
Hemen Boğazım düğümlenir.
Sanki son bulurcasına kelimeler,
Anavatan Türkiyem
Hiç değişemem seni
Hiçbir   Balkan-Dünya Ülkesine.
Ölürüm  senin  uğruna.
Bırakmam  hiçte
Duşmanı Eline
Sadıkım NÖBETTİME
Canım Türkiyem   Balkanoloji  Araştırma başkanı
Niyazi Akkılıç- Gaziosanpaşa/İstanbul.